Eşler nasıl tartışmalı?

ÇİFTLER ARASINDA YAŞANAN PROBLEMLER BÜYÜTÜLMEDEN ÇÖZÜLMELİ Eşlerin evliliklerinde yaşadıkları problemleri biriktirmeden ve büyütmeden çözmeleri gerekiyor. Bunun için de uygun bir şekilde sorunlarını tartışmaları gerekiyor. Aylık aile kültür dergisi Moral Dünyası, kasım ayı sayısında eşlerin nasıl tarışması gerektiğine yer verdi. Dergide yeralan makaleye göre eşler sorunlarını tartışırken şunlara dikkat etmeli: ŞİDDET OLMAMALI Ne olursa olsun, eşinize kesinlikle şiddet uygulamayın. EŞİNİZLE İLETİŞİM KURUN Kavgaların çoğu iletişimsizliğin çocuğudur. Öncelikle birbirinizle sağlam bir iletişim kurun. Yani sık sık birbirinizle göz göze gelin, gülümseyin, işaretleşin ve tabi ki konuşun. SUÇLAMADA BULUNMAYIN Eşinizi suçlayarak tartışmaya girmeyin. Neden öyle davrandığını öğrenmeye çalışın; daha da olmazsa kendisine sorun. ONA İZİN VERİN Eşiniz kendisini savunmak istiyorsa mutlaka bu imkânı verin. TARTIŞMALARI EVİN DIŞINA TAŞIRMAYIN Problemin çözüleceği yer, ürediği yerdir. Aile içinde üreyen problemlerden kaynaklanan tartışmaları evinizin dışına taşırmayın. PROBLEMLE EŞİNİZİ ÖZDEŞLEŞTİRMEYİN Tartışma esnasında problemle eşinizin kişiliğini özdeşleştirmeyin... (“Zaten sen hep böylesin” filan demeyin) PROBLEMİN NASIL ÇÖZÜLEBİLEĞİNİ BULMAYA ÇALIŞIN Dikkatinizi eşinize cevap yetiştirmeye yönelteceğinize, problemin kendisine yöneltin. KENDİNİZİ ONUN YERİNE KOYUN Tartışırken kendinizi eşinizin yerine koyun, ama bunu yaparken olabildiğiniz kadar dürüst olun. Böylece haklı olduğu yanları görebileceksiniz... (“Herşey göründüğü gibi değildir” kuralı) Beklemesini bilin. Bekleyin: Eşiniz konuşsun, iyice boşalıp rahatlasın. Her sözüne cevap üretmeyin. Onu dinler gibi de yapmayın. Gerçekten büyük bir sabırla dinleyin. Doğrularına tereddütsüz hak verin. Bu yaklaşımınız ona, kendisini anladığınızı düşündürecek ve yumuşatacaktır... ÖZÜR DİLEMEYİ BİLİN Tartışmalarınızı kendi doğrularınızı eşinize kabul ettirmek için değil, gerçeği bulmak ve gerçekte uzlaşmak için yapın. Haklı ise büyük bir memnuniyetle eşinize hak verin ve rahatlıkla özür dileyin.. ÖFKENİN ESİRİ OLMAYIN Tartışırken burnunuzdan solumayın. Kendinizi öfkenin esiri haline getirmeyin. Abartılı vücut hareketlerinden kaçının. Tartışma esnasında bile onu sevdiğinizi söylemekten çekinmeyin. Hatta öfkelenince ne kadar güzel göründüğünü (ya da yakışıklı) hatırlatın... ARANIZDA HALLEDİN Tartışmalarınıza ailelerinizi karıştırmayın. (Eşinizin ailesine laf dokundurmayın) Eşinizin yetişme tarzını eleştirmeyin... HAYATINIZI BAŞKALARINA ENDEKSLEMEYİN “Böyle yaparsan âlem ne der- Komşular ne der?” türünden sözler sarfetmeyin. Hayatınız en çok sizi ilgilendirir. Tartışmanızı böyle sebeplere dayandırmayın ve hayatınızı başkalarına endeksleme anlamına gelen şeyler söylemeyin... YEMİN ETMEYİN Tartışırken yemin etmeyin, unutmayın ki yemininiz sizi eşinizin nazarında daha inandırıcı yapmaz. EVİ TERK ETMEYİN Eğer tartışmayı o gün sonuçlandıramamışsanız, bağırıp evi terk etmeyin... Böyle yaparsanız o gününüz zehir olur. Ayrıca eve döner dönmez, daha sertleşerek tartışmayı devam ettirme ihtimaliniz çok yüksektir. Bu yüzden tartışmanız sonlanmasa bile, eşinize ne olursa olsun kendisini sevdiğinizi, onunla her konuyu tartışmakta fayda gördüğünüzü, ancak zamanın şimdilik yetmediğini, eğer isterse daha sonra tartışmaya devam edebileceğinizi söyleyin. Daha yumuşak bir zemin, daha neşeli bir ortam, belki bir gonca gül tartışmanın uzlaşmayla bitmesine yardımcı olacaktır. BARIŞMANIN YOLLARINI ARAYIN Diyelim ki, tartışmanız şu veya bu nedenle bir dargınlık doğurdu. Dargınlığınızı kan dâvâsına dönüştürmeyin. Barışmanın yollarını arayın. Böyle durumlarda erkekler ilk adımı kadınlardan bekler. Oysa kadınlar daha duygusal olduklarından kavgalarda daha çok incinen taraf durumundadırlar. Bu yüzden karı koca arasındaki dargınlık sürecini bitirecek ilk adımı erkeğin atması bana daha makul ve mantıklı geliyor. İÇTEN BİR GÜLÜMSEME HER ŞEYİN İLACI İçten bir gülümseme ve sevgi dolu bir bakış, içinde boşanma potansiyeli olan pek çok dargınlığı tatlıya bağlayabilir.