Cemi Rusyaya ben kaçırdım

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet'e ulaşan bir mektup soruşturmanın seyrini değiştirecek türden.

Münevver cinayetine ışık tutacak ihbar mektubuna Akşam gazetesi ulaştı. Esrarengiz kişi Cem'i 200 bin TL'ye nasıl kaçırdığını anlattı: Bahçeşehir'den TIR'la Çanakkale'ye, oradan Rusya'ya götürdüm. Vicdan azabı çekiyorum

VİCDANIMIN SESİNİ DİNLİYORUM
İddiaya göre mektubun başlığı 'Vicdanımın sesini dinliyorum.' Pişmanlık satırları ise şöyle: 'Olay gecesi Cem beni aradı. Cinayetten sonradan haberim oldu. Kimi öldürdüğünü bilmiyordum. Bahçeşehir'den Cem'i alarak bir TIR'a bindirdim. Oradan Çanakkale'ye gittik. Çanakkale'den gemiye binerek Rusya'ya kaçtık.'

200 BİN DOLARLIK KAZ ELİMDE
İhbarcının ifadelerine göre Cem ile kendisini Novorosisk Limanı'nda, Rusya'da lüks hayat süren bir kişi karşıladı. Cem, daha sonra Moskova'ya ulaştırıldı. Mektuptaki itiraflar şöyle devam etti: 'Cem'i K.A.'ya (teyzesi olduğunu iddia ediyor) teslim ettim. Birçok kez K.A. ile telefonda konuştum. Teslimden önce 'Elimde bir kaz var. 200 bin dolara veririm' demiştim.

ONU TÜRKİYE'DE ARAMAYIN
İtiraflar şu sözlerle bitiyor: 'Cem şu anda K.A.'nın yanında. Türkiye'ye döndükten sonra haberleri okuyunca vicdan azabı çektim. Onun için mektubu yazıyorum. Cem'i Türkiye'de aramayın.' Mektupta Cem'in K.A.'nın telefon numaralarının ve adresinin de yer aldığı öğrenildi. 

KAYIP ŞOFÖR MÜ YAZDI?
Karabulut ailesi, cinayetin hemen ardından Cem G.'nin ailesinin şoförlüğünü yapan kişinin kayıplara karıştığını öne sürerek Emniyet'e başvurmuştu. Bu mektubun ardından dikkatler kayıp olan şoförde toplandı.

GÖZLER YENİDEN MOSKOVA'DA
Emniyet Genel Müdürlüğü Interpol Daire Başkanlığı'nca gönderilen dosyayı inceleyen Rus Interpol'ü, cinayet zanlısı olarak aranan kişinin Moskova civarında görüldüğünü daha önce doğrulamıştı. Cinayetin ardından Cem G.'nin annesi ve kız kardeşinin de Rusya'daki Türk Konsolosluğu'na gittiği belirlenmişti.

AMAÇ HEDEF ŞAŞIRTMAK MI?
Münevver Karabulut cinayetini titizlikle araştıran, polis yetkilileri gelen ihbar mektubu üzerinde çalışmaya başladı. Polis, mektubun Cem'in izini kaybettirmek amacıyla gönderilip gönderilmediğini de varsayarak çalışmayı çok yönlü sürdürüyor. 

BABA DA 'RUSYA' DEMİŞTİ
18 yaşındaki kızını kaybeden Süreyya Karabulut, cinayetin ilk günlerinde Cem'in Rusya'ya kaçırıldığı yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Cinayetin planlı bir şekilde işlendiğini söyleyen baba Karabulut 'Benim kızım planlı bir cinayete kurban gitti. Cem'in Rusya'da bulunan ağabeyi cinayetten hemen sonra İstanbul'a geliyor. Daha sonra da Cem ortadan kayboluyor. Ben Cem'in Rusya'da olduğuna eminim' diye konuşmuştu.
Öte yandan, savcılığın Cem'in 3 arkadaşının ikinci kez ifadelerine başvurduğu öğrenildi. 3 kişiden kan ve doku örneği alınmasına, her gün polis merkezine gidip adli kontrol defterine imza atmalarına karar verildi. Polis'in Cem'in yakınlarına yönelik teknik ve fiziki takibi sürdürdüğü de bildirildi.

Münevver'in iç çamaşırında sperm izi çıktı. Haberin devamında..

"3 KİŞİ DIŞINDA ŞÜPHELİ YOK"
Karabulut ailesinin avukatı Faruk Zorba, bu kişilerden alınacak örneklerin cesedin üzerinden çıkanlar ile karşılaştırılacağını söyledi.

Zorba, “Bulguların Münvver’e yakın çevresinden bulaşma ihtimali düşünüldüğü için bu insanların çoğunun kan örnekleri alınmadı. Yakın temas halinde olan tüm insanların örnekleri alınacak, şu an 3 kişi dışında şüpheli diyebileceğimiz kimse yok” dedi.

Zorba, “Herkes, cinayete baktığında ‘bir kişinin yapamayacağı’ düşüncesindeydi. Bizim elde ettiğimiz bir kısım delileler, bu şüpheyi daha da yoğunlaştırdı. Cinayet faili olarak düşündüğümüz kişi son derece soğukkanlı” şeklinde konuştu.

"İNCELEMELER DEVAM EDECEK"
Çoğunluğu göğüs bölgesinden olmak üzere 29 yerinden bıçaklanarak öldürülen Münevver Karabulut'un bakire olduğu, cinsel ilişkiye girmediği de tesbit edildi. Raporda Münevver Karabulut'un iç çamaşırında sperm izine rastlandığı da belirtiliyor.

Avukat Zorba, “Ne kadar bir sperm izi var, bu spermin miktarı nedir bunu bilemiyoruz. Onu tabii ki incelemeyi yapan Adli Tıp uzmanları biliyorlar. Şu anda tam bir bir Adli Tıp raporu yapıldı diyemeyiz, incelemeler devam edecek” diye konuştu.

"İÇKİ VE UYUŞTURUCU YOK"
Adli Tıp raporunun Münevver Karabulut'un olaydan önce içki içtiği, uyuşturucu kullandığı gibi iddiaları çürüttüğünü söyleyen Zorba, “Aileden kişiler, Cem’in o şekilde anlattığını söylediler. Bu iddiaları adli tıp raporu yalanladı. Yapılan incelemede Münevver’in kanında uyuşturucu madde veya alkol olmadığı tespit edildi” dedi.

Avukat Zorba, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun daha öncede Münevver Karabulut'u öldürmek için teşebbüste bulunduğunu da söyledi. Zorba, bunun da tanık ifadeleriyle sabit olduğunu dile getirdi.

"PLANLI BİR CİNAYET"
Zorba, “Bu dosyada benim kafamda en net gelişen şey, bu cinayetin planlı işlendiğidir. Çünkü en başta cinayetin hemen öncesinde testere alınıyor, bu failin daha önceden de teşebbüsünün olduğunu gösteriyor. Ancak bır kısım sebeplerle ertelemek durumunda kaldığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Karabulut ailesinin avukatı, Adli Tıp raporunu savcılığa ulaşmadan sızdıranlarla ilgili olarak da suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Zorba, cinayetin ardından Garipoğlu'nun evine geç gidilmesine neden olanlar hakkında da yargıya başvurduklarını ifade etti.