BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  DÜNYA

Çözüm sürecinin en büyük güvencesi Türkiye’nin gençleridir

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "İçinden geçilen çözüm sürecinin de en büyük güvencesi Türkiye’nin gençleridir" dedi. <br/>19 Mayıs Ata...

Abone ol

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, "İçinden geçilen çözüm sürecinin de en büyük güvencesi Türkiye’nin gençleridir" dedi.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri Ankara’da Anıttepe Spor Kompleksi’nde düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törene Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Türkiye’nin 81 ilinden ve 27 ülkeden Başkent’e gelen gençler katıldı. Etkinlik kapsamında, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı’na (TÜRKSOY) bağlı ülkelerin dans grupları gösteriler yaptı. Çin’den gelen Wushucular ise izleyicileri büyüledi. Daha sonra bedensel, görme ve işitme engelli sporcular sahneye çıkarak, halk oyunları gösterisi yaptı.
Programın açılışında konuşan Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, bugün Türkiye’nin 81 ilinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın coşkuyla kutlandığını belirtti. Kılıç, "Türkiye’nin her köşesinde tek vatan, tek devlet, tek bayrak, tek millet coşkusu büyük bir heyecanla yaşıyor ve yaşatılıyor" dedi.

"BAYRAM COŞKUSU PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALACAK"
"Bayram coşkusu paylaştıkça çoğalacak, bayramı heyecanı bizler yaşadıkça günden güne artacak" diye konuşan Kılıç, "Bayramın sevinci Anadolu’nun her köşesine, her bucağına, her karış toprağına yeniden yayılacak. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı sadece bir vesile olacak. Ve bu ülkenin gençleri barışa olan özlemi, güçlü Türkiye’nin aydınlık yarına yönelik hayallerini, projelerini gerçekleşmelerini toplumun her kesimiyle paylaşma imkanı bulacak" ifadelerini kullandı.
"19 Mayıs 1919 olmasaydı. Türkiye Büyük Millet Meclisi açılamayacaktı" diyen Kılıç, şöyle devam etti:
"Büyük Millet Meclisi’nde bu coğrafyadaki bütün kimlikler, bütün inançlar, bütün özgürlük sevdalıları bir aradaydı, birdiler, beraberdiler, iriydiler, diriydiler, Anadolu’nun manevi dinamikleriyle beraberdiler. Mevlana ile birlikteydiler, Yunus Emre ile birlikteydiler, Hacı Bektaşı Veli ile birlikteydiler, Hacı Bayram-ı Veli ile birlikteydiler. Anadolu’nun doğudan batıdan, kuzeyden güneyden bütün manevi dinamikleriyle beraber yürümekteydiler. Onun içindir ki Büyük Millet Meclisi’nin açılışına giden yol, Hacı Bayram-ı Veli ziyaretinden geçmiştir. Gazi Mustafa Kemal ve beraberindeki Büyük Millet Meclisi üyeleri Ankara’nın Ulus’un tarih yazan, devrimler yapan, cumhuriyeti kuran, manevi anlamda çok büyük bir binada milletin geleceğini, yol haritasını şekillendirdiler. Eğer 19 Mayıs 1919 olmasaydı, Büyük Millet Meclisi’nin komutasındaki 30 Ağustos, büyük zafer yaşanmayacaktı. 19 Mayıs 1919 olmasaydı, Afyon’da, Dumlupınar’da, Kocatepe’deki zaferlerin ardından 9 Eylül’de İzmir’den işgalci kuvvetleri denize sürükleme imkanı bulunamayacaktı. 19 Mayıs 1919’da o büyük yolculuk başlamış olmasaydı, büyük ihtimalle öncesinde İzmir’de ayaklar altına alınan Ay-yıldızlı al bayrağımız, yeniden hak ettiği yere, gök yüzüne, göndere çekilme imkanını bulamayacaktı. Bu tarih bizim için bu kadar önemli."

"BAYRAM ARTIK RESMİ GEÇİTTEN İBARET DEĞİL"
Geçen sene ve bu yıl ismiyle müsemma biçimiyle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlama etkinliklerinin Gençlik ve Spor Bakanlığı’na tebliğ edildiğini hatırlatan Kılıç, "Türkiye’nin her tarafında gençlerimizin, sporcularımızın, kadın-erkek her yaştan vatandaşlarımızın büyük coşkusuna tanıklık etmeye başladık. Bayram artık bir resmi geçitten ibaret değil. Bayram artık bu ülkenin gençlerinin, çocuklarının yüreğinin derinliklerinde hissettikleri büyük bir coşku, büyük bir heyecan, bayram sadece araçların geçit resminden ibaret törensel bir etkinlik değil bayram aynı zamanda 19 Mayıs ruhunu, işgale karşı direnişi, kuruluşa ve kurtuluşa giden yolu anlamak, anlatmak, hatırlamak ve yaşamak için büyük bir vesile, her geçen gün bu coşku daha da büyüyor, her geçen gün bu heyecan daha da büyüyor" şeklinde konuştu.
Kılıç, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Büyük önder, ’Yurtta sulh, cihanda sulh’ diyor. Evrensel barışa vurgu yapıyor. Türkiye’de barış, dünyada barış, küresel barış... Bu ülkenin gençleri ve bütün dünya gençleri yaşasın, iyi yaşasın, mutlu yaşasın, huzurlu yaşasın, herkes iyi eğitim alsın, herkes sağlıktan, altyapıdan, üstyapıdan, hayatın ve insanca yaşamanın gereklerinden yararlansın istiyoruz. Sevgili gençler, siz istediğiniz takdirde çözülemeyecek hiçbir problemimiz yoktur, siz istediğiniz takdirde aşılamayacak hiçbir güçlüğümüz yoktur, siz omuz verdiğiniz takdirde, siz elinizi taşın altına koyduğunuz takdirde sona erdirilemeyecek hiçbir ulusal ya da uluslararası sorunumuz. İçinden geçilen çözüm sürecinin de en büyük güvencesi Türkiye’nin gençleridir, Türk gençleridir, yani sizlersiniz. Bugüne kadar Türkiye’de yaşanan olumsuzlukların bedelini herhalde herkesten fazla gençlerimiz ödedi. Terörün bedelini gençler ödedi, terör nedeniyle ölüme sürüklenen gençler oldu, terör nedeniyle işsiz kalan gençler oldu, terör nedeniyle hayalleri yıkılan gençler oldu, terör nedeniyle gelecek hayalleri tarumar edilen yine gençlerimiz oldu. Terörden dolayı yuva kuramayan, terörden dolayı çoluk çocuğa karışamayan, terörden dolayı helal lokmasını kazanacak istihdam imkanlarını bulamayan, terörden dolayı anne-babaların beklentilerine karşılık oluşturamayan hep bu ülkenin gençleri oldu. Bedeli her defasında gençler ödedi. Ama kavgayı, planı, projeyi hep başkaları yaptı. Şimdi diyoruz ki bu coğrafyanın gençleri 81 vilayette istiklal harbinde olduğu gibi, Çanakkale’de olduğu gibi, Dumlupınar’da, Kocatepe’de, Sakarya cephesinde olduğu gibi bu coğrafyanın gençleri yeniden birbirine kenetlenmesini bilecektir. Bu coğrafyanın gençleri kol kola girmesini, büyük Türkiye’nin güçlü yarınlarını birlikte inşa etmesini bilecektir, bilmektedir. Kardeşlik bağlarını yaşatmak için elinden geleni ortaya koyma cesaretini de azmini de kararlılığını da gösterecektir. Arzu ediyoruz ki askerlerimizin mübarek bedenleri, Ay-yıldızlı al bayrağımıza sarılı olarak, davul zurnalarla, kınalarla uğurlandıkları baba ocaklarına o biçimde dönmesin, davul zurnalarla uğurlandıkları gibi coşkuyla, sevgiyle, heyecanla ve yine davul zurnalarla baba ocaklarına karşılansınlar. İstiyoruz ki Türkiye’nin iç meseleleri Türkiye’yi sevmeyenlerin ekmeğine yağ sürmesin. İstiyoruz ki aklımızın bir köşesi terörle mücadelede kalmasın, kaynaklarımızın bir yarısı terörle mücadeleye ayrılmasın, enerjimizin bir yarısı terörle mücadele nedeniyle ziyan olmasın. Kaynağımızla, aklımızla, enerjimizle, mesaimizle bu ülkenin çocuklarının, bu ülkenin güçlü yarınlarının kurulması için seferber olsun."

"ALTERNATİF ETKİNLİKLERLE BAYRAMIN COŞKUSU AZALIR"
Bayramların birlikte kutlandıkça ’bayram’, birlikte kutlandıkça ’anlamlı’ olduğunu belirten Kılıç, "Ayrıldıkça, ayrı düştükçe, alternatif etkinliklerle adeta birbiriyle rekabet ettikçe bayramın coşkusu azalır. Bu ülkedeki bütün yüreklerin dalga dalga dalgalanan ay-yıldızlı al bayrağımızla birlikte küt küt vurması lazım. Bütün heyecanların aynı potada birleşmesi lazım. Devletimizin güçlü yarınlarına yönelik hedeflerin, hayata hangi pencereden bakarsa baksın, herkes tarafından aynı biçimde hissedilmesi lazım" diye konuştu.
Gençlerin bayramını kutlayan Kılıç, "Daha ileriye yürüyeceğiz, daha güçlü olacağız, daha sorun çözücü olacağız. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, millet iradesine, topyekün çağdaşlaşma hamlemize daha büyük bir coşkuyla, azimle, çalışkanlıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz. Atılan bu adımlarla bayramlar günden güne daha da bayram olacak, dalga dalga coşkular tavan yapacak" dedi.
(İHA)