BIST 10.644
DOLAR 32,24
EURO 35,06
ALTIN 2.502,95
HABER /  GÜNCEL

Mumcu'yu ağlatan şiir

Erkan Mumcu partisinin grup toplantısını tamamlayamadı. Mumcu, önce Kütahyalı çocuğun mektubunu sonra da şair İkbal'in şiirini okudu. Arkasını ise getiremedi..

Abone ol

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, göz yaşları içinde bütün Türk halkından, Kurban Bayramı'nda deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışan Pakistan'a yardım çağrısında bulundu. İkbal'in şiirini okurken gözyaşlarını tutamayan Mumcu, "Bu bayram kurban kesebilecek, herkesten istirham ediyorum. Eğer bir evde 2 kurban kesilecekse 1 tanesini bağışlayın. Bulunduğunuz yerde dağıtma imkanınız olmayabilir, bizim muhtaçlığımız Pakistanlı kardeşlerimizin muhtaçlığından daha kötü değil. Lütfen bu bayram kurbanlarınızı Pakistanlı kardeşlerimize bağışlayın" dedi. Mumcu konuşmasını sürdüremedi ve kürsüden indi. Anavatan Partisi Grubu bugün TBMM'de toplandı. Genel Başkan Erkan Mumcu grup konuşmasında, Pakistan'a yardım çağrısında bulundu. Kütahyalı bir çocuğun Pakistan'a yazdığı mektubu okuyarak konuşmasına başlayan Mumcu, "Hayali bir çocuk olması bile bu mektubun değerinden hiçbir şey eksiltmez. Hatta belki de daha iyi. Bu mektubun gerçek sahibi gerçek bir çocuk olmaktan çıkar, herkesin olur. Biz oluruz. Bu mektubun gerçek sahibi biz olmalıyız. Bu mektupta meramını anlatan çocuk kadar yoksul ve muhtaç olmasak da, o çocuk kadar bütün varını gönderebilecek kadar cömert olamasak da, hiç gecikmeden bir şeyler yapabilecek kadar duyarlılığımız, hassasiyetimiz ve insan severliğimiz var" şeklinde konuştu. Pakistan'a yardımlar konusunda ve diğer yardımlarından dolayı Türk Kızılay'ını tebrik eden Mumcu, Türk halkının geçmişinde elde ettiği bütün başarılarının ardında, almadan, karşılıksız vermek olduğunu belirtti. Bu çerçevede bugün, haram helal kavramının şükür hamd, bereket kavramlarının kurumsallaştırılması gerektiğini kaydetti. Mumcu, Türk milletinin, "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" düsturunu benimsediğini belirterek, "Gören gözleriniz için ne bedel ödediniz, işiten kulaklarınız için ne bedel ödediniz, yüreğinizin tıkır tıkır işlemesi için ne bedel ödediniz, sağlıklı bedeniniz için ne bedel ödediniz, bunları kazanmak için ne yaptınız? Günlük iaşenizi kazanmak için gün boyu çalışıyorsunuz. 2 göz odanızı 3 göz yapmak için gece gündüz çalışıyorsunuz. Bir tek gözünüzün karşılığı eder mi?" diye sordu. "KURBAN VEKALETLE DE KESİLEBİLİR" "Kardeş Pakistan halkıyla dayanışma göstermek için önünde bir fırsat ve imtihan var" diyen Mumcu, "Kurban vekaletle de kesilebilir. Kurban başkalarına vermek içindir. Muhtaç olanlara vermek içindir. Bugün dondurucu kış koşulları altında ayakta kalmak hayatta kalmak mücadelesi veren yüzbinlerce insan-çocuk aç kalmamak için donmamak için milletimizin yardımlarına muhtaç. Kızılay son derece akıllı, bir kampanya başlattı. Bu kampanya bütün banka şubelerinden katılabileceğiniz bir kampanya. 150 YTL karşısında sizin kurbanlarınız Pakistan'da kesilecek. 150 YTL'yi herhangi bir banka şubesinden yatırdığınızda sizin için orada kurban kesilecek. Pakistan'daki vatandaşlarımız için kurban kesecek. Bu önemli bir katkı olur. Kardeşlerimizin böyle bir yardımdan imtina etmeyeceklerini biliyorum. Pakistan halkı yalnız bırakılmıştır. Güneydoğu Asya halkının gördüğü ilgiye ve yardıma mahzar olamamıştır. Çok daha ağır ve zor koşullarda yaşadıklarına rağmen tarihin önümüze koyduğu bu sınav karşısında maalesef bazılarımız sınıfta kalmıştır. Batılı ülkeler Güneydoğu Asya'ya gösterdikleri yardımın ne yazık ki pek azını göstermişlerdir. Pakistan halkı milletimize karşı karşılıksız ve sonsuz bir muhabbet beslemektedir. İhtiyaç duyduğumuz her anda koşulsuz olarak yer almışlardır. Kıbrıs davasında yanımızda yer almışlardır, bütün uluslararası meselelerde yanımızda yer almışlardır. Kurtuluş savaşında yer almışlardır" açıklamasında bulundu. MUMCU'NUN GÖZ YAŞLARI Mumcu, bağımsız Pakistan fikrini ortaya çıkaran ve savunan Muhammed İkbal'den bir şiir okudu. Şiirinin son bölümlerinde gözyaşlarına hakim olmakta güçlük çeken Mumcu, İkbal'in şiirinde, Peygamberin İkbal'e, "O alemden bana ne hediye getirdin" dediğini, İkbal'in ise "Hiç birinde vefa kokusu yok. Buna rağmen huzurunuza bir şişe getiriyorum. Bu şişenin içinde, ümmetinizin şerefi vardır. Bu şişede Trablus Şehitleri'nin kanı vardır" dediğini kaydetti. Bu satırların ardından Mumcu gözyaşlarını tutmakta güçlük çekti. Konuşmakta güçlük çeken Mumcu, "Varoluşun hakkaniyete ermiş canını kanını hakka tapanların istiklaline adamış bir milletin, vefalı dostları sizin yardımınızı bekliyor. Bu bayram kurban kesebilecek herkesten istirham ediyorum. Eğer bir evde 2 kurban kesilecekse 1 tanesini bağışlayın. Veya bulunduğunuz şehirlerde kurban kesmek dağıtmak imkanı bulunmayabilir. Bizim muhtaçlığımız, Pakistanlı kardeşlerimizin muhtaçlığından daha kötü değil. Lütfen bu bayram kurbanlarınızı Pakistanlı kardeşlerimize bağışlayın" dedi. Erkan Mumcu'ya ağlatan şiir şöyle: "Bu dünyadan göçmüştüm Melekler beni Rahmet ayetinin sahibi Efendimiz Hz.Muhammed Aleyhisselam'ın Huzuruna çıkardılar Efendimiz buyurdu: Ey Hicaz bahçesinin bülbülü Güller, senin sözlerinin ateşiyle ısındı Senin gönlün aşk şarabıyla coşkundur Secde ve niyazdır Senin coşkunluğun Aşağılardan, yeryüzünden Göklere doğru uçtuğun zaman Melekler sana yüceliğin sırrını verdiler, cihan bahçesinden çıkıp Bana güzel bir koku gibi yaklaştın Söyle, bana ne armağan getirdin? Buyurdular Dedim ki, 'Efendim dünyada huzur ve rahat kalmadı Gönlün arzu ettiği hayat ele geçmiyor Varlık bahçelerinde binlerce gül, binlerce lale var, ama vefasızdır onlar Terkeder bizi".