BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70

Baykal, Mumcu, MGK ve piyasalar!




Bir internet sitesinin haber başlığında Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti’ye atfen ve MGK kastedilerek “ekonomiyi etkilemeyin” beyanını görünce önce şaşırdım, sonra sinirlendim.

Şaşırmıştım; çünkü Serdengeçti izlediğim kadarıyla aklıbaşında bir bürokrat… Dolayısı ile bu beyanı ona yakıştıramamıştım.

Sinirlenmiştim; çünkü herkes gibi ben de zaman zaman MGK’nın bazı tavsiye kararlarını eleştirmeme rağmen, devletin güvenliği için varolması gereken bu kuruma yerli yersiz sataşılmasına da karşıyım.

Fakat haber içeriğine bakınca endişemin yersiz olduğunu gördüm, çünkü haberin başlığı ile içeriği farklıydı. İşte haber:
“Serdengeçti, ‘Siyasi gerilimlerin ekonomiyi etkilememesi gerektiğini’ söyledi.

Serdengeçti, MGK toplantısı öncesinde yaşanan gerilimin ekonomiye etkisinin sorulması üzerine, ‘Türkiye'de bu tür siyasi gerilimler olabiliyor. Ama ekonomi etkilenmemeli. Biz işimize bakmalıyız’ dedi.”

Güya gerginliği önleyecekler. Gerginliği önlemek için MGK ekonomi ile tehdit edilecek!

Halbuki başlık daha gergin; “ekonomiyi etkilemeyin!”

MGK’da bundan etkilenecek, “eyvah piyasalar oynayabilir, emredersiniz etkilemeyelim” diyecek. Saçma!

*****
Baykal da borsa ile baraj altına itilmişti.

O dönemde haklı veya haksız, Baykal her konuştuğunda “piyasalar” oynardı da eminim Baykal bile gücüne şaşırırdı.

Herhalde o zaman ders almış olmalı ki şimdi de çok az konuşuyor.

Bu “piyasalar” demokrasiden, ülkenin yüksek çıkarlarından, ilkelerden pek hoşlanmıyor anlaşılan!

*****
İlkeler deyince aklıma Erkan Mumcu geldi.

Bir dönem siyasetin yükselen yıldızıydı.

Vizyona ve misyona dayanan ciddi siyasetin temsilcisi olarak algılanıyordu.

AK Parti’nin bir mitinginde, “kendi sözü dinlenseydi –herhalde ANAP genel başkanı olarak seçime girebilmeyi kastetmişti- kalabalıkların orada değil başka yerde olacağını” söylemişti.

Çok da yanlış değildi bu görüşü doğrusu…

Hakkını teslim etmek gerekir, çünkü düşüncelerini açıkça liderine de söyleyebilen biri diye biliyorum. 

Sonra AK Parti’de siyaset yapmaya karar verdi.

Milli Eğitim Bakanı olduktan sonra işe en sondan başladı. Reformist kişiliği kesindi ama, YÖK reformuna diğer alanlardaki reformları yaptıktan, yani becerisini ve niyetini gösterdikten sonra girmeliydi. Doğru bilgilendirilmedi, ya da kendisi gürültülü işleri seviyordu. Bilemeyiz...

Ama ne oldu da geçmiş hükümet döneminde, “Turizm Bakanlığı gereksizdir, kapatılmalıdır” diyen Erkan Mumcu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın birleştirilmesine hiç ses çıkarmadı.

Sebebi “piyasalar” mı? Yoksa, benim gibiler bu soruyu sorsun diye yapılan ince bir ayar mı?