BIST 9.916
DOLAR 32,48
EURO 34,90
ALTIN 2.430,82
HABER /  DÜNYA

BEŞİKTAŞ İSKELESİNDEKİ ÖLÜME İLİŞKİN DAVAYA BAŞLANDI

Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi’nde, vapurdan inmeye çalıştığı sırada denize düşerek hayatını kaybeden Haydar Kayır’ın ölümüyle il...

Abone ol

Beşiktaş Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi’nde, vapurdan inmeye çalıştığı sırada denize düşerek hayatını kaybeden Haydar Kayır’ın ölümüyle ilgili açılan davanın görülmesine başlandı. Duruşma öncesinde Kayır’ın ailesi basın açıklaması yaparak sorumluların cezalandırılmasını talep etti. Açıklama sırasında Kayır’ın bazı yakınları gözyaşlarını tutamadı.
Beşiktaş Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak görev yapan 3 çocuk babası Haydar Kayır (43), 11 Ocak 2013 günü Kadıköy iskelesinden bindiği vapurun yanaştığı Beşiktaş’taki Barbaros Hayrettin Paşa iskelesinde inmeye çalışırken kayarak denize düşmüştü. Herkesin gözü önünde denize düşen Kayır kurtarılamamıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüle soruşturma sonucunda vapurun kaptanı ve iki iskele görevlisi hakkında ’taksirle ölüme neden olmak’ suçundan ayrı ayrı 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle dava açılmıştı.
3 şüphelinin yargılanacağı dava öncesinde Kayır’ın ailesi Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir basın açıklaması yaptı. Aile adına yapılan açıklamada sorumluların cezalandırılması talep edildi. Kayır’ın denize düştükten sonra kaptanın ve iskele sorumlularının kurtarma konusundaki tecrübesizliğin kurbanı olduğu ifade edilen açıklamada, “Başka kurtarma rezaletlerinin yaşanmaması için davanın takipçisi olacağız” denildi.
Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kayır’ın kardeşi Bektaş Kayır, “Yüz yüze gelmek çok önemli değil. Sonuçta biz adaletin yerini bulması için buraya geldik. Üç kişi tecrübesizliği sonucu ağabeyim öldü. Bilinçsizlikten ağabeyim öldü. Ama bu 3 kişiye iş veren kurum da çok sorumlu. Yani bu 3 bilinçsize iş veren ve bu kişilere bilir ehliyeti veren kişiler birinci derecede sorumludur” dedi.
“Kasten bir insanı öldürmekle, işi bilmeyen bir insana iş vermek aynı şey” diyen Kayır, “İş bilmeyen bir insana işini biliyor diye ehliyet vermek ölüme davetiye çıkarmaktır. Bunlar bir daha yaşanmasın diye hem kurumdan hem de bu üç kişiden sonuna kadar davacı olacağız” şeklinde konuştu.
Kayır’ın kızı Gülşen Kayır, “Hava soğuk diye ve kimse de işini bilmediği için babamı kaybettik. Bu kadar olmaz, çok kötü, hiç kimse babasız kalmasın” dedi.
Kayır’ın eşi Hanife Kayır da, kurtarma çalışmalarının rezalet olduğunu ifade ederek, “Kurtarmadılar. Beni 3 çocukla ortada bıraktılar. Dalgıçlar atlamadı, vapuru çalıştırdılar. Bu nedenle davacıyım. Genç yaşta ölümüne çok üzülüyorum. Kurtarmadılar hiç bir şey yapmadılar. Hepsi acemiydi kaptan da dalgıçlarda” şeklinde konuştu.
Gözyaşlarını tutamayan Kayır’ın annesi Sultan Kayır ise, “Bile bile öldürdüler, çoluk çocuğunu ortada bıraktılar” dedi.

ADLİYE ÖNÜNDEKİ AÇIKLAMA YASAĞI İLK KEZ UYGULANDI
Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın adliye önünde açıklamalara koyduğu yasak ilk olarak Kayır’ın ailesine uygulandı. Adliye önünde toplanan aileden, emniyet görevlileri adliyenin karşısındaki boş meydana çıkmalarını istedi. Kayır’ın ailesi ve yakınları emniyet görevlilerinin uyarısı üzerine adliyenin karşısındaki alana geçerken, her zaman açıklamaların yapıldığı yerde çevik kuvvet polislerinin beklediği görüldü.
(İHA)