BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Erbakan'ın koltuğuna iki aday

Saadet Partisi 3 Kasım'da büyük kongrede yeni liderini seçecek. Adaylar arasında iki isim öne çıkıyor. Birisi yenilikçi diğeri ise 'Derin Milli Görüş'ün desteklediği bir i

Abone ol

Sabah yazarı Mahmut Övür, Saadet Partisi'nin yaklaşan kongresini masaya yatırdı. Partinin önde gelen isimlerinin genel başkanlık şansını kongre yazısıyla değerlendirdi.

Yazı: Mahmut Övür
Kaynak:


-3 Kasım seçimlerinde meclis dışı kalan Saadet Partisi nihayet kongrelerini yapma kararı aldı. Nihayet diyoruz, çünkü Anayasa Mahkemesi bu nedenle iki kez Saadet Partisi'ni uyarmıştı.
Üçüncü uyarı gelmeden önceki gün toplanan Genel İdare Kurulu, genel yapıyı etkileyecek iki önemli kongre kararı aldı.
23 Ekim'de İstanbul il kongresinin, 3 Kasım'da da (anlamlı bir gün) büyük kongrenin yapılmasını kararlaştırdı.
Böylece, 'parti içi demokrasi'nin gereği 'mecburiyet' sonucu yerine getirilmiş oldu. Doğrusu bu karar 'mecburiyet' sonucu da alınsa Saadet Partisi kulislerini bir hayli hareketlendirdi.
Önce İstanbul Saadet Partisi kulislerine bakalım. Mevcut İl Başkanı Osman Yumakoğulları, sağlık nedenleriyle bir süredir il başkanlığından 'azat' edilmesini istiyor.
Bu bilindiği için İstanbul il başkanlığı için üç isim üzerinde duruluyor.
Avukat Abdullah Demirhan, Fuat Sarıoğlu ve Eski Eminönü Belediye Başkanı Lütfi Kibiroğlu.
Eğer bu üç isim çekişirse, kararı delege değil bilinen isim, 'Hoca' verecek.
Peki ipi kim göğüsleyecek?
Sorunun cevabını bir partili şöyle veriyor:
"Aslında seçim Demirhan'la Kibiroğlu arasında geçer. Ve Kibiroğlu seçilir, çünkü o da hoca gibi Konyalı ve sadakatı tartışılmaz."
Gelelim büyük kongreye. 3 Kasım'da yapılacak kongreye gidilirken, Saadet kulislerinde 'Recai Bey'le devam' diye bir hava var.
Var ama bu 'hava' Saadet'i yeniden ayağa kaldırmaya yetmiyor. Bu nedenle parti içinde 'derin' bir kulis var.
O da 'gelenekçi-yenilikçi' değil daha çok 'Ankara-İstanbul' ayrımına dayanıyor.
Bu açıdan iki genç ismin daha önce öne çıktığını yazmıştık.
Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ve Doç. Dr. Mete Gündoğan.
Bir partili şöyle diyor:
"Numan Bey'in avantajı hocanın komşusu olması. Ayrıca geçmişe uzanan bir yakınlıkları var. Numan Bey'in babası İsmail Kurtulmuş İlim Yayma Cemiyeti'nin kurucularından önemli bir isim. Erbakan Hoca'nın da yakın arkadaşı. Aslında dedeleri de yakın arkadaş. Böyle bir ilişki nedeniyle Numan Kurtulmuş daha şanslı. Taban da onu istiyor. Ancak öte yanda 'Derin Milli Görüş' denilen bir isim var: Oğuzhan Asiltürk. Mete Gündoğan'ı destekliyor. Buradan nasıl bir sonuç çıkacağı parti dışı gelişmelere de bağlı."