BIST 10.056
DOLAR 32,37
EURO 34,68
ALTIN 2.419,34
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

CHP'de kazanlar kaynamaya başladı

Oy oranını artıran ancak belediyelerde hayal kırıklığı yaşayan Cumhuriyet Halk Partis'nde (CHP) seçim tartışmaları alevlendi.

Abone ol

Yerel seçimlerde oyunu 2009 seçimlerine göre yaklaşık yüzde 5 artırmasına karşın, il ve büyükşehir belediye başkanlığı sayısını artıramayan CHP’de, eleştiri ve “özeleştiri” süreci başladı.

CHP Genel Merkez yönetimi, istenilen sonuç alınamamakla birlikte partinin oy oranının artmasının önemli olduğunu ve bu durumun CHP’nin “yükseliş trendinde” olduğunu ortaya koyduğunu dile getirirken, parti içi muhalifler alınan sonucu “başarısızlık” olarak nitelendiriyor.

Parti içindeki ulusalcı milletvekilleri partinin özellikle “cemaatle yakın ilişki içindeymiş” gibi gösterilmesinin CHP seçmenini “ürküttüğü” eleştirisini yöneltiyor. CHP yönetimi, partinin aldığı sonucun, izlenen seçim stratejisinden veya aday tercihlerinden, yeterince “çalışılmaması”ndan kaynaklanmadığı görüşünde.

Cumhuriyet sinin haberine göre, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Gökhan Günaydın, CHP’nin 2001’den bu yana oy oranlarına bakıldığında yüzde 18-19 bandından başlayan oy oranının yüzde 29’lara dayandığına dikkat çekti.

BÜTÜNŞEHİR YÜZÜNDEN Mİ?

Günaydın, Ankara’da Mansur Yavaş, İstanbul’da Mustafa Sarıgül, Hatay’da Lütfü Savaş’la oy oranını artırarak “Türkiye’nin birleştirici gücü” olduğunu ortaya koyduğuna dikkat çekti. Ancak bu duruma karşın Mersin, Antalya, Ordu gibi büyükşehirlerin kaybedilmesinin kendileri açısından olumsuz bir tablo olduğunu belirten Günaydın, buraların kaybedilmesinin “bütünşehir” düzenlemesinden kaynaklandığını söyledi. Günaydın, asıl üzerinde durulması gerekenin, bütün yolsuzluk, rüşvet olaylarına karşın AKP’nin yüzde 45’lerde oy alabilmesi olduğuna dikkat çekti. Bütün buna rağmen seçmenin “yolsuzluk, rüşvet operasyonu, tapelerden” etkilenmediğinin söylenemeyeceğini belirten Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

ETKİLENMEDİ DENİLEMEZ

“30 Mart seçimleri, bir yerel seçim karakteristiği taşımıyordu, tıpkı 2010 referandumu gibi bir nitelik taşıyordu. Tayyip Erdoğan’ın o dönem temsil ettiği blok, 58’den bu seçimlerde yüzde 45’lere indi. Biz CHP olarak elbette aldığımız oyu yeterli görmüyoruz, ama bu blokun yüzde 45’e inmesi de önemli. Bir başka etken şudur, seçim sisteminin çürümüşlüğü var. Deniyor ki bütün bu tapelerden, yolsuzluktan AKP seçmeni etkilenmedi. Bu doğru değil, AKP oylarında önemli azalma olduğunu görüyoruz. Bu politikamızın yanlış olduğunu hiçbir şekilde düşünmüyorum.”