BIST 10.004
DOLAR 32,34
EURO 34,75
ALTIN 2.431,13
HABER /  GÜNCEL

Birand'ın AK Parti-cemaat kehaneti şaşkına çevirdi!

Cemaat ile AK Parti arasındaki kavgayı 5 yıl önceden öngören efsane gazeteci Birand'ın yazısı cemaat medyasında manşete çıktı...

Abone ol

Efsane gazeteci Mehmet Ali Birand’ın 5 sene önce Gülen Cemaati'ni konu alan yazısı cemaat medyasında büyük ilgi görüyor. Birand 6 Ekim 2010 yılında yayınlanan yazıda cemaatin gücünün bazı çevrelerce bilinçlice abartıldığını ve ilerde hükümetin kendi hatalarının tümünü cemaatin üstüne atarak kendini masum göstereceğini söylüyor. Birand'ın "gün gelir rüzgar döner, bu defa Gülenci avı başlar…" dediği yazı Zaman'ın internet sitesine de manşet oldu.

Cemaatin gücünün abartılarak efsaneleştirildiğini aktaran Birand, “Bilmem durumun farkındalar mı, ancak Gülen Cemaatini son derece ciddiye alınması gereken bir tehlike bekliyor. Komplo teorilerine hemen inanan ve gerçek olarak kabul eden Türk toplumunun gözünde bu Cemaat, gerçek boyutlarının ötesinde efsaneleşiyor. Gücü öylesine abartılarak dilden dile dolaşmaya başladı ki, önlem alınmazsa, bir gün o güç kendini yok edebilecek." diye yazmıştı.

2013'te hayatını kaybeden Birand, cemaate dönük çarpıcı uyarılara yer verdiği yazısında şöyle yazmıştı:

”Türk toplumuna yepyeni bir efsane yaratılıyor. Bu efsanenin adı: Gülen cemaati.

1970-2000 arasında yaklaşık 30 sene süreyle bir ölüm-kalım mücadelesi sağlayan cemaat, zamanımızda inanılmaz bir güç atfedilen, ülkenin her kurumuna hakim, her gelişmenin altından çıkan, inanılmaz bir organizasyon konumuna girmiş durumda. nerdeyse, bir mafya bunun gibi koordineli çalışan, her yerde bir adamı bulunan teşkilat benzeri sunulur.

SİYASET İLERDE CEMAATİ YOK ETMEYE KALKABİLİR

Belki kimilerinin hoşuna gidebilir fakat tedbir alınmaz ise bu gizemli hareket bir zaman sonra, iktidarlar tarafından tehlike olarak görülebilir. Eskiden cemaati sürekli şekilde asker izler ve örselerdi. bulunmamakta etmeye çalışırdı. eğer bu gidiş değişmezse, ileride siyaset peşine düşer ve yok etmeye kalkabilir.

Gülen cemaatine yüklenen güç aslında müthiş abartılı. Gerçekleri de yansıtmıyor ancak öylesine bir efsaneleşme rüzgarı esmeye başladı ki, her gelişme cemaate fatura edilmektedir.

Her şeyin altından cemaat çıkarılıyor…

ERGENEKOM BALYOZ DAVALARI

Türk Silahlı Kuvvetleri`nden sızdırılan belgeler… Operasyonlardaki hatalarla ilgili bilgi ve görüntüler…

Polis teşkilatının nerdeyse en ciddi noktalarının cemaatin adamları sebebi ile kontrol edildiği inancı…

Ak Parti ile tıpkı pencereden bakmamaları hatta pek sevişmemelerine karşın iktidarın cemaatten çekindiği, ne isterse yaptığı söylentileri…

Fethullah Gülen`in işaretiyle, referandum esnasında ülkenin dört bir birlikte sürdürdükleri kampanya yardımı ile EVET oylarının artmasını sağladıkları hakkındaki iddialar…

Bakanlık ve kilit kurumları denetim altında tuttukları hakkındaki söylentiler…

Amerika`da oturan Gülen`in Amerikan yönetimi ile yakın işbirliği yaptığı, Washington ve israil`den aldığı direktiflerle devinim ettiği inancı…

HER TAŞIN ALTINDAN CEMAAT ÇIKAR OLDU

Cemaat, ilgisi olsun yada olmasın artık her taşın altından çıkar oldu.

Bu efsaneyi, bazı karşı güçlerin pompaladığından da eminim. mesela, en son söylenti et fiyatlarının yükselmesinin altında cemaatin olduğu…

Cemaate orantısız bir güç atfediliyor…

Efsane bunun gibi anılmak, bir güç olarak konuşulmak belki bazılarını keyiflendirebilir. lakin sıhhatli düşünen herkes bu gidişin ne kadar tehlikeli olduğunu da görür. Nitekim, eminim kendileri de durumun farkındalar. kendilerini anlatmaya çalışıyorlar lakin yetmiyor.
Efsane adındaki bu canavar her geçen gün büyüyor, devleşiyor.

önü alınamadığı taktirde, dün askeri korkutuyordu, yarın sivil iktidarları korkutmaya başlayacaktır. Yargıyı ele geçirdiği, Anayasa Mahkemesi`ni kontrolü altına aldığı söylentilerinden tutun da, ülkedeki her olumsuzluk yada iktidarların sorumluluğunu bir başkasına atmak isteyecekleri her gelişme cemaatin kucağına atılacaktır.

Hiç abartmıyorum cemaat kendi gücünün esiri konumuna girmektedir. Ona atfedilen kuvvet öylesine pompalanıyor ki, kişilerin kafasında müthiş bir koordinasyonla çalışan, her yerde saklı adamları bulunan, inanılmaz varlıklı ve ülkenin geleceğini kontrolünde tutan bir süper örgüt imajı yaratılıyor.

GÜN GELİR GÜLENCİ AVI BAŞLAR!

Bu efsaneye kendileri de katkıda bulunmuyor değiller.
içlerinde, Gülenci olmayı bir üstünlük şekilde görenler var. Bunu da açıkça gösteriyorlar. Oynadıkları oyunun ne kadar tehlikeli olduğunu göremiyorlar.
Gün gelir rüzgar döner, bu defa Gülenci avı başlar…

Ben Gülenci değilim.
Gülen hareketine karşı da değilim. çok aşırı başarılı işler yaptıklarını, 28 şubat sürecinde dahi çekinmeden yazdığım için, şimdi bu tehlikeye dikkat çekerken hiç art düşüncem de bulunmamaktadır.
Bu memleket öyle bir ülkedir ki…
Bu toplum öyle bir toplumdur ki…
güçlü olanı belirli bir zaman için başının üzerinde taşır, ağamsın der, gün gelir rüzgar döner ve aynı bireyler dün alkışladıklarını avlamaya başlarlar.
Bundan dolayı hislere kapılmadan, büyüklük komplekslerine girmeden, duruma iyi bir teşhis koymak ve ona göre hareket etmek gerekir.