Bu gazetelerin hangisi doğruyu söylüyor?

İki gazete Süheyl Batum ile Gürsel Tekin arasında kriz çıktığını iddia ederken Hürriyet ise tam tersi bir habere yer verdi.

Hangi gazete doğru söylüyor. Taraf ve Yeni Şafak CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum ile Gürsel Tekin arasında kriz yaşandığını iddia ederken Hürriyet ise taban tabana zıt bir haberi sayfalarına yansıttı.

Taraf'tan Melih Altınok'un özel haberine göre bazı delegelerin seçim sonuçlarına itirazda bulunduklarını öğrenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun parti kurmaylarını sert bir şekilde eleştirildiği belirtiliyor. Edinilen bilgilere göre Kılıçdaroğlu'nun "Niçin dikkat etmiyorsunuz, başımızı ağrıtıyorsunuz?" şeklindeki tepkisine karşı partinin sözcüsü ve Genel Sekreteri Süheyl Batum"Hukuk gereğini yapar, biz hata yapmadık" dedi.

GÜRSEL TEKİN: NE DEMEK GEREĞİNİ YAPAR?

İddialara göre Genel Sekreter'in bu sözleri üzerine PM, listesine son sırıdan giren Gürsel Tekin, "Ne demek hukuk gereğini yapar. Senin amacın ne?" diyerek Batum'un üzerine yürüdü. Tekin ve Batum'un yumruklaşmanın eşiğine kadar sertleştikleri iddia ediliyor...

YENİ ŞAFAK'IN İDDİASI: CHP İKİ KUTUPLU

Yeni Şafak muhabiri Yusuf Çelebi ise bugünkü haberinde şu iddialara yer verdi:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in görevden aldığı eski CHP Gençlik Kolları Başkanı Umut Tunç ve 20 arkadaşının sandık kurulu başkanlığına yaptıkları yüzde 25'lik kadın kotası itirazı Çankaya İlçe Seçim Kurulu'nca reddedildi. Tunç ve arkadaşlarının kurultay salonunda çala kalem yazdıkları dört satırlık dilekçenin itiraz edilmesinin son derece normal olduğunu belirten CHP'li hukukçular, yasal süresi içinde belgeleri ile birlikte itirazların yapılacağını açıkladılar.

HEP YÜKSELEN TEK İSİM

Tunç ve arkadaşlarının yaptıkları itiraz CHP içindeki yeni saflaşmaları da gözler önüne serdi. Batum'un kota krizinde "Hukuk karar versin" diyerek Tekin'e destek olmaması yeni dönemdeki savaşın işaret fişeği olarak yorumlanıyor.

CHP'nin son 18 yılına damgasını vuran Deniz Baykal'ı saf dışı bırakan kaset darbesinin ardından partiye 'sağdan' monte edilen Süheyl Batum, Önder Sav ve Kılıçdaroğlu ile birlikte yükselmişti. Baykal'ı genel başkanlıktan eden odaklar 3 Kasım'da yeniden ortaya çıkıp bu kez Sav ve adamlarını ekarte etti. Sav'ın yerine Gürsel Tekin gelirken Batum yükselmeye devam etti ve partinin genel sekreteri oldu.

TEKİN ŞİMDİLİK YIRTTI

Cumartesi günkü kurultayda kendi yaptığı listenin kurbanı olan Genel Başkanı Yardımcısı Gürsel Tekin'i Çankaya İlçe Seçim Kurulu şimdilik kurtardı.

Fakat Sav çevresinin ismini çizdiği Tekin'in geçerli 1115 oydan ancak 762'sini alması ve makamını seçim kurulunun tartışılacak kararıyla korumasının başını ağrıtacağı belirtiliyor.

Merkez sağdan CHP'ye transfer edilen Batum'un kurultayda oyları geçerli sayılan 1115 delegenin 1098'ini alması da dikkat çekti.

DERİN DİZAYN

CHP'ye geldiğinde "Derin devlet CHP'yi dizayn ediyor" yorumlarına neden olan Batum'un partideki gücünü gösteren bu sonuç mayanın tutması olarak da yorumlanıyor. Demokrat Parti'yle siyasete girmeyi planlayan ancak daha sonra rotayı aniden CHP'ye kıran Batum, partiyi örgüt ve örgütlenmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ile birlikte yönetecek gibi görünüyor.

HÜRRİYET'TEN TABAN TABANA ZIT HABER:
BATUM TEKİN'İ RAHATLATTI
Okumak için diğer sayfaya geçiniz

Hürriyet Gazetesi Ankara muhabiri Okan Konuralp'in haberine göre ise tam tersi bir tablo sergilendi. Konuralp'in haberi şöyle:

CHP Parti Meclisi (PM) seçimlerine kadın kotasına uyulmadığı gerekçesiyle yapılan itirazın yarattığı gerilim parti Genel Sekreteri Süheyl Batum’un müdahalesiyle etkisini yitirdi.

PM seçimlerine yapılan itirazların ayrıntısı ortaya çıktıktan hemen sonra kimseye haber vermeden Genel Merkez’e gelen ve odasına geçen Süheyl Batum, tüzük ve yönetmelikleri inceledi. Uygulamanın tüzüğe uygun olduğuna karar veren Batum, 22.00 sularında kurultay salonunda bulunan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu arayarak, “Endişe etmeyi gerektirecek bir şey yok” dedi. Batum, Kılıçdaroğlu’yla görüşmesinin ardından Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’le de telefon görüşmesi yaptı ve “68 kişi için kota uygulanmasını içeren bir hüküm yok. Endişe etmeyin. Bir sorun çıkmaz” mesajı verdi.

Sorun çıkmamasını dilerim

Kılıçdaroğlu, İlçe Seçim Kurulu’na düşen Parti Meclisi seçimleriyle ilgili olarak “Bir sorun yok. Parti organı olan Parti Meclisi kaç kişiden olur; 80. Biz de kadın kotasını da dikkate alarak seçimi yaptık” dedi. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Her kurultayda alınan sonuç zaten hemen kesinleşmiyor. Bir itiraz süresi var; bu sürenin sonunda da seçim kurulunun kararı geliyor. Bir sorun çıkmamasını dilerim. Tüzükte ‘Bilim Kurulu’ ile ilgili özel bir düzenleme var; ‘Kadın kotası uygulanır ve bu kotanın öngördüğü sayının altına düşemezsin’ diyor. PM’nin bütünü için ise ‘Yüzde 25’ deniliyor. Dolayısıyla iki koşul da yerine gelmiş durumda. İtirazları da doğal karşılıyorum.”

İtiraz reddedildi, PM tamam

Tartışmalar sürerken Çankaya İlçe Seçim Kurulu, yapılan itirazı reddetti. Kurul gerekçesini şöyle açıkladı: “80 kişilik PM’nin 12 kişilik Bilim Yönetim ve Kültür Platform üyesi ile diğer 68 üyenin ayrıştırılması mümkün değildir. Ancak Tüzükte Genel Başkanın önereceği 18 kişilik liste içinden seçilecek 12 kişilik listede yüzde 25’lik cinsiyet kotasının olması zorunlu kılınmıştır. Yapılan seçimlerde Genel Başkanın önerdiği 18 kişilik liste içinde 8 kadın üyenin ismi olup, seçim sonucunda 6 kadın üye seçilmiş bulunmaktadır. 68 kişilik listede ise 15 kadın üyeye yer verilmiş olup bu üyelerin tamamı da seçim sonucu PM’ye seçilmişlerdir. Buna göre PM’ye giren kadın üye sayısı toplam 21 kişidir. PM’nin 20 kişilik cinsiyet kotası aşılmış olup itirazların yerinde bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” Şikâyetin haklı bulunulması halinde, oylamada en az oyu alan iki isim, Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu’nun listeden düşmesi söz konusu olabilecekti. Çankaya İlçe Seçim Kurulu’nun, kararıyla şimdi iki isim de Parti Meclisi’nde kalmış oldu.

En başarılı deyip çizeceksin

Yapılan itirazın mantıksız olduğun söyleyen Gürsel Tekin, kurultayda en az oyu almasına ilişkin şu yorumda bulundu: “25 yıldır CHP’de görev yapmaktayım. Hiç tanınmamış, hiç bilinmeyen arkadaşımız, hiç çizik yemezken benim çizik yemem, elbette demokratik haklarıdır, hiç buna itiraz etmem ama beni çizenler için söylemek istiyorum, bir yıl önce ‘Türkiye’nin en başarılı il başkanı’ diyeceksiniz, sonra da çizeceksiniz. Bu çelişkiyi anlamakta güçlük çekiyorum. En önemli çiziği parlamentodaki arkadaşlarımızdan yemişim. Hiç önemli değil ama merak ediyorum hangi kriterlere göre çizdiler?”