BIST 10.209
DOLAR 32,42
EURO 34,81
ALTIN 2.399,61
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

CHP'li İnce'den hükümete sert sözler!

CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce'nin Balıkesir'de yaptığı konuşma ayakta alkışlandı

Abone ol

Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı tatil beldesi Akçay’da belediye tarafından düzenlenen 9. Akçay-İda Kültür ve Sanat Şenliğinin açılışında konuşan CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, hükümeti eleştirdi.

24-26 Ağustos tarihlerini kapsayan şenliğin açılışında konuşarak dikkatleri üzerine çeken CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, ayakta alkışlandı.

GÜNAY PATRONUNA BAK 360 DERECE DÖNDÜM MESAJI VERİYOR

İnce, hükümeti eleştirdiği konuşmasında, “Bir şehit cenazesi töreninde bir bakan, askeri bando çalarken, ‘Kes de milletimiz bir tekbir getirsin’ demiş. Bu millet, bu toprağın insanı tekbir getirmesini de bilir, askeri bando ile yürümesini de bilir. Bakanın görevi bandonun sesini kestirmek değildir. Bakanın görevi terörü kestirmektir, terörü. Sen kime yaranmak için bunu yapıyorsun? Mesaj veriyor patronuna, ‘Bak öyle bir döndüm ki, 360 derece. Sanki cehennemde fırıldak oldum’ mesajı vermek istiyor. Şehit cenazesinde bile siyaset yapıyor. Sana mı kalmış bandoyu kestirmek?"

ÖNCE DAYANIKLI KARAKOLLAR YAPIN

"Sen gideceksin bu memleketin evlatlarına önce karakol yapacaksın dayanıklı, karakol. Bugün o dağlarda bir bakanın, milletvekilinin, holding patronunun çocuğu yok, hep garibanın çocukları var. Hep anası benim gibi ana, hep babası benim gibi baba. 2002’de terör bitmişti. 2002’deki şehit sayımız sadece 6’dır. Bugün günde 6 tane şehit veriyoruz. Terörle bu laubali davranış, terörün sırtını sıvazlama, terörle terörist ile pazarlık yapma, onlarla müzakere yapma sonucu bu noktalara geldik" ifadelerini kullandı.

AMERİKA'NIN ŞAMAR OĞLANI OLDUK

AK Parti’nin terör politikasını eleştiren İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sınırlarımız BBG evi gibi. Bir tane komşumuz kalmadı. 'Dostum Esad' diyorduk. Esad’ın adını bile değiştirip, Esed yaptılar. Rusya ile de öyleyiz. AB gidişatına bir bakın. Türk sahasında petrol aranıyor, Türkiye gıkını çıkaramıyor. Ermenistan yeniden azıttı. Diaspora yine gündemde. Asala’nın adını yeniden duyar olduk. Amerika’nın şamar oğlanı olduk. Amerika’nın ortağı değil, Amerika’nın Orta Doğu’da jandarması olduk. Sende hiç mi vefa yok? Hiç mi tarih duygusu yok? Dünyanın hiçbir memleketinde kurucusuna, kurucu iradesine hakaret eden bir başbakan yoktur. Bir tek Türkiye’ye özgü bunlar."

İSMET İNÖNÜ'YE ŞÜKREDİN

Hiç unutmam, 1973 senesiydi. İnekleri otlattım ve köye doğru gidiyorum. 15 inek önümde. Asker, polis arabaları gördüm. Köye önemli bir adam geliyor diye şaşırdım bir anda. Kim bu diye merak ettim. İnekleri ahıra bağladım ve köyün meydanına geldim. İsmet İnönü gelmiş. Gittim elini öptüm. İnönü’nün yanında bir kız çocuğu oturuyordu. Bizim köyün kızlarından daha güzel bir elbisesi vardı, daha güzel ayakkabıları vardı. Biz de köyün çocukları olarak o kızın giysilerine bakıyorduk. Aradan 30 yıl geçti. O çoban çocuk, ben de milletvekili oldum, o güzel ayakkabılı kız da milletvekili oldu. O çocuk Ayşe Bilgehan, ben ise Muharrem ince. İşte ben bu yüzden Atatürk’ü, demokrasiyi, çok partili yaşamı seviyorum. Kayıkçının oğlu başbakan oldu, tornacının oğlu cumhurbaşkanı oldu. Her gün CHP’ye, İsmet İnönü’ye teşekkür edeceklerine, şükür edeceklerine, utanmadan küfür ediyorlar.

MİT MÜSTEŞARINI KURTARMAK İÇİN MECLİSİ 16 SAAT ÇALIŞTIRDIN

Biz buradayız. Ne istedin de vermedik? Bu terörün kökünü kazımak için ne istiyorsun? Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdık. Daha önce Meclis'i sabaha kadar çalıştırdın. MİT müsteşarını kurtarmak için 16 saat Meclis'i çalıştırdın. Gel sen bu terörün kökünü kazımak için, bu gencecik çocuklarımızı korumak, şehitlerimizin evlerine gelmemesi için ne istiyorsan gel yardım edelim. Kanun çıkaracaksan kanun. Meclis'i toplamaksa tamam. Ne istedin de vermedik?

BEN BU HÜKÜMETE YUH ÇEKERİM SADECE

Bebeleriyle dedelerine saygı göstermeyen milletler yaşayamaz. Bunu unutmayınız. Eğer bir şehidin cenazesi dondurma fabrikasının reklamı altında dinleniyorsa, bir şehidin cenazesi 15-20 tane raptiye bulunamamış gibi koli bandıyla örtülüyorsa, ben bu hükümete 'yuh' çekerim sadece. Başka bir şey değil. Biz bunlara pabuç bırakacak bir parti değiliz. CHP bir denize benzer. Denize de zaman zaman pislik düşer ama deniz kendini temizler. Onu kenara atar.

Referandum öncesinde Kayseri mitinginde Başbakan, ‘Bizim PKK ile görüştüğümüzü söyleyenler şerefsizdir’ dedi. Şimdi Akçay’dan Başbakana sesleniyorum; 'Bizim görüştüğümüzü söyleyenler şerefsizdir' dedin Recep Erdoğan. Peki Oslo’da görüştüğün ortaya çıktı. Başbakana Akçay’dan şu soruyu sorayım: Sayın Başbakan, Kayseri Meydanı'nda 'şerefsizdir' sözü asılı duruyor. Lazım olan gitsin oradan alsın.