BIST 10.248
DOLAR 32,28
EURO 34,77
ALTIN 2.398,45
HABER /  GÜNCEL

Bazıları ’Almanya’ya gitmezseniz iyi olur’ diyor

Başbakan Erdoğan, "Yarın Almanya’ya yapacağım ziyaret öncesinde son derece manidar bir şekilde orada da sokakların karıştırılmasına, bazı m...

Abone ol

Başbakan Erdoğan, "Yarın Almanya’ya yapacağım ziyaret öncesinde son derece manidar bir şekilde orada da sokakların karıştırılmasına, bazı mezhep mensuplarının tahrik edilmesine büyük şehirlerde kendilerine göre hazır kıtaların terör estirmesine gayret ediyorlar Türkiye’de. Biz bunlara seyirci kalmayız. Bazıları da ‘Ya Başbakanım Almanya’ya gitmezseniz iyi olur’ diyor. Kusura bakmasınlar biz gideriz. Biz gideriz” dedi.
Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Soma’da yaşanan maden kazasından sonra bazı köşe yazarlarının tutumunu sert bir dille eleştirdi. Bir köşe yazarının “Bunlara yardım etmeyin, Soma’ya yardım etmeyin, Bunların hepsinin evleri var” sözlerini eleştiren Başbakan Erdoğan, “Şuna bak ya sen kimsin ya. Senden zaten vicdan yok. Sen vicdanından nasibini almamışsın. Kurulu bir tezgahın var demek ki orada rahat rahat üflüyorsun, üfürüyorsun veya üfleniyorsun. Ama kalkıp sıkılmadan, utanmadan ‘Soma’ya yardım etmeyin’ diyorsun. Onların ne ücret aldığını, nasıl bir yaşam içinde olduğunu biliyor musunuz? İzmir Milletvekili Binali Yıldırım bey, evleri ziyaret ederken bana bir evin havasını anlattı ve anlatınca bende kendisine hemen duygularımı ilettim. Dedim ‘Hiç bekleme sen adımı at.’ Çünkü o köyde 19 kişi ölmüş. Zaten talepler var hazırlıklar var süratle biz o kardeşlerimize daha önce bizim bir çok deneyimlerimiz var. Sitede mi oturmak isterler veya müstakil evlerde mi oturmak isterler nasıl istiyorlarsa biz onlara insanca yaşaya bilecekleri hiçbir zaman o şehidimizin bir defa o boşluğu dolmaz o ayrı bir konu ama hiç olmazsa ailesi, çocukları, bundan sonraki hayatlarını bu şekilde değil çok daha farklı şekilde yaşaya bilsinler diye biz elimizden geleni yapmak zorundayız. Çünkü onların varisiyiz onların, onları korumak durumundayız. Onlara sahip çıkmak durumundayız. Onları sahip çıkmak durumundayız. Bu adımı atmak durumundayız” diye konuştu.
Bu anlayışın ve zihniyetin Gezi olaylarında bir zamanlar ‘tüketmeyin, ekonomi dursun’ diye yazdığını anımsatan Başbakan Erdoğan, emeği değil onurunu satanların AK Parti iktidarı olmadığını dile getirdi.

"BİR TERBİYESİZ ’AK PARTİ’YE OY VERDİLER BAŞLARINA MUSİBET GELDİ’ DİYOR"
Erdoğan, “AK Parti’ye oy verdiler başlarına musibet geldi’ diyor bir terbiyesiz. Şu lafa bak ya. Yani ‘hakimi mutlak olan Allah’ın iradesini kendinde görecek kadar aşağılık birisi. Sen kimsin. Sen böyle bir şeyi nasıl söylersin. Ondan dolayı musibet gelmiş. Lafa bak. Demek ki yaşanan her musibet bir siyasi irade sebebi öyle mi? Sormak lazım acaba siz bundan önce bu ülkede meydana gelen musibetlerde oyunuzu nereye vermiştiniz o zaman? Sormak lazım bunlar ne akılsız adamlar ya. Bunlar ne densiz adamlar ya. Ellerinde kalem, çala kalem gidiyorlar. Böyle bir anlayış olabilir mi? Ama zihniyet bu anlayış bu. Ne olacak bütün meselesi kılavuzu karga olan meselesi. Mesele bu. Kargaya da hareket etmeyelim. Böyle bir durum var” ifadelerini kullandı.

"BİZ BU ÜLKEDE HİÇBİR GERİLİMİN TARAFI DEĞİLİZ"
“Biz bu ülkede hiçbir gerilimin tarafı değiliz” diye konuşan Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hiçbir gerilimin kaynağı değiliz. Şuanda medya yoluyla, sosyal medya yoluyla estirilen ırkçılığın, ayrımcılığın şiddet çağrılarının içinde asla değiliz. 301 şehidimizin acısı taze iken hep sustuk. Yürekler yanarken sustuk. Şehitlerimizin üzerinden sokaklarda terör estirilirken sustuk. Kan kustuk, kızılcık şerbeti içtik dedik. Ama kimse kurusa bakmasın. Şımarıklık karşısında, hat bilmezlik karşısında, nefret suçları karşısında daha fazla susacak değiliz. Soma’ya bahane edip vuran, kıran, tahrip eden, polise saldıran, yeni cinayetler işleyen kan tacirleri karşısında elbette susmayacağız. İşte bakın dün iye bir olay oldu İstanbul’da. Neymiş, Berkin Elvan’ı anmak için okulda törenler düzenleyeceklermiş. Şu hale bak ya. Yani biz bu ülkede kusura bakmayın her ölüm hadisesinde bir tören mi düzenleyeceğiz? O zaman bütün işleri bırakalım törenle bakalım. Kılıçdaroğlu’na göre bu takibi ekmek almaya giderken ölen bir gencimiz veya çocuğumuz. Dürüst ol, dürüst. Kimi aldatıyorsun. Gerçek ortada. Her şey ortada. Kayıtlarla her şey ortada. Ama o evladı, o yavruyu aldatanlar da ortada. Şimdi bakın dün ölüm yıl dönümüymüş. Ölüm yıl dönümü değil. Olayların olduğu yıl dönümü bunu gerekçe tuttular ve ne yaptılar orayı adeta terörize ettiler. Molotofkokteyleriyle, maskelerle her şeyiyle havai fişekler bütün bunlarla saldırdılar. Bakın bir molotofkokteyli polis aracının içine düştü ve polis aracının içinde polislerimiz yanmaya başladı. Kendilerini zor dışarı attılar. Nitekim kollarının ve vücudunun bazı yerleri yandı şuanda tedavi görüyorlar. Arkadan gelen diğer polis aracı tabi orada olaya müdahale etme noktasına gitti ama onları da tabii ki yakıyorlar. Düşünebiliyor musunuz bütün bu araçların üzerine bu teröristler çıkarak orada camları kırmaya çalışıyorlar. Şimdi Allah aşkına bütün bunlara karşı polis eli kolu bağlı mı duracak. Bir şey yapmayacak mı? Nasıl sabrediyorlar bunlara ben bunları anlamıyorum. Ama hiçbir medya grubu hala kalkıp da yani burada yaralanan polislerin durumu ne olacak işte geçenlerde bir kızımız güneydoğuda maalesef yine böyle bir polis aracının içerisinde yandı hala yoğun bakımda yatıyor. Şuuru kapalıydı. Şuanda açık mı bilmiyorum. Allah şifalar versin. Kendisini camı kırarak zor attı bu kardeşimiz. Ama ondan hiç gazetelerde bir haber duydunuz mu? Onu ananları hiç gördünüz mü, duydunuz mu? Bunları bu ülkede sorumluluk mevkiinde olan bizler konuşmayacağız da kim konuşacak. Biz terörize olmuş olanları mı konuşalım. Ellerin molotofkokteyleriyle, havai fişekleriyle polisine, esnafına cam, çerçeve saldıranları mı savunacağız, onları mı konuşacağız.”

"CHP TERÖRİZE OLMUŞ KESİMİ SAVUNUYOR"
CHP’nin terörize olmuş kesimi savunduğunu belirten Başbakan Erdoğan, muhalefetin bunları savunduğuna dikkat çekti. Erdoğan, “Kusara bakmasınlar biz onların yanında yer alamayacağız. Biz gerçek manada mağdur, mazlum halkın yanında yer alacağız. Dün malum milletvekili var bunların. Tunceli milletvekili gene gitmiş Okmeydanı SKK hastanesinde oraya nasıl terörize ederiz onun gayreti içinde. Bir diğeri bakıyorsun İstanbul’dan kalkıyor Manisa’ya gidiyor o da orayı terörize etmenin gayretinde içinde. Geçen yıl gezi olaylarında biliyorsunuz Ankara’da Kızılay’da af edersiniz polise küfür eden milletvekilleri gördük. Ne milletvekili ya. Benim milletvekilim bir defa halkını tam manasıyla adil şekilde temsil edecek. Kendi polisine küfür ederek değil. Ama bu genel başkan bunlara siz ne yapıyorsunuz dediği yok. Kalkıp bunlara yönelik disiplin kurulunda bir uygulaması yok. Biz 301 şehidimizin acısı taze iken yine söylüyorum sustuk. Yürekler yanarken biz sustuk. İşte bakın bu mantık, bu anlayış şuanda yarın Almanya’ya yapacağım ziyaret öncesinde son derece manidar bir şekilde orada da sokakların karıştırılmasına bazı mezhep mensuplarının tahrik edilmesine büyük şehirlerde kendilerine göre hazır kıtaların terör estirmesine gayret ediyorlar Türkiye’de. Biz bunlara seyirci kalmayız. Bazıları da ‘Ya Başbakanım Almanya’ya gitmezseniz iyi olur.’ Kusura bakmasınlar biz gideriz. Biz gideriz” dedi.

"BENİM ORADA 3 MİLYON VATANDAŞIM VARSA BİZ ORAYA GİDERİZ"
Kendilerine akıl verenlerin akıllarını kendilerine saklamasını isteyen Başbakan Erdoğan, “Eğer biz bu ülkede siyaset yapıyorsak Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanıysak benim orada 3 milyon vatandaşım varsa biz oraya gideriz ve inşallah yarın gideceğiz. 15 bin kişilik kapalı spor salonunda halkımızla bütünleyeceğiz, bir olacağız beraber olacağız. Orada tabi eğlence olmayacak. Sadece düşünceler yansıyacak. Soma’nın gündemde olduğu bir zamanda eğlence olmayacağı için biz Diyanetten aldığımız destek ile orada hatmi şerifler indirildi, orada yine Kur-an tilavetleri yapılacak yine şehitlerimize oradan da biz dualarımızı göndereceğiz. Konuşmaları yaparak akşam yine döneceğiz. Güçlenen Türkiye’den, güçlenen ekonomiden rahatsızlık duyanların içerideki maşalarını devreyi aldıklarını söylüyoruz. Çözüm sürecinin kandan beslenenleri rahatsız ettiğini söylüyoruz. İşte Mısır’da olanları örnek gösteriyoruz, Ukrayna’da olanları örnek gösteriyoruz. Bütün bunlar ortadayken içeride ve dışarıda ne yazık maşalar tarafından, taşeronlar tarafından çeşitli bahanelerle saldırılar diri tutulmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.
(İHA)