BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Fezlekeler TBMM'de, BDP meydan okudu

BDP’lilerin fezlekeleri Meclis’e sevkedilirken, Adalet Bakanlığı’nın BDP’lilerle geçtiğimiz hafta da görüşmeleri sürdürdüğü öğrenildi. Ankara'da DEP milletvekillerinin 1994'te dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla yaşanan süreçle benzerlikler kuruluyor.

Abone ol

Cezaevlerindeki açlık grevlerinin geçen hafta sona ermesinin ardından hükümet-Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ilişkilerinde yumuşama Türkiye'deki gerilimi bir süreliğine de olsa düşürmüştü.

Hükümet-BDP temasları "Yeni Oslo süreci başlar mı?" sorusunu akla getirmişken, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İspanya seyahati öncesinde, Şemdinli'de PKK'lilerle "kucaklaşma" görüntüleri kamuoyuna yansıyan 1'i Bağımsız 10 BDP-Halkların Demokratik Kongresi (HDK) milletvekilinin dokunulmazlık fezlekelerinin parlamentoya gönderilmesi talimatı vermesiyle gündem bir anda değişti.

Adalet Bakanlığı'nda yaklaşık 1 aydır bekleyen fezlekeler, Erdoğan'ın bu açıklamalarının ardından jet hızıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sevk edildi.

Böylece, 1994'te DEP milletvekillerinin tutuklanmasıyla sonuçlanan sürecin bir benzerinin yaşanabileceği yorumları ön plana çıkmaya başladı.

Van Cumhuriyet Savcılığı'nca "terör örgütüne yardım" suçlamalarıyla haklarında fezleke hazırlanan milletvekilleri şunlar: BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Grup Başkanvekili İdris Baluken, Adil Kurt, Sebahat Tuncel, Nazmi Gür, Hüsamettin Zenderlioğlu, Halil Aksoy, Esat Canan, İdris Baluken, Ertuğrul Kürkçü ile Aysel Tuğluk.

Hüküm giydiği bir dava nedeniyle siyasi partilere üye olamayan Tuğluk, bağımsız milletvekili olarak parlamentoda yer alıyor.

BDP'liler ise açlık grevleri sürecinde "cezaevindekilerin ve halkın direnişi'' sayesinde hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan'ı devreye sokmak zorunda kalan AKP hükümetinin fezlekeleri TBMM'ye sevk ederek "müzakerelerin yeniden başladığı" algısını kırmayı amaçladığını düşünüyor.

BDP'liler, dokunulmazlık fezlekeleri sevk edilse de, "idam cezasının geri getirilmesi" tartışmasında olduğu gibi sonuçsuz kalacağına işaret ediyor.

BDP'lilerde, dokunulmazlık fezlekelerinin "Demokles'in kılıcı" gibi sürekli tepelerinde sallandırılacağı görüşü hakim.

Başbakan Erdoğan'ın "fevri" ve "Batı'daki ulusalcı tabana" dönük mesajı olarak değerlendirilen bu adımın, AKP'nin yetkili organlarında hiç görüşülmediği de AKP kulislerinde dile getiriliyor.

Her ne kadar Erdoğan'ın talimatıyla fezlekeler Meclis'e sevkedilse de BDP ile hükümet yetkilileri arasında "arka planda" demokratikleşme konusundaki görüşmeler de sürüyor.

BDP'den üst düzey bir yöneticinin verdiği bilgiye göre, geçen hafta hükümetin hazırlık çalışmalarını sürdürdüğü 4. yargı paketi ve "kamuda anadilin kullanımı hakkı"nın da aralarında bulunduğu birçok konuda görüşmeler yapıldı.

Hatta BDP'liler, "bağımsız" olarak parlamentoya girdikleri için "hazine yardımı"nın partilerine de verilmesi ve seçim barajının düşürülmesi konusunda AKP ile pazarlıklar yürütüyor. Ayrıca AKP'nin, yeni anayasaya koymak istediği "Başkanlık sistemi" önerisi konusunda BDP ile "flört" ettiği de biliniyor.

Bir ilginç ayrıntı da AKP görüşünü yansıtan TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunda, 1994'te DEP milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılıp partilerinin kapatılması sürecinin "rejimin karanlık yüzü" olarak yansıtılması.

Komisyonun birkaç gün önce kamuoyuna açıklanan taslak raporunda, başta dönemin koalisyon hükümeti SHP-DYP başta olmak üzere dokunulmazlıkların kaldırılmasını destekleyen siyasi partiler, "militerleşme sürecine taşeronluk yapmakla" suçlanıyor.

Böyle bir ortamda BDP'lilerin dokunulmazlığının kaldırılması durumunda Erdoğan ve hükümetinin de benzer suçlamalarla karşı karşıya kalacağına dikkat çekiliyor.

'Zaten dokunulmaz değiliz'

BDP'liler "Erdoğan'ın gündem değiştirme çabası" olarak nitelendirdikleri açıklamalarını "ciddiye almama" tavrı sergilerken hükümete de "meydan okumaktan" geri kalmıyor.

Dokunulmazlık fezlekesi Meclis'e sevkedilen BDP Eş Başkanı Gülten Kışanak, partisinin grup toplantısında kendisi ve 9 arkadaşı hakkında hazırlanan fezlekeleri önemsemediklerini belirtirken, Başbakan Tayyip Erdoğan hakındaki "Akbil" ve "yolsuzluk" fezlekelerini anımsattı.

BDP milletvekillerinin dokunulmazlık zırhıyla bugünlere gelmediğine işaret eden Kışanak, "BDP milletvekillerinin hiçbiri dokunulmazlık zırhıyla bugünlere gelmedi. Ağır bedeller ödedi. Bu bedelden korksaydık bu yola baş koymazdık" diye konuştu.

Hakkında fezleke düzenlenen BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de BDP'lilerin zaten sürekli sokakta ve polis müdahalesiyle karşı karşıya olduğu için "dokunulmazlıklarının fiili olarak olmadığını" savunarak, bu defa halkın DEP'lilerin TBMM'den çıkarılışı gibi bir manzaraya sessiz kalmayacağına işaret etti.

Baluken şu ifadeleri kullandı: "Artık 1994'teki gibi bir DEP süreci olmaz, açlık grevlerinde halkın neler yapabileceği görüldü, artık halk sokaklarda."

Hakkında fezleke hazırlanan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de Erdoğan'ın "sahte" gündemiyle ilgilenmediklerini belirterek, "Roboski katillerinin; Meclis'teki dolandırıcıların, soyguncuların dosyalarının gelmesi halinde dokunulmazlık konularını gündemimize alacağız" görüşünü dile getirdi.

Van Milletvekili Nazmi Gür ise "terör örgütünün propagandasını yapmak ve örgüte yardım"la suçlandıklarını belirterek, "4. yargı paketiyle örgüt propagandası suç olmaktan çıkarıldı. Yardım konusunda ise ellerinde yardımı kanıtlayacak somut deliller olması gerekir. Bu tamamen siyasi bir fezlekedir" değerlendirmesinde bulundu.