BIST 11.007
DOLAR 42,51
EURO 49,49
ALTIN 5.799,85

CHP’de İhanet Maratonu Hız Kesmiyor

Siyaset sahnesinin olmazsa olmazı ihanettir. Ama CHP’de ihanet öyle bir klasik ki her kongrede, her kurultayda ayrı bir perde açılıyor, her defasında izleyenlerin ağzı açık kalıyor. Adeta Shakespeare’e taş çıkartan, Game of Thrones’a sezon atlattıran entrikalar…

CHP’deki bu gelenek: Kim yükselirse, kim halkta karşılık bulursa, kim “Acaba bu sefer seçim kazanılır mı?” dedirtirse… önce omzu sıvazlanır, sonra sırtı delik deşik edilir. O nedenle kimse bana CHP’nin “değişim partisi” olduğunu anlatmasın; bu parti değişim değil, ihanet partisi.

Hatırlayalım, Kemal Kılıçdaroğlu “Hançerlendim” diye boşuna mı bağırdı? Adam onca yıl didindi, Cumhurbaşkanı adayı gösterdi, herkesin önünü açtı; gün geldi partinin içindeki hançer koleksiyoncuları hemen toplandı, sırtına vuruldu. O hançer paslanmaya fırsat bulmadan şimdi Ekrem İmamoğlu’nun beline saplandı.

Ekrem Bey’in “Beni betona gömmek istiyorlar!” feryadı aslında CHP’nin kendi içindeki kurtlar sofrasını en net özetleyen cümledir. Bugün Silivri’nin soğuk duvarları arasında “ihanete uğradım” diye seslenirken, bir dönem yanından ayrılmayan “yoldaşları” etkin pişmanlık kuyruğunda savcıya itiraf için sıraya girmiş durumda.
Bunlar kim? İhalede komisyon almadan oturmayan, rüşvet masasında poz veren, belediye kasasını kendi ATM’si gibi kullanan “çanta” takımı… Hani o “sosyal demokrat iş insanları” var ya, işte onlar!

Bu ekip yıllarca millete masal anlattı. Lüks içinde yaşarken, dev ihaleleri eşe-dosta paslarken, sıvacıdan bir gecede milyarder çıkarırken CHP seçmeninin sırtından aldıkları güven kredisini har vurup harman savurdular.
Ne zaman ki çark bozuldu.

Sistem çöktü. Haram musluğu kesildi… herkes birbirini satmak için adeta açık artırmaya çıktı! En önde İmamoğlu’nun yakın kurmayları.

Düşünün; CHP’nin bazı belediyelerinde öyle bir düzen kurulmuş ki, haram para çarkının çivisi çıkınca “Kim daha çok anlatırsa o kurtulur” yarışı başladı. Dün İmamoğlu’nun en yakınındaki adam, bugün “Bütün suçu ona atayım da kendimi kurtarayım” diye savcıya koşturuyor.

Çünkü CHP’de kural bellidir:

*Dostluk para bitene kadar,
*Dayanışma koltuk sallanana kadar,
*Sadakat medya manşetine çıkana kadar sürer.
Sonrası? Sırtına hançer, betona ihanet!

CHP’nin içindeki metropol zenginleri var ya. Hani inşaattan çıkıp bir gecede milyarder olan, yoksul mahallenin tapusunu satarken hiç vicdanı sızlamayan tipler…

CHP tarihinin en eski geleneğidir ihanet. Önce “dostum” der, Sonra arkandan hançeri sallar, Sonra da TV’lere çıkıp “Kandırıldım” diye timsah gözyaşı döker.

İmamoğlu’nun düştüğü duruma “kader” diyenler yanılıyor; bu CHP’de sistemin kendisi: Lider yükselirse hançerlenir, düşerse tekmelenir, kurtulursa bir sonraki kongrede yeni ihanet planı yapılır. Bu yüzden CHP’de kimsenin kimseye güveni yok; çünkü herkes biliyor ki yanındaki adam, yarının etkin pişmanı!

Bakın açık konuşayım:
Bugün CHP’nin yaşadığı bu rezalet sadece bir partinin iç kavgası değil; milletin alın teriyle büyütülen, “Atatürk’ün emaneti” diye övünülen bir yapının nasıl yozlaştığının, nasıl para ve koltuk uğruna birbirini satmaya hazır hale geldiğinin ibretlik fotoğrafıdır.

Ve en kötüsü ne biliyor musunuz?
CHP’de hançer pas tutmuyor; çünkü hançerleyeni her devirde partinin kendi içinden çıkarmayı başarıyorlar!