BIST 10.332
DOLAR 32,34
EURO 34,77
ALTIN 2.400,91

Ben de babamın elini öpmek isterdim...

“Ay semada yıldızla sevişirken, için dolunay yüreğin tutuldu mu?

Sevdiğini elinle emanet ettiğine, acı acı gülümseyip selam durdun mu?

Hiç aklımdan çıkmaz o gururlu gidiş, bana senden miras bu hüzünlü duruş.

Bu sual, bu sır, bu aslına geri dönüş, düşündükçe ağırlaşır içimde bi kız büyür.

Seyr-ü seferde akşamlar soğuk mudur? Üşür mü ellerin yüreğin ferah mıdır?

Bi selam gönder bi iyi haberini uçur.  Burda günler bildiğin gibi geçer...”

 
Babama yazdığım bir şarkıyı paylaşmak istedim sizlerle... Benim için çok özel. Bugün bayram! Benim bayramlarım biraz hüzünlü, babam bayramlarımızdan eksileli beri...  Tıpkı yılbaşıları gibi, doğum günleri gibi... En çok da sevgililer günü.  Babam sevgililer gününde gitti! İnsan eksikliğini daha çok hissediyor böyle  günlerde sevdiklerinin. Aklımda, babamın bayram şekerleri...

Bugün bayram! Annem erkenden kalkacak ve börekler yapacak mutlaka. Bi gece önceden erken yatmamızı isteyecek her zamanki gibi. Ben uyuyamayacağım yine. Ama erkenden kalkacağım sırf o istiyor diye. Kahvaltıyı hazırlamış olacak biz uyanmadan.  Mis gibi börek kokularına uyanmamızı isteyecek. Annem, en sevdiğimiz şeyleri hazırlayacak sofraya, mutlu olalım diye, hem anne hem baba olduğundan beri... Hep beraber kahvaltı edeceğiz. Kimse kimseyi üzmek istemeyecek. Herkes gülümseyecek... Çok fazla konuşmayacağız, bazen boğazımızda gark edecek suskunluğumuz. Ben sinirli olacağım. Zaten bir haftadır sinirliyim. Annem anlayacak bakışlarımdan her zamanki gibi. Hiç bir şey sormayacak. Aldırmayacak bir haftadır aldırmadığı gibi bütün gelgitlerime, garipliklerime, dışa vurmalarıma, kendimden taşmalarıma, büyümeyen çocukluğuma... Ben hala küçük çocuklar gibi... Babamı özleyeceğim; ne kadar yaşlı amca varsa rastladığım durup düşüneceğim sonra, durup gülümseyeceğim ya da gidip elini tutacağım, yüzündeki çizgilere bakacağım uzun uzun... Mutlaka babamı hatırlayacağım her zamanki gibi. Dua edeceğim yine; “Babama iyi bak sevgili Tanrım.” 

Anne ve babalarınızın kıymetini bilin. Kaybedince anlıyor insan asıl yokluğu. Şimdi diyorum ki, keşke olsaydı da su yeşili gözlerine baksaydım... Hiç konuşmasaydı da hatta, ne demek istediğini bakışlarından anlasaydım. Ellerine sarılsaydım yine öyle... Olsaydı da ben ona bir ömür baksaydım... Olsaydı da en deli hallerimi bile anlayışla karşılasaydı. Kavgalarımda yanımda olsaydı. Bütün hırçınlıklarımı olgunlukla karşılasaydı. Babam beni bütün hatalarımla sevseydi yine keşke. Olsaydı da keşke ben hiç hata yapmasaydım artık!  Ama babam hataları da severdi.

Gidince gidiyor giden, bu olsa gerek  en uzun ayrılık dedikleri...

Bugün bayram! Anne ve babanızın elini öpmeyi unutmayın... Hala elini öpebileceğiniz bir anneniz ve babanız varken, uzaktaysanız bile atlayın gidin, gidemiyorsanız bile mutlaka gönüllerini alın, yürekleri yufkadır... Klişe bir bayram yazısı değil bu, arasıra kaytarıp babamın elini öpmeye gitmediğim bayram sabahlarının pişmanlığı belki ve şimdi de burukluğu...  Başka şehirde otursa da annemin elini öpmeye gidiyorum bu yüzden. Bayram sabahında aile sofrasına oturmak istiyorum çünkü. Her ne kadar bir kişi eksik olsak da artık, aile boyu bayramlar istiyorum...  Annemi çok seviyorum ve kardeşlerimi...

Bayramınız kutlu olsun. Sevdiklerinizle nice bayramlar dilerim.