BIST 10.267
DOLAR 32,26
EURO 34,74
ALTIN 2.411,79
HABER /  POLİTİKA

DTP Atatürk Anayasasını istiyor

DTP Kürt sorunu için çözümü buldu. Şırnak milletvekili Hasip Kaplan internethaber'e konuştu. O çözümü anlattı...

Abone ol

İNTERNETHABER-ÖZEL
Zübeyir KINDIRA


Kürtler, ‘kurucu Anayasa’ olarak kabul edilen ve üç yıl yürürlükte kalan 1921 Anayasasının vatandaşlık ile ilgili hükümleri ve tanımının Kürt sorununun çözümünü tetikleyeceğini belirterek, “Atatürk’ün Anayasası"nın uygulanmasını istediler.

1921 ANAYASASI'NI İSTİYORUZ

DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, “Kürt sorunun çözümü için 1921 anayasasının kuruluş felsefesindeki vatandaşlık anlayışına ihtiyaç var” dedi. 
Kaplan, yeni bir anayasa değişikliği sırasında kendilerinin, Anayasa’ya konulmasını isteyecekleri temel maddenin bu olacağını da belirterek, “Anayasal değişiklik olarak bu hüküm bize yeter. Ve bu olmalıdır. Cumhuriyeti birlikte kurduk. Ve o Anayasa’da etnik bir tanım yoktur. Türkiye vatandaşlığı vardır. Ve bu yeniden hayata geçirilmelidir” dedi.

İNTERNETHABER’e konuşan Hasip Kaplan sorunların askere havale edildiğini ancak baskı ve şiddetin sorunları çözmediğinin anlaşıldığını da belirterek, şunları söyledi :

“25 yıllık çatışma ortamı herkese çok şey kaybettirdi. Tüm bunlara son vermek ve sorunu çözmek için artık siyasiler sorumluluk almalı. Siyasilerin sorumluluk alması demek; siyasi , ekonomik ve kültürel adımlar atmak demektir. Yeni bir anayasal temel belgeden yola çıkılarak farklı kültürler tanınmalı. Anayasal vatandaşlık ve eşitlik getirilmeli. 1921 anayasasının kuruluş felsefesi kabul edilmeli ve bunların ardından da eğitim ve yayın alanında anadilde yasaklar kaldırılmalı. Kesimler arasında diyalog kurularak her alandaki sorunlar karşılıklı anlayışla çözülmeli.”

AŞAMALI AF BEKLENTİSİ

Karşılıklı kışkırtılmış milliyetçiliği durdurmak gerek. Bu siyasetin dilidir ve işidir” diyen Kaplan, silahlı çatışmanın sona erdirilmesi ve örgütün silah bırakma noktasına getirilmesi gerektiğini de anlattı. Kaplan, bunun için genel bir af beklentisinde olmadıklarını ancak aşamalı af gibi akılcı bazı çözümler getirilebileceğini ifade etti. Kaplan, yöntemin tartışılabileceğini ancak siyasetçi olarak görevlerinin sorunu çözmek olduğunu da kaydetti. ETA, IRA, Filistin-İsrail Barış görüşmeleri, Guatemala ve Güney Afrika’da farklı çözüm yöntemleri olduğunu anlatan Kaplan, “siyasiler sorumluluk almalı” dedi.

ÜÇ UNSURU TARTIŞMIYORUZ

Kürt ve Türk milliyetçiliğini yükselten, kışkırtan biz değiliz” diyen Kaplan, ancak tansiyonun düşürülmesinde iktidar ve muhalefete ve de kendilerine de görevler düştüğünü kabul etti. Toprak bütünlüğü, bayrak ve de resmi dilin Türkçe olarak kalmasında hiçbir itirazları ve tartışmaları olmadığını ancak ‘Kürtlerin eşitlik istemesinin doğal kabul edilmesini’ de sözlerine ekledi.

BİZ YETERLİ FEDAKARLIĞI YAPTIK

Kışkırtılmış milliyetçiliğin sona erdirilmesi için kendilerinin yeteri kadar fedakarlık yaptığını da iddia eden Kaplan, “Biz DTP olarak kuruluşumuzdan bu yana kadar şiddetin çözüm olmadığını hep söyledik. Bize PKK’nın terör örgütü olduğunu söyletmek isteyenler hikaye anlatıyorlar. Bıraksınlar bu hikayeleri. Tüm partiler bunu her gün söylüyor da sorunu mu çözüyorlar? Biz yeteri kadar fedakarlık yaptık. Sorunu çözmek isteniyorsa, bunun dayatması, ön şartı olmaz. Diyalog kapıları kapatılıyor. Olumsuz noktadan hareketle bir yere gelinmez. Bize olduğu kadar herkese fedakarlık düşer” dedi.

KİMİN NE DEDİĞİ ÖNEMLİ DEĞİL

ABD’nin çözüm için devrede olduğu, ABD’li bazı yetkililerin siyasi çözümü dayattığı yolundaki tartışmalara da değinen Kaplan, sözlerini şöyle tamamladı:

“O bunu dedi, bu şöyle dedi, diye bakmamak gerek. Kimin ne dediği önemli değil. Sorunun çözüm yeri Meclis’tir. Birlikte çözmeliyiz. Dışarıda kimin ne dediğinin önemi yok. Sorun bizim sorunumuz ve çözüm yeri de Meclis’tir.”