BIST 8.864
DOLAR 34,30
EURO 37,38
ALTIN 3.029,28
HABER /  DÜNYA

BBP LİDERİ, HÜKÜMETİ TOPA TUTTU

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "30 yıldır Türkiye’yi yönetenler PKK’yla mücadele etmediler, ediyormuş gibi yaptılar. S...

Abone ol

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "30 yıldır Türkiye’yi yönetenler PKK’yla mücadele etmediler, ediyormuş gibi yaptılar. Son 11 yılından da bu hükümet sorumludur" dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında Manisa’ya gelen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Taylan Plaza’da partilileriyle bir araya geldi. Partililerle birlikte basın toplantısı düzenleyen Destici, çözüm sürecini değerlendirerek şöyle konuştu: "İmralı’yla neyi görüşüyorsunuz? Neyi çözüyorsunuz? Bu düpedüz PKK’yla PKK’nın elebaşısıyla bunun tüm unsurlarıyla bir müzakere sürecidir. Bunun böyle olduğu net bir şekilde iki gün önce Murat Karayılan adlı eşkıyanın açıklamalarıyla ortaya çıkmıştır. Şimdi ne diyor Murat Karayılan o açıklamasında; ’Biz mecliste komisyon kurulmasını istedik, Akil İnsanlar komisyonu istedik. Biz meclisin karar almasını istedik. Meclisin karar alma işini hükümet üstüne aldı. Akil İnsanlar heyeti kuruldu. Öcalan’ın çağrısıyla geri çekilme kararı aldık.’ Şimdi birileri bu çözüm sürecinde hiç bir anlaşmanın şartın olmadığını söylüyordu. Murat Karayılan adlı eşkıya resmen bu ifadeleri kullandı. Bu sürecin adını iyi koymak lazım ve ona göre değerlendirmek lazım. Biz başından beri terörün bitmesi lazım barışın gelmesi lazım, kanın durması lazım diyorduk. En çok da buna ihtiyacı olan bölgedeki kardeşlerimiz. Bunu ısrarla söyledik."

"İNSANLARI PKK’NIN ÖNÜNE İTERSİNİZ"
Türkiye’nin PKK ile mücadele kapsamında büyük bir maddi kayıp yaşadığını anlatan Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye’nin 500 milyar dolar parası harcanmış. Bu milletin geleceği heba edilmiş. Sakın ha PKK’yı muhatap almayın. Eğer siz PKK’yı muhatap alırsanız onun elebaşısını muhatap alırsanız onun siyasi uzantılarını muhatap alırsanız iki şekilde PKK’yı meşrulaştırmış olursunuz. Bir ülke içinde meşrulaştırırsınız ve ülke içerisindeki insanlara dersiniz ki; ’Sizin temsilcileriniz bunlar’ o insanları PKK’nın önüne itersiniz."
Kendilerinin çözüm süreci kapsamında ’Muhataplık Heyeti’ kurulmasını önerdiklerini söyleyen Destici, sözlerine şöyle devam etti: "Bu muhataplık heyeti içerisinde BDP’nin, PKK’nın 30 vekili varsa ki bunların hepsi Kürt kökenli değil. AKP’nin içerisinde en az onun 3 katı Kürt kökenli vekil var. MHP’de var, CHP’de var, biz de var, o bölgede manevi önderler var, cemaat liderleri var, sivil toplum örgütleri var. Bunlardan bir heyet kurulsun ve sorun bunlarla aşılsın. PKK ayrılsın ve silahlı unsurlar devletin gücü gösterilerek mücadele edilsin. Biz bunu istedik ve bunun çözüm yollarını sunduk. 30 yıldır Türkiye’yi yönetenler PKK’yla mücadele etmedi. Ediyormuş gibi yaptılar. 11 yılından da bu hükümet sorumludur. Bu gün gelinen noktanın vebali de hükümetin omuzlarındadır. Ve şu an hükümet kendisi dahi bilmediği bir sürece Türkiye’yi sürüklemiştir."

"BÖLÜCÜ İKİ DİL KULLANILIYOR"
Hükümetle muhalefet arasında yaşanan tartışmalara da değinen Destici, şunları söyledi:
"Birileri süreci desteklemediğini söylediğinde ’Sen kan mı istiyorsun?’ diyor. Karşı taraftaki de ’Sen ülkeyi bölüyorsun’ diyor. Yani bu şekilde iki tane dil var. Bölücü iki dil kullanılıyor. Biz bu iki dili de onaylamıyoruz ve kabul etmiyoruz. İki dili de ret ediyoruz. Çok açık ve net olarak dört soru yönelttim. Bir; bu sürecin sonunda Türkiye’nin bir bölümü özerkleştirilecek mi? Bayrağımızın yanına ikinci bir bayrak dikilecek mi? İki; dilimizin yanına ikinci bir dil eklenecek mi? Üç; Apo dahil tüm PKK’lılar süreç içerisinde zaman dilimi aralığında serbest bırakılacak mı? Dört; zaten 3.ve 4. yargı paketi kapsamında kısmen suç olmaktan çıkan terörü öven fiiller tamamen suç olmaktan çıkacak ve KCK’lıların tamamı serbest bırakılacak mı? Bir kere bunların bize cevabını net olarak bu süreci yönetenlerin vermesi lazım."

"HÜKÜMETİN DERHAL BU SÜRECİ DURDURMASI LAZIM"
Toplantının sonunda hükümete seslenen Destici, şöyle dedi:
"Hükümetin derhal bu süreci durdurması lazım. Bu süreçten vazgeçmesi lazım. Gerçekten PKK’yla bu güne kadar yapılmadığı şekilde topyekun bir mücadele sergilemesi lazım. Sadece güvenlikçi politikalarla değil. PKK’nın 50 milyar dolarlık bütçesi var. Bu Türk parasıyla 90 bin TL yapıyor. Bizim gelir kalemimiz 370 milyar. Yani Türkiye’nin 4’te biri kadar PKK’nın bütçesi var. Hiç kimse bu milleti aptal yerine bu milleti cahil yerine bu milleti salak yerine koymasın. Eğer millet bu gün sesini çıkarmıyorsa bu bugün yapılanları onaylıyor anlamına gelmez. Millet yeri ve zamanı geldiğinde gereken tepkisini en sert şekilde ortaya koyacaktır. Millet sandığı beklemektedir. Eğer sandığa kadar sabrı yeterse gereken cevabı sandıkta verecektir."
(İHA)