BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

Hacda tek tip elbisenin sırrı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu uygulamayı savunurken aynı renk elbisenin faydasını anlattı.

Abone ol

Zaman'dan Mükremin Albayrak'ın haberine göre Hac sebebiyle dünyanın değişik ülkelerinden 3 milyona yakın insan her yıl Mekke’de bir araya geliyor. Hacılar ülkelerine has rengarenk elbiseler ile kutsal görevi yerine getirirken, Türkiye’den gidenler tek tip elbiseleriyle dikkat çekiyor. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu uygulamayı savunurken aynı renkteki elbisenin hacılara kalabalıkta güven hissi verdiğini söyledi. Bardakoğlu’na göre yaş ortalaması yüksek olan Türk hacıları kaybolduğunda elbiseler sayesinde daha kolay bulunabiliyor. Bu görüşe katılmayan psikiyatr Nevzat Tarhan ise elbiselerin aynı olmasının bireyi ikinci plana itip grup psikolojisini öne çıkardığı görüşünde. Herkesin istediği kıyafeti giyebilmesini isteyen Tarhan’a karşı moda tasarımcısı Faruk Saraç, Diyanet’in diktirdiği kıyafeti estetik buluyor. Hac turu düzenleyen firma sahipleri söz konusu elbiselerde kullanılan kumaşın Arabistan’ın sıcak iklimine uygun olmadığını belirtti. Hac görevini yerine getirmek için bu yıl Diyanet ve özel seyahat acenteleri kanalıyla 100 bin hacı adayı kutsal topraklara gidecek. Hacda Türk hacı adaylarını diğer Müslümanlardan ayıran en önemli unsur ise giydikleri tek tip kıyafetleri oluyor. Psikologların eleştirdiği uygulamayı Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, ‘tek tip elbise giymenin hacılara yoğun kalabalıkta güven hissi verdiğine' dikkat çekerek uygulamayı destekliyor. Bardakoğlu, tek tip elbise giymenin faydaları görüldüğü için ilgili yönetmelikte hacca gidecek adayların, “komisyonca tespit edilecek örneğe uygun tek tip elbise giyerler” hükmünün yer aldığını belirtiyor. Bardakoğlu, “Hayatında ilk defa köyünden ve şehrinden uzaklaşan insanlarımızın; inanç birliği dışında fazla ortak özelliği olmayan ve farklı kültür yapılarına sahip olan insanlar arasında ibadette, çarşıda ve ziyaret yerlerinde kendileriyle kıyafeti ile aynı kıyafeti giyen bir vatandaşıyla yan yana gelmesi kendilerine güven vermektedir.” dedi. Diyanet’in 1979’dan bu yana yaptığı hac organizasyonlarında, her yıl daha iyi hizmet verilmesi için çaba sarf ettiğini belirten Bardakoğlu, birçok İslam ülkesinin tek tip elbise uygulamasına geçmeye başladığını savundu. Türk hacıların diğer ülke hacılarına nazaran daha yaşlı olduğuna da dikkat çeken Bardakoğlu, “Türk hacılar yaşlı. Kaybolmaları halinde onları tek tip elbise sayesinde kolay bulabiliyoruz. Ülkemizden hacca giden vatandaşlarımızın göğsünde ay-yıldızlı bayrağı olan tek tip elbise giymeleri, her yönden faydalı bir uygulamadır.” diye konuştu. Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise tek tip elbiseyi grubu öne çıkardığı için eleştiriyor, herkesin istediğini giymesini savunuyor. Tarhan, uygulamanın hacılara, “siz birey olamadığınız için ancak grup halinde hareket edebilirsiniz” mesajı verdiğini savunuyor. Hacda farklı coğrafyalardan gelenlerin kendilerine has renklerde giyindiklerine dikkat çeken Tarhan, “Bizim kişilik psikolojisinden gelen bir alışkanlığımız. Bizi bir birey olarak görmeyip bir sürü olarak görüyorlar. (Tek başınıza hareket edemezsiniz, grup olmazsanız kaybolursunuz, kaybolmamanız için de tek tip giyinmelisiniz) diyorlar.” dedi. Diyanet’in elbisesini estetik bulan moda tasarımcısı Faruk Saraç, önemli olanın giyeni rahat ettirecek elbise olduğunu belirtiyor. “İnsanların rahat hareket etmelerini sağlayacak şalvarımsı pantolonlar, bölge iklimine uygun renkte ve pamuklu kumaşların kullanılması hacı adaylarına büyük kolaylık sağlar.” diyen Saraç, koyu renkli ve polyester kumaşların tercih edilmemesini istiyor. Saraç’a göre en uygun renk, beyaz ve kemik tonları olurken, kumaşın da pamuklu olması gerekiyor. Lüks hacı organizasyonu düzenleyen Eman Tur’un sahibi Bülent Katkak da Diyanet’in verdiği kumaşlardan şikayetçi. “Kumaşların yüzde 30’u viskon, yüzde 70’i de polyesterden oluşuyor. Kumaşların kalitesine bakarak bunların normalde kullanışlı olmadığını söyleyebilirim.” diyen Katkak, şöyle devam ediyor: “Ancak kırk günlüğüne giden hacılar için de onlardan başka giyecek yaramaz. İki takım diktiriliyor, yıkanıp yıkanıp giyiliyor, ütü falan istemiyor.” Katkak, tek tipin her zaman kolaylık sağlamadığını belirtirken hacılar arasında en büyük tartışmanın aynı tip valizlerden kaynaklandığına dikkat çekiyor.