BIST 9.916
DOLAR 32,52
EURO 34,97
ALTIN 2.438,17
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'ın attığı her top gol oluyor

The Guardian gazetesi, eski bir futbolcu olduğunu hatırlattığı Erdoğan'ın, AB'ye karşı yaptığı presi ve girdiği pozisyonları şu sözlerle anlattı: "O şut attığında gol oluy

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eski bir futbolcu olduğu anımsatılarak, AB defansının artık "o şut çektiğinde genellikle gol olduğunu" öğrenmeleri gerektiği yorumu yapıldı. İngiltere Başbakanı Tony Blair'in de müzakerelerin başarısızlıkla bitmesini de kapsayan öneri paketiyle AB liderlerini Türkiye'nin üyeliği konusunda ikna etmeye çalışacağı ifade edildi. "40 YILDIR KİMSE AB YOLUNDA BU KADAR BAŞARILI OLMAMIŞTI" İngiltere'nin The Guardian gazetesi, iki ayrı yazıyla Türkiye'nin AB üyeliğini ele aldı. Simon Tisdall imzasıyla yer alan haberde, Başbakan Erdoğan'ın eskiden futbol oynadığı hatırlatıldı ancak profesyonel olmak yerine siyaseti tercih ettiği belirtildi. Bu hafta yapılacak Brüksel Zirvesi'nde, AB liderlerinin, Erdoğan'ın futbola devam etmiş olmasını dileyecekleri yorumu dikkat çekti. Gazetede, 40 yıldan uzun süredir devam eden denemelerde, AB yolunda daha önce hiçbir Türk liderin başarıya bu kadar yaklaşmadığı ifade edildi. Haberde, "Ankara'nın talebini teoride kabul eden bazı Avrupa hükümetleri blöflerinin en sonunda görülmüş olmasından dolayı açıkça rahatsızlar" denildi. Haberde, Fransa milli takımının golcü oyuncusuna gönderme yapılarak, "Erdoğan Zinedine Zidane olmayabilir ama onda siyasi yıldız kalitesi var. AB defansının da öğrendiği gibi, o şut çektiği zaman çoğunlukla gol oluyor" denildi. Erdoğan'ın, imkansız diye düşünüleni gerçekleştirerek, Türkiye'deki dini, laik ve ordu geleneklerini demokratik modernleşme peşinde bir araya getirdiği de ifade edildi. BLAIR'İN "LOKUMLARI" Gazetede, Nicholas Watt imzasıyla yer alan bir diğer haberde ise, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in, Paris ve Berlin'in Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ikna etmek için üç "Türk lokumu" önereceği öne sürüldü. Buna göre, Blair, Türkiye ile müzakerelerin Fransa'nın da istediği gibi, 2005 yılının ikinci yarısında başlamasını isteyecek. Blair ayrıca, müzakerelere, bir "dışarıda bırakma" ifadesi konulması ile, Türkiye'nin, AB kurumları üzerinde kontrol sağlamasını engelleyici bir biçimde AB'nin kurallarını yeniden yazılmasını isteyecek. Haberde, daha önceki başka ülkelerle yapılan müzakerelerin, tüm adayların eninde sonunda kriterleri karşılaması üzerine kurulduğu, dışarıda bırakma koşulunun, daha önce hiçbir müzakere sürecinde uygulanmadığı da vurgulandı ve asıl tartışmanın bu konu üzerinde yaşanacağı ifade edildi. Türkiye'nin nüfusu nedeniyle elde edeceği geniş oy kullanma hakkının, AB kurumlarında denetimi sağlamak için kullanmaması konusunun da özellikle Almanya'nın kaygılarını gidermek için ortaya atıldığı belirtildi.