Yunanistan bugünlerde bir kitapta yer alan Kardak diyaloglarıyla çalkalanıyor. 2 gazetecinin 96'daki krizi yazdığı kitap ülkeyi karıştırdı
Abone olYunanistan'da 1996'da Türkiye ile krize neden olan Kardak sayfası yeniden açıldı... Ama bu kez tartışmaların hedefinde Türkiye yok... Kriz anında yaşanan gerilim ve başbakanın genelkurmay başkanıyla yaşadığı trajikomik diyaloglar konuşuluyor.
İki gazetecinin yazdığı kitapa göre krizin doruğa çıktığı 30 Ocak 1996 gecesi; Yunanistan başbakanlık binasında Başbakan Simitis dönemin genelkurmay başkanına "Ulan salak" diye hitap ediyor.
“İmia, Amerikalıların Gizli Telgrafları” isimli kitapta, ABD yetkililerinin Atina ile yaptığı gizli konuşmalar da yer alıyor. Dönemin Dışişleri Bakanı, şimdiki Başbakan Yardımcısı Theodoros Pangalos Türk SAT komandolarının batıdaki kayalığa çıkmasının ardından Başbakan Kostas Simitis’in ofisinde yaşanan kontrolden çıkmış gerilim halini ayrıntılarıyla anlatıyor.
Pangalos’a göre Yunan yetkililer arasında şu diyalog geçiyor:
Başbakan Simitis (Genelkurmay Başkanı Limberis’e hitap ederek): Ulan salak, iki adacığa da koruma gönder demedim mi?
Limberis: (Surat asarak) Önce, iki adaya da koruma göndermem gerektiğini bana söylemediniz.
Simitis: (Bağırarak) İnanmıyorum, bu nasıl bir dağılma? Bu ne biçim devlet? Bu ne vaziyet?
Limberis: Komuta bende değilse istifa edeyim.
Pangalos: (Savunma Bakanı Arsenis’e bakarak) Başkan, operasyon sürerken istifa etmen doğru olur mu? İstifa edenler infaz edilir. Şu anda operasyondayız.
PANGALOS 'BAYRAĞI RÜZGAR İNDİRECEK' DEMİŞ
Pangalos, ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher’e şöyle diyor:
“Yunan ordusu 31 Ocak’ta Kardak’tan (İmia) çekilecektir, ancak bayrak kalacaktır. Fakat sert rüzgârların kısa sürede bayrağı tahrip etmesini bekliyorum. Bu durumda Yunanistan yeni bayrak dikmeyecek.”
ÇİLLER 'O ASKER GİDER O BAYRAK İNER' DEMİŞTİ
Bir Türk gemisinin 25 Aralık 1995’te Kardak Kayalıkları’nda karaya oturmasının ardından Yunanistan, deniz kazasının kendi karasularında olduğunu ileri sürmüş, Türkiye ise adaların kendisine ait olduğunu ilan etmişti. Yunan komandolar Kardak’a çıkıp, bayrak dikti. Hemen ardından kayalıklar iki ülkenin savaş gemileri tarafından kuşatıldı. Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, “O bayrak iner, o asker gider!” diyerek ordunun savaşa hazır olduğunu ima etti ve 30 Ocak’ta kayalıklara asker çıkarılmasını istedi. Türk SAT ve SAS Komandoları Yunan gemilerinin arasından geçerek batıdaki kayalığa çıktı ve Türk bayrağı dikti. (Taki Berberakis/ Milliyet)