BIST 10.046
DOLAR 32,28
EURO 34,64
ALTIN 2.416,57
HABER /  MEDYA

'Çetenin içerisinde Abdullah Gül de var'

Ahmet Özal, gizli tanığın Turgut Özal'ın ölümünde kendisiyle birlikte Abdullah Gül'ün de içerisinde bulunan 10 kişilik bir çetenin sorumlu tutulduğunu söyledi.

Abone ol

İNTERNETHABER- Ahmet Özal, Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili gizli tanığın ifadesinde kendisiyle birlikte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün isminin de bulunduğunu iddia etti. Bu tür iddiaların soruşturmayı sulandırmak için kamuoyunun gündemine getirildiğini ifade eden Özal, babasının ölümüyle ilgili ilk olarak 88 suikastinin tüm yönleriyle araştırılması gerektiğini söyledi. 

Ahmet Özal, Bugün TV'de Tarık Torus'un sorularını cevapladı. Daha önce yayınlanan programın önemli bölümlerini bir kez daha ekrana getirilirken Ahmet Özal'ın gizli tanığın ifadesiyle ilgili bir bölümü sosyal medyada büyük ilgi gördü. Ahmet Özal, babasının ölümüyle ilgili kurulduğu iddia edilen çetede kendisiyle birlikte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de isminin bulunduğunu ileri sürdü.

İşte o açıklamalar;

"ABDULLAH GÜL'ÜN DE İSMİ VAR"

"Babamının ölümünün aydınlatılmasıyla ilgili mücadelemde pes etmedim. Bir noktaya kadar getirdik. Bir gizli tanık mektubu, bundan 7-8 ay önce veriliyor. Bizim bir çete kurduğumuz iddia ediliyor. Kim varmış bu 10 kişinin içinde. Abdullah Gül'ün de aralarında bulunduğu 10 kişi varmış. Bu mesele rahmetlinin konuyu önemsiz hale getirilmesi için yapılan çabalardır.

"DOKTORLAR TEHDİT EDİLDİ"


Sağolsun devlet denetleme kurumunu ortaya çıktıktan sonra savcılık karar aldı ve mezar açıldı. Adli Top raporu yazılırken doktorların tehdit edildiğini savcılarda biliyor. Sanık olmadık ama şüpheli olup olmadığımızı da bilmiyorum.

"88 SUİKAST DOSYASI AÇILSIN"

Ben ısrarla bu konunun tekrar açılmasını suikast dosyasını istedim. Ne yaptıysak yaptık ama bu dosya açılmadı. Bu dosya açılsaydı eminim mutlaka bir şey çıkardı.

118.20140916000625.jpg

TURGUT ÖZAL'IN SUİKAST SÖZLERİ

Türkiye'de adaletin geldiği nokta bu. 88 yılındaki suikastle ilgili olarak kendisiyle konuştuğumda ısrarla, ilgili bilgi ve belgenin devletin elinde olduğunu söylüyordu. Rahmetli, bu suikast sonrası konunun üzerine gitti. Kendisi bunun açıklamanın doğru olmayacağını söylemişti bana. Hatırlarsanıza o dönemde Kenan Evren Cumhurbaşkanıydı. Eminim bu bilgiler var ama açmadı savcılık bunu. Ben tek başına bununla uğraştım ama bu olaylar buraya kadar geldi. Benim yapabileceğim birşey kalmadı artık bundan sonrası devletin elinde."