BIST 10.677
DOLAR 32,23
EURO 35,07
ALTIN 2.446,88
HABER /  GÜNCEL

Emin Çölaşan'dan Ilıcak'a çağrı

Bugün bu iddiayı köşesine taşıyan Hürriyet yazarı Emin Çölaşan, Ilıcak'a 'Mesleği bırak git' çağrısında bulundu.

Abone ol

Çölaşan'ın yazısı Ya Baykal gider ya Ilıcak NAZLI Ilıcak’ın Tercüman Gazetesi’nin manşetinde dün ‘çarpıcı’ bir haber vardı. ABD Savunma Bakanlığı tarafından hazırlandığı ‘iddia edilen’ ve elden ele dolaşan bir rapora göre Deniz Baykal bu seçimde bazı adaylardan kızının yurtdışı hesaplarını kullanarak milyonlarca dolar para almış. İddia edilmiş!.. Öne sürülmüş!.. Hemen belirteyim, böyle bir haberin doğru çıkması durumunda o kişinin ve kendisine rüşvet verenlerin siyasi hayatı bir anda biter. Ancak gazetecilik mesleğinin belli kuralları vardır. Yayınladığın haberi birinci elden ve dört dörtlük belgelemek zorundasın. Bunu yapmazsan zor durumda kalırsın, adın ‘yalancıya’ çıkar ve hesabını hem okurlarına, hem de yargıya vermek zorunda kalırsın. Gazetecilik yaşamımda çok tanık oldum. Ortaya özellikle siyasetçilerle ilgili pek çok düzmece belge çıkarılır ve bunlar medya kuruluşlarına pazarlanır. Bundan iki hafta önce sekreterimiz Leyla’ya bir hanım geliyor, elinde Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili çok önemli belgeler olduğunu söylüyor. Hanım bana getirildi. Elinde Erdoğan adına yurtdışı hesaplarına ABD tarafından yatırıldığı iddia edilen paraların belgesi(!) var. Üzerinde bazı yerler karalanmış. Hanıma bu belgeyi Ankara’da ABD Büyükelçiliği’nde çalışan bir görevli vermiş! Düzmece olduğu ilk bakışta anlaşılıyordu. Kibarca yolcu ettim. Bundan birkaç yıl önce Tansu Çiller’in CIA görevlisi olduğuna ilişkin belgeler gelecekti. Bazı uyanıklar bu masalı kullanıp birilerinden 400 bin dolar para tırtıklamayı başardı. Belgeler(!) geldi, düzmece idi, kullanılmadı. Basın kuruluşları ve gazeteciler, şu veya bu nedenle böyle dolduruşa getirilmek istenir. Amaç bazen bunu yayınlayan gazeteciyi zor durumda bırakmak, bazen adı geçen kimseyi yıpratmaktır. Deniz Baykal belgesinin böyle olduğu kanısındayım. Nazlı Ilıcak bunu bilerek mi yayınladı? Arkadaş kaçın kurası ‘deneyimli’ gazetecidir, kendi gazetesini böyle bir oyuna nasıl düşürdüğünü bilemeyiz. Nedenini herhalde açıklayacaktır. Eğer medya olarak işimiz böyle ipe sapa gelmez düzmece, üfürük belgelere kaldıysa, vay halimize! CHP Genel Başkanı son yıllarda büyük yaralar aldı, yıprandı. Kimyası sosyal demokrat seçmenle uyuşmuyor. Son seçim bunu bir kez daha gösterdi. Ama onun üzerine gitmenin yöntemi böyle ‘iddia edildi, öne sürüldü’ gibi anlamsız, tutarsız, asparagas haberlerle olmamalı. Bu haber doğruysa Baykal bugün gitmeli, yalansa gazetenin patronu Nazlı Ilıcak özür dileyip mesleğe veda etmelidir. İkinci olasılık için bekleyeceğiz.