BIST 10.753
DOLAR 32,26
EURO 34,94
ALTIN 2.427,89
HABER /  GÜNCEL

Efsane kaptandan müthiş sözler

Ersun Yanal'ın Milli Takım'da bağrına bastığı efsane kaptan Bülient Korkmaz, geçen sezon sonunda Sarı-Kırmızılı yönetimin tavırlarına neden bozulduğunu açıkladı

Abone ol

Sahadaki agresif futbolu, UEFA finalindeki omuzu sarılı kupayı kaldırma sahneleri daha dün gibi hafızalardaki sıcaklığını koruyor Bülent Korkmaz'ın.

Tam 24 yıllık futbol hayatı boyunca G.Saray dışında hiçbir takımın formasını giymeyecek kadar gönülden bağlı kulübüne. Fatih Terim'in kadro dışı bıraktığı, Ersun Yanal'ın Milli Takım'da bağrına bastığı efsane kaptan, geçen sezon sonunda Sarı-Kırmızılı yönetimin tavırlarına bozularak futbol hayatına noktayı koydu. Sonra da Ankara'nın yolunu tutarak antrenörlük hayatına ilk adımı attı. Şu anda Mesut Bakkal ile birlikte ligin tozunu atan G.Birliği'ni çalıştırıyor. G.Saray'a zarar vereceğini düşündüğü için medyadan uzak duran efsane kaptanla yuvasında yani Florya'da sohbet ettik. Her lafı seçerek konuşan Bülent Korkmaz, Sarı-Kırmızılı Kulübün Başkanı Canaydın'a değil bazı yöneticilere kırgın olduğunu söylüyor ve G.Saray'dan gelecek jübile teklifine de sıcak bakmıyor.

G.Saray'da oynadığın son sezonda Hagi senin gibi bir oyuncuyu yok saydı. Bunun sebebi neydi?

Bunu Hagi' ye sormak gerekli; çünkü sezon başında bana verdiği sözle daha sonradan yaptıklarını ben ona yakıştıramadım. Sonra da çıkıp 'Ben Bülent'e oynayacaksın diye bir şey söylemedim ki.' diye açıklama yaptı. Ben zaten böyle bir terbiyesizlik yapmam. Ben hak ediyorsam oynarım, hak etmiyorsam yedek otururum. Ama böyle konuşması çok yanlıştı, bana sezon başında verdiği sözü tutmalıydı. Ben verdiğim sözü tutarım, Hagi zamanında desteğimi her zaman gösterdim. Fakat başka bir şeyler oldu sanki; çünkü Hagi'nin beni çok iyi tanıdığını sanıyordum; ama yanılmışım. Hakkımda birileri bir şeyler söyledi gibi geliyor bana. Ama meraklısı da değilim artık. Olan olmuş biten bitmiş; ama Milli Takım’da oynayamama sebep oldu.

Sana herkes ulaşıyor; ama Başkan Özhan Canaydın ve Sportif Direktör Bülent Tulun ulaşamıyor. Bu tür açıklamalar seni kamuoyu önünde zor duruma düşürdü mü?

Hayır, zor durumda kalmadım. Ben yalan söylemeyen bir insanım. Evim Florya'da, Frank Ribery'nin evi ise Marsilya'da. Ribery'nin evine gidiliyorsa, ben de çağrılsaydım mutlaka görüşmeye gelirdim. Her gün telefonuma taraftarlardan ve basından binlerce mesaj geliyordu. Bir şey söylemem Galatasaray Kulübü’ne zarar vereceği için telefonumu kapattım. Bana ulaşılması çok kolay. Bunlar mazeret; ama ben başkanı suçlamıyorum. Ona saygım ve sevgim her zaman vardır. Sadece onun ekibindeki o insanın konuşma tarzı yanlış. Benim eşimin, evimin telefonu var ve üstelik de evim Florya'da. Yani tesislerin 100 metre ilerisinde oturuyorum. Bir personelle haber yollasalardı ben görüşmeye giderdim. Ama işin üzücü tarafı her şeyi gazeteden öğrendim. Kazakistan'la oynanacak milli maç kadrosundayken bu tür haberleri gazetelerden okuyorum. Ayrıca işimle ilgili alınacak kararlar ilk önce bana danışılmalıydı, bunun kararını ben vermeliydim. Ben Galatasaray'ın 3 ya da 4 senelik topçusu değilim, 24 yıldır Galatasaray'a hizmet veren oyuncuydum. Eğer benim gibi başka bir oyuncu varsa söylesinler. Değerler bu kadar çabuk yitiriliyorsa da ben bir şey demiyorum.

Hakan Ünsal ve Arif Erdem'e de aynısı yapıldı. Kulüpte bu değerler son zamanda sarsıldı mı?

Maddiyat her zaman halledilir; ama maneviyat, değerler giderse o zaman sorun olur. Gazeteden her gün kovulacağımızı okuyorduk; ama kamoyuna her söylenen doğru değil ki! Takımı bir yemeğe götürürdüm, orada veda konuşması yapardım ve bitirirdim. Veda böyle olmalıydı.

Galatasaray'dan jübile yapman için yönetimden teklif gelirse kabul eder misin?

Asla... Böyle bir şeyi artık düşünmüyorum.


Anadolu’dan şampiyon çıkması imkansız

Anadolu kulüplerinde hem yönetim, hem teknik heyet, hem de futbolcu bazında istikrarsızlık var. Bu istikrarı sağlarsanız başarı gelir. Bu külüpler elbette 1-2 sene içerisinde olmaz; ama 4-5 yıl içinde mutlaka başarıya ulaşır. Genel olarak Anadolu takımlarındaki yöneticilerin ortak görüşü, ‘Biz bu ligde kalalım da ne olursa olsun.' şeklinde. Bu mantık bize ters.. Ama Mesut hocayla bunu konuşuyoruz. Biz bu takımı 2 puandan 25 puana yükselttik. Eğer bazı şanssızlıkları yaşamasaydık ligin ilk yarısını 32-33 puanda bitirebilirdik.


Hiçbir antrenörü örnek almıyorum

Çok başarılı geçen fubolculuk yaşantında birçok teknik adamla çalıştın. Sende iz bırakan, örnek aldığın teknik adam var mı?

Kişilik olarak hiçbir hocayı örnek almıyorum. Çünkü benim kişiliğim, karakterim farklı. Antrenman bilgisi olarak tabii ki örnek aldığımız hocalar var. Mesela Feldkamp'ı çok beğeniyorum. Agresif ve tempolu oynatma yeteneği vardı. Fatih Terim Türkiye'ye ilk defa 4'lü sistemi getiren insandır. Lucescu'nun rakibi analiz etme yeteneği vardı. Bunları örnek alıyorum. Mesut hoca da antrenörlükten gelen tecrübeyi teknik direktörlüğe taşıyıp yeni bir oyun sistemi oluşturmaya çalıyor.

Bir teknik adam olarak size göre Türkiye Ligi' ndeki en iyi futbolu hangi takım oynuyor?

Galatasaray bir ara çok iyi oynadı. Fenerbahçe bireysel yetenekli oyuncularla galip geliyor. Bence en iyi futbolu Gençlerbirliği oynuyor.

ZAMAN