Erdoğan'ın yakınındaki isim Suriye'yi yazdı

Suriye'de ikinci bir Kürdistan mı kurulacak? Başbakan Erdoğan'ın yakınındaki isim Akdoğan, Suriye'yi yazdı.

PYD'nin hakimiyet kurmasının kabul edilemeyeceğinin altını çizen Akdoğan, "yeni Kandil'lere izin verilemez" diyor. Akdoğan, Türkiye'nin kırmızı çizgilerini şu sözlerle deklare ediyor:

"PYD’nin bölgeyi PKK üssüne çevirmesi, Türkiye açısından öncelikli güvenlik tehdidi oluşturur ve Türkiye’nin meşru savunma hakkını, değil PYD hiçbir güç engelleyemez."

Başbakan Erdoğan'ın siyasi başdanışmanı AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Star gazetesindeki Suriye'ye ilişkin yeni yol haritasının ipuçlarını verdi.

PYD’nin dışında onlarca Kürt grubu bulunmaktadır ve bunların çoğunluğu Suriye’nin bütünlüğünden yana olduğunu belirten Akdoğan, yazısında hem muhalefete hem de Barzani'ye mesaj veriyor:

(...)Muhalefetin bilmesi gereken

Gelişmeleri hükümete fatura eden muhalefetin de şunu bilmesi gerekiyor: ABD gibi süper güçler bile her gelişmeyi planlama ve yönlendirme kabiliyetine sahip değildir. Gelişmeleri izleyip tüm ihtimallere göre doğru pozisyonu alabilmek, süreci lehine çevirebilecek hamleler yapabilmek önem taşır. Türkiye de gelişmeleri kendi lehine çevirebilecek bir donanıma sahiptir. Türkiye, elbette bölgesindeki en küçük aktörleri ve en küçük hesapları dahi nazara almaktadır, ama aynı zamanda herkesin de Türkiye gibi bölgenin en büyük gücünü hesaba katması gerekir...

Türkiye’nin dostluğu kadar fayda sağlamaz

Bu noktada Mesut Barzani’nin tavrını ve politikasını netleştirmesi önem taşıyor. Erbil toplantısında Barzani, SKUK ile PYD’yi bir araya getirerek kendince Kürtleri Esad karşıtı cephede birleştirmiş oldu. Esad’la iş tutan ve oportünist şekilde denge politikası izleyen PYD’nin SKUK’la ilişki kurması, aslında devrimci güçler karşısında refüze olacak ve yeni dönemde güçlü pozisyon elde edemeyecek PYD’yi sürece katan ve siyasi aktör olarak meşrulaştıran bir etki yaptı. PKK’nın da destek vereceğini açıkladığı Yüksek Kürt Konseyi, Kürtlerin ortak hedefleri doğrultusunda geçici uzlaşma zemini sağlıyor. Merkezi Irak yönetimi ve İran ile arası soğuk olan Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin, Suriye Kürtleri üzerinden kendisine kapı açmaya çalıştığı düşünülebilir, ama bu tür çıkışların hiçbirisi Türkiye’nin dostluğu kadar kendisine fayda sağlayamaz. Suriye’deki Kürt grupları birleştirmek veya onlar üzerinde nüfuz elde etmeye çalışmak siyasi bir tercih olarak görülebilir. Ancak; PKK’nın konuşlanacağı yeni bir varlık ve etkinlik alanı oluşmasına zemin hazırlamak, kabul edilemez bir durum üretir.