Fırat Çakıroğlu davasında skandal!

Ege Üniversitesi Kampüsü'nde öldürülen Fırat Çakıroğlu'nun avukatları, üniversite yönetimini delilleri karartmakla suçları. Avukatlar, olayın yaşandığı kafeteryanın yıkıldığını bu nedenle keşif yapılamadığını söyledi.

Ege Üniversitesi Kampüsü'nde öldürülen üniversite öğrencisi Fırat Çakıroğlu'nun İzmir'de görülen davasında Çakıroğlu'nun avukatları üniversite yönetimini delilleri karartmakla suçladı. Bu arada olayın yaşandığı kafeteryada çalışan tanık ile aynı davada delilleri karartmakla suçlanan kafeterya sahibinin görüştüğü iddiaları üzerine mahkemede kısa süreli gerginlik yaşandı.

Ege Üniversitesinde (EÜ) PKK üyesi olduğu iddia edilen grupla çıkan ve Fırat Yılmaz Çakıroğlunun ölümüyle sonuçlanan kavgaya ilişkin biri tutuklu 32 sanığın yargılandığı davaya İzmir'de devam edildi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden yargılamada, tutuklu sanık Nurullah S, taraf avukatları, Çakıroğlunun babası Fuat Mahir Çakıroğlu hazır bulundu. Terör örgütü PKKnın KCK İstanbul bölge sorumlusu olduğu iddiasıyla İstanbul’da tutuklanan ve bu davada tutuksuz yargılanan Cihat B, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmada hazır edildi.

ÇAKIROĞLU İÇİN 60'A YAKIN AVUKAT HAZIR BULUNDU

SEGBİS'le kayıt altına alınan duruşmada basın mensupları ve izleyiciler salona alınmadı. İzmir Milliyetçi Avukatlar Grubu, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu, Ankara Milliyetçi Avukatlar Grubu, Hukuki Mücadele Derneği ve değişik illerden gelen 60’a yakın avukat, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun ailesi adına duruşmada hazır bulundu.

Mahkeme başkanı, olayın yaşandığı kafeteryada kırılan hard diskle ilgili olarak yurt dışındaki bir firma tarafından hazırlanan raporun mahkemeye ulaştığını belirterek, raporda hard diskin içerisindeki veri kurtarma işleminin gerçekleşemediğini açıkladı.

Hard diskin dört yüzeyindeki hasarın giderilemez ve onarılamaz olduğunun vurgulandığı raporda, disk üzerinde gerçekleştirilen yoğun çalışma ve birebir parça değişimleri yapılmasına rağmen mühendislerin herhangi bir sayısal delile erişemediği ifade edildi.

MAHKEMEDE HAREKETLİ ANLAR

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, tanık İ.Z’nin birbiriyle çelişkili 3 ayrı ifadesinde bulunan çelişkilerin giderilmesini istedi. Söz konusu tanık İ.Z’nin duruşma öncesi, olayın gerçekleştiği kafeteryada mevcut bulunan delilleri yok ettiği iddiasıyla aynı dosyada yargılanan kafeterya sahibinin avukatlığını da üstlenen sanık müdafilerinden biriyle görüştüğünün anlaşılması üzerine, duruşmada hareketli anlar yaşandı. Duruşma esnasında tanık, olayın gerçekleştiği anda sanık müdafilerinin yönlendirme gayretleri üzerine olay sırasında bulunduğu yer dahil olmak üzere birçok kez çelişkili ifadelerde bulunması üzerine, mahkeme heyeti tarafından “yalan tanıklığın sonuçları hatırlatılarak” uyarıldı. Aynı şekilde mahkeme heyeti sanık müdafilerini de tanığı yönlendirmemeleri hususunda hatırlatma yapmak zorunda kaldı.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, sanık Nurullah S.’nin tutukluluğunun devamına ve olay yeri görüntülerinin yeniden incelenmek üzere Jandarma Kriminal Daire Başkanlığına gönderilmesine, dosyanın gizli tanığı ve dinlenemeyen bir başka tanığın bir sonraki celse dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

DELİLLER KARARTILDI İDDİASI

Duruşma sonrasında, görüşüne başvurduğumuz Hukuki Mücadele Derneği üyesi avukatlar tarafından, söz konusu olayın yaşandığı  kafeteryanın, olaydan hemen sonra yıkılması sebebiyle mahkeme heyetinin keşif yapılmasının engellendiği iddiasıyla üniversite yönetimini suçladı. Fırat Çakıroğlu'nun bir çok kez üniversite yönetimine güvenlik tedbirleri ve idare önlemlerin alınması için başvuru yaptığını; ancak gerekli tedbirlerin alınmadığını belirten avukatlar, açılan idari davada ise ilerleme kaydedilemediğini belirtti.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Ege Üniversitesinde 20 Şubat 2015'te öğrenciler arasında çıkan kavgada Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4üncü sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu hayatını kaybetmiş, 7 kişi yaralanmıştı. Gözaltına alınan Sosyoloji Bölümü 4üncü sınıf öğrencisi Nurullah S. tutuklanmış, 7 zanlı adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı hazırladığı iddianamede, sanık Nurullah S. hakkında "kasten adam öldürmek", "örgüt adına suç işlemek", "örgüt üyeliği" ve "yaralama" suçlarından müebbet ve 69 yıl, tutuksuz 31 sanık hakkında ise "suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek", "yaralama" suçlarından 5 ila 48 yıl arasında hapis cezası talep etmişti.