BIST 10.226
DOLAR 32,31
EURO 34,81
ALTIN 2.408,44
HABER /  GÜNCEL

Çocuk koğuşunda tecavüz!

8 çocuk aynı koğuşta kalıyordu. Bir geceyarısı 17 yaşındaki suçlu, 15 yaşındakine tecavüz etti. Hepsi gördü.

Abone ol

Samsun E Tipi Cezaevi Çocuk- 2 Koğuşu'nda gasp suçundan tutuklu olan 17 yaşındaki C.K., hırsızlık suçundan tutuklu 15 yaşındaki A.K.'ya, banyoda tecavüz etti.

Koğuşta kalan çocukların C.K.'dan korkmaları ve ses çıkarmamaları üzerine bir süre gizli kalan olay, geçen yıl Eylül ayında açık görüşte ortaya çıktı.

Çocuklar arasındaki söylentiler üzerine harekete geçen cezaevi yönetimi, tecavüz olayını ortaya çıkardı. Soruşturma sonucu C.K. hakkında ‘cinsel istismar', ‘cinsel amaçlı alıkoyma' ve ‘tehdit' suçlarından dava açıldı.

BİR KOĞUŞTA 8 ÇOCUK

Olay, Samsun E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 8 kişinin kaldığı Çocuk-2 Koğuşu'nda meydana geldi. İddialara göre gasp suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan ve çok sayıda suç kaydı bulunan C.K., geçen yılın Eylül ayında gece herkesin uyuduğu sırada hırsızlık suçundan aynı koğuşta bulunan A.K.'nın yanına gitti.

AĞZIYLA ELİNİ KAPATIP BANYODA TECAVÜZ ETTİ

C.K., uyandırdığı A.K.'nın ağzını eliyle kapadıktan sonra zorla alt kattaki banyoya götürdü. Burada A.K.'nın ellerini arkadan bağladıktan sonra elbiselerini çıkarıp, ölümle tehdit ederek tecavüz etti. Koğuştaki bu olay uyanan diğer çocuklar tarafından da görüldü. Diğer çocuklar da C.K.'dan korktukları için kimseye bir şey söyleyemedi. Geçen yıl eylül ayındaki Ramazan Bayramı'nda yapılacak olan açık görüş öncesinde yapılan rutin kontrollerde çocuklar arasında söylentiden yola çıkan cezaevi yönetimi, tecavüz olayını ortaya çıkardı.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Sorgulama sırasında C.K. suçlamaları kabul etmeyerek, kendisine iftira atıldığını ileri sürdü. C.K., “Koğuşta bana küfür ettiği için onu dövdüm. O da bana bu iftirayı atıyor” dedi. Ancak, A.K. olayı detaylarıyla anlattı. C.K.'nın kendisine tecavüz ettiğini söyleyen A.K. “Geceyarısı beni uyandırdı. Ağzımı kapatıp, sürükleyerek banyo yaptığımız alt kata götürdü. Nereden bulduğunu bilmediğim iple ellerimi arkadan bağladı. Daha sonra da tecavüz etti. Kimseye söylemeyeyim diye de ölümle tehdit etti” dedi.

40 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı koğuşta bulunan diğer çocukların ifadesini aldı. Onlarında olayı doğrulaması üzerine savcı, C.K. hakkında Samsun 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘cinsel istismar', ‘tehdit', ‘cinsel amaçlı alıkoyma' suçlarından toplam 40 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Olaydan sonra hırsızlık suçundan yargılanan A.K.'nın bir süre sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye olduğu, C.K.'nın halen tutuklu olduğu belirtildi.

KAMYONET DUVARDA ASILI KALDI

[PAGE]

KAMYONET DUVARDA ASILI KALDI

Trabzon'un Akçaabat ilçesinde freni boşalan araç, 13 metrelik duvarın üstünde asılı kaldı.

Abdulkadir Yurdakul (31) yönetimindeki 61 KN 589 plakalı kamyonet, hidrolik sisteminin boşalması nedeniyle, Dürbinar Mahallesi'nde, kontrolden çıktı.

Freni boşalan araç, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Akçaabat Meslek Yüksek Okulu'nun yaklaşık 15 metrelik duvarında asılı kaldı.

Vatandaşların yardımıyla araçtan çıkartılan sürücü ve yanındaki 2 kişi, kazadan yara almadan kurtuldu

CİNAYETİN NEDENİ FİİLİ LİVATA

[PAGE]

CİNAYETİN NEDENİ FİİLİ LİVATA

Afyonkarahisar’da öldürüldükten sonra cesedi parçalanarak, şehrin 3 değişik yerine atılan Kemal Gözel’in katil zanlısı Serhan Hasar’ın (32), cinayeti kendisine "fiili livata" yoluyla tecavüz edilmesi nedeniyle işlediğini, cesedi ise taşıyamadığı için parçaladığını söylediği öğrenildi.

Zanlı, olay günü öldürdüğü Kemal Gözel’in önce cinsel organını kestiğini, sonra da bıçaklayarak, öldürdüğünü itiraf etti.

Eşi hemşire olan katil zanlısı, olayı önce Adıyaman’daki annesine anlattığını ve annesinin Afyonkarahisar’a gelmesiyle, annesi ile birlikte Emniyet Müdürlüğüne giderek, teslim olduğunu ifade etti.

Yıllık izinini kullanan hemşire eşinin, Manisa’nın Salihli ilçesindeki ailesinin yanına gittiğini belirten zanlı, durumu telefonla eşine anlatamadığını, çocuğunun sesini duyduktan sonra telefonu kapattığını bildirdi.

FİİLİ LİVATA YOLUYLA TECAVÜZ ETTİ

Afyonkarahisar’a eşinin tayini nedeniyle 2006 yılında geldiğini belirten Hasar, sürekli bir işi olmaması nedeniyle amele pazarında iş aradığı bir sırada, yaklaşık 2 ay önce Kemal Gözel ile bir cami avlusunda tanıştıklarını anlattı.

Olay günü yine cami avlusunda bir araya gelerek, iş konuşmak için birlikte eve geldiklerini belirten zanlı, evde yaşadıklarını şöyle anlattı: "Kendisinin bir inşaat aldığını belirterek, beni de yanında çalıştırabileceğini söyledi. Cami avlusunda bana bir sigara verdi. Biraz oturduktan sonra başım ağrımaya başladı, eşimin de nöbetçi olması nedeniyle ’eve gidelim çay içelim orada konuşalım’ dedim. Eve giderken bir bakkalın önünde indik ve bir şeyler aldık. Eve gittiğimizde ise ben kola içtim, o da şarap içti. Bu sırada ben de ona bir kaç kez mutfaktan buz ve ekmek getirdim. Başımın ağrısı geçmediği için bana kola içmemi ve başımın ağrısına iyi geleceğini söyledi. Ben de onun bana verdiği kolayı içtim. Kola içtikten sonra duramaz hale gelince, kanepeye uzandım. Kendimden geçmişim." Uyandığında ise Kemal Gözel’in kendisini çırılçıplak soyduğunu ve kendisinin üzerinde olduğunu ileri süren Serhan Hasar, kendisinin bıçakla önce cinsel organını kestiğini, sonra da çeşitli yerlerinden bıçaklayarak öldürdüğünü itiraf etti.

"CESEDİ TAŞIYAMADIĞIM İÇİN PARÇALADIM"-

Öldürdüğü Kemal Gözel’in elindeki bıçağı almaya çalışırken, elinin de kesildiğini bildiren zanlı, cesedi ise taşıyamadığı için parçaladığını söyledi.

Cesedi, yorgana sararak sokağa atmak istediğini ancak kaldıramadığını belirten zanlı, ifadesinde şunları bildirdi: "Evde her taraf kan olmuştu. Cesedi yorgana sarıp sokağa atmaya çalıştım ama kaldıramadım. Cesedi banyoya götürerek önce başını sonra diğer yerlerini kestim. Büyük bir poşete koyarak, pazar arabasıyla götürerek, dışarı attım.

Cesedi taşıyamadığım için parçaladım. Başka bir nedeni yok. Götürdüğüm poşetleri boşaltarak, poşetleri ve elbiselerini evdeki sobada yaktım. Daha sonra banyoda bir parça kaldığını görünce, onu da kül dolu bir çuval ile evin önündeki çöpe bıraktım."

"YÜRÜYEREK POLİSLERİN ÖNÜNDEN GEÇTİM"

Kemal Gözel’in parçalanmış cesedini değişik yerlere attıktan sonra evdeki kan lekelerini de temizlediğini belirten zanlı, evinin çevresindeki polisler nedeniyle bir süre evden çıkamadığını söyledi.

Daha sonra evinden çıkarak, polislerin önünden geçip gittiğini ifade eden zanlı, çarşıyı dolaşıp geldikten sonra evdeki geri kalan kanlı yorganı parçalayarak, atmak istediğini ancak çevredeki polisler nedeniyle atamadığını, bir koliye yerleştirip evine bıraktığını ifade etti.

BABAN KALP KRİZİ GEÇİRİR O GELMESİN

Çarşıya çıktığında, Adıyaman’daki annesine telefon ederek, babasıyla birlikte Afyonkarahisar’a çağırdığını söyleyen zanlı, annesinin ısrarı üzerine durumu kendisine anlattığını kaydetti.

Zanlı, telefonla durumu anlatmasının ardından annesinin, "baban duymasın o kalp rahatsızı, kalp krizi geçirebilir" demesi üzerine sadece kendisinin Afyonkarahisar’a gelmesini istediğini ifade ederek, "Annemle telefonla konuştuktan sonra onun gelmesini bekledim. Sabah saat 04.00 gibi annem geldi ve ne yapacağımı sordu. Ben de teslim olacağımı anlattım. Birlikte Emniyet Müdürlüğüne gittik, teslim oldum" dedi.

ÇOCUĞUMUN SESİNİ DUYDUM EŞİME ANLATAMADIM-

Eşinin Afyonkarahisar’da sözleşmeli olarak hemşirelik yaptığını ve o nedenle kente geldiklerini belirten zanlı, olayın ardından eşinin yıllık izinli olması nedeniyle Manisa’nın Salihli ilçesindeki ailesinin yanına gittiği söyledi.

Zanlı, olayın ardından eşini telefonla aradığını ancak durumu anlatamadığını, çocuğunun sesini duymasının ardından telefonu kapattığını kaydetti.

O ADAM ANNEMİN ÜZERİNDEYDİ

[PAGE]



O ADAM ANNEMİN ÜZERİNDEYDİ

Adana'da, kendisini aldattığını öne sürdüğü eşi 32 yaşındaki Sevim Kutlu ile yanındaki komşusu 45 yaşındaki Ayşe Aydemir'i tabancayla vurarak öldüren adam eşini sevgilisiyle aşk yaşarken yakaladığını iddia etmişti.  Olayın 9 yaşındaki tanığı Mehmet Kutlu da “O adam annemin üzerindeydi” dedi.

Cinayet zanlısı 32 yaşındaki Murat Kutlu'nun yargılanmasına başlandı.

İKİ KADIN BAŞLARINDAN VURULMUŞ HALDE BULUNDU
Olay, 31 Mayıs 2009'da, kent merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Sarıhamzalı Mahallesi'ndeki bir bahçenin içinde meydana geldi. Bir minibüsün içinde 2 kadın cesedi bulunduğu ihbarı üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri, çalışır durumdaki minibüsün içinde 4 çocuk annesi Sevim Kutlu ve komşusu 5 çocuk annesi Ayşe Aydemir'in başlarından tabancayla vurulmuş cesetleri ile karşılaştı.
 
9 YAŞINDAKİ OĞLU OLAYA TANIK OLDU
Sevim Kutlu'nun oğlu Mehmet Kutlu da olay yerine yakın bir noktada ağlarken bulundu. Çocuk, annesinin ve komşusunun öldürülmesine tanık olduğunu ve cinayeti babasının işlediğini söylerken şüpheli Murat Kutlu, olaydan 184 gün sonra teslim oldu.
 
KARIMI ADAMLA GÖRÜNCE KENDİMİ KAYBETTİM
Hakkında 2 kez ömür boyu ve 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Murat Kutlu'nun Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Olaydan sonra linç edilme korkusuyla kaçtığını belirten Murat Kutlu, “Ben fabrikada güvenlik görevlisi olarak çalışmaktayım. O gün eşim bana yemek getirecekti. Ayrıca telefonla babamın rahatsızlandığını söylediler” dedi. İşyerinden izin alarak babasını hastaneye götürmek için eve geldiğini belirten Kutlu, “Yolda oğlum 13 yaşındaki Deniz ile karşılaştım. Bana yemek getirmek için evden çıktıklarında çeşmenin yanına geldiklerinde annesinin kendisine tokat vurduğunu, sonra da Sevim Kutlu ve tanımadığı bir erkekle birlikte minibüse binip gittiğini söyledi. Ben de oğlumun tarif ettiği yöne gittim. Minibüsle karşılaştığımda o adam karıma sarılmıştı. Beni görünce minibüsten indi. Elini beline attı. Ben daha hızlı davranmış olmalıyım ki ateş ettim. Adam tarlaya kaçtı. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendimi kaybetmişim” diye konuştu.
 
Mahkeme tanık olarak dinlenen görgü tanığı Mehmet Kutlu, evlerinden babasına yemek götürmek için çıktıklarını ancak çeşmenin yanına geldiklerinde minibüse bindiklerini söyledi.
 
O ADAM ANNEMİN ÜSTÜNDEYDİ
Olaydan sonra Diyarbakır'da bulunan yatılı ilköğretim okuluna yerleştirilen Kutlu ifadesini şöyle sürdürdü: “Komşumuz Ayşe Aydemir ve tanımadığım adamla birlikte çiftliğe geldik. Adam bana 2 lira verdi. Sonra annemle birlikte kulübeye girdiler. Ayşe Aydemir bahçede dolaşıyordu. Ben anneme bakmak istediğimde o adam annemin üzerindeydi. Sonra tekrar minibüse bindiğimizde annem babamı görünce ‘Bu benim kocam. Şimdi bizi öldürür’ dedi. Babam gelince adam da minibüsten indi. Adam elini beline atınca babamda silahını çıkardı. Sonra silah sesleri gelmeye başlayınca ben koltukların arasına saklandım. Daha sonra da annem ile komşumuz Ayşe Aydemir'in vurulduğunu gördüm.” Mahkeme, diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.