BIST 10.108
DOLAR 32,38
EURO 34,75
ALTIN 2.406,80

Emprovize sevişmeler…

Neden her an bir hançerle vurulacakmış gibi duruyor kalbim?

Neden sular her an kesilebilirmiş gibi?

Neden kafam bozuk mesela?

Neden diyet yapıyorum ki ben?

Bu aralar kendimi balıketi zannettiğim için mi?

Neden çikolata yemiyorum mesela günlerdir?

Dayanmak ve direnmek de nesi?

Ruhum bir yerlerden tanıyor seni.

Şimdi ıskalasak da birbirimizi,

mutlaka bırakmış olmalıyız zamanın bir yerinde,

bir ara,

emprovize sevişmelerden her hangi birine kendimizi.

Hangimiz daha fazla acıtmış olabilir bir diğerini?

Hangimizin acı eşiği daha yüksekti?

Şimdi bu tanıdık rüzgâr öyle uzaktan karıştırırken aklımı,

kalbim neden her an bir hançerle vurulacakmış gibi?

Belki de yeniden yazabilmek için ­-gerçekten.

Tam yerinden çekip de çıkarabilmek için kelimeleri…

Neden aklımı başımdan alıyor bir kuşun kanat sesi?

Ve gitmek istiyorum onun gittiği yere…

Bu kadar özgür olmak belki,

Ve belki hayallerimdeki yer, sonuçların önemsenmediği bir sonsuzluk ülkesi.

Ve yazmaksa kadere virgül atmak gibi…

Ve bu kadar tehlikeli...

Yazdığım kadar gerçek her şey,

Yazmadığım kadar yok!

Canlanacaksın, eğer kelimelere dökersem seni.

Bir kurşun askerken belki…

Ve kendi kelimelerimle vuracaksın beni.

Ama ben bu kadar umursamıyorum ölmeyi;

Sonumu yazacak kadar!

Gökyüzü değişik bugün...

Bütün kış baktığım bu pencereye bahar geldiğinden beri,

filizlendiğinden beri yediverenler,

benim de içim içime sığmadığından beri,

dünden beri ya da

bir kaç saat öncesinden beri

ya da şimdi;

kendimin en kaygan zemininde, en sivri kenarında durduğumdan beri;

Yanmaktan, yağmalanmaktan, çuvallamaktan, saçmalamaktan, yanılmaktan, acımaktan, kaybetmekten ve ödemekten her duygunun da bedelini, korkmadığımdan beri,

neden kalbim her an bir hançerle vurulacakmış gibi?

Ya bu cümleler,

neden zehirli?