Deli, dana mı? Yoksa...
Sabah uykudan muhabir arkadaşımın telefonu ile uyandım:
“Deli danadan haberiniz var mı?”
Kâbus görüyorum zannettim…
"Eyvah! Şimdi ben hangi dananın delirdiğini bilemezsem,
ertesi günü manşetlerde olurum" diye geçti aklımdan:
“Müsteşar uyuyor mu?”
“Müsteşar, ‘hangi dana’ diye sordu.”
***
Gözlerimi ovuşturdum, nefes aldım, kendime geldim!
Görevde olmadığımı anlayınca derin bir “ohh”
çektim.
Allah'a şükür ne ben, ne
Durmuş görevdeydi!
***
“Hepimizin görevi kamuoyunu doğru aydınlatmaktır, bizim de
sizin de göreviniz budur!..”
Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ,
açıklamalarına karşın, basın mensuplarının ısrarlı olarak;
“kan alanları hastanelere çağıracak mısınız?"
sorusuna, bu cevabı vermek zorunda kaldı.
Basın mensupları, buradan –haklı olarak- sansasyonel haber
çıkarmanın çabası içindeydi.
Akdağ da devlet adamı olmanın…
Sansasyon yoktu yani!
***
Eski Sağlık Bakanlarından biri ise “durmadan”
yaptığı açıklamalarla, ortamı kızıştırıyordu.
Hatta, İnternethaber'de yer alan habere göre,
“Gümrük Birliği anlaşmasından bu yana Türkiye’ye,
BSE’li(Deli Dana) et ithalâtı yapıldığını” bile
söylemiş.
Adama sormazlar mı, “sen bunları biliyordun da bakanlığında
neredeydin” diye?
Diyecektim kii... Kimse sormadı... İyi mi?
***
Dua edelim de bu tartışma bir işe yarasın, bu kadar enerji yabana
gitmesin...
Benim başkanlığımda yapılan Yüksek Sağlık
Şurası’nda alınan karar yürürlüğe girsin.
Stratejik önemi de olan kan ve ürünleri için fraksinasyon
fabrikası kurulsun.
Böylece her yıl yurtdışına ödediğimiz 100-150
milyon dolardan da kurtulalım.
***
Bunun gerçekleşmesinin ön şartı, değerli dostum Dr. Bülent
Zülfikâr’ın dediği gibi; bir an önce kan kanunun
çıkarılmasından geçmektedir.
Bu kanunla kurulacak olan özerk Kan Üst Kurulu
bütün bu işlerin altından kalkar.
Dışarıya bir yılda ödediğimiz paranın yarısına fraksinasyon
fabrikası kurulur.
Hem döviz tasarrufu yapmış, hem de stratejik bir
sorunumuzu çözmüş oluruz.
***
Akıl için yol birdir!
Şimdiki yönetimin hazırladığı kanun tasarısını çok olumlu buldum
doğrusu…
Bir an önce çıkar da, birileri “deli dana” gibi
ortalıklarda dolaşmaz.