BIST 10.267
DOLAR 32,26
EURO 34,77
ALTIN 2.411,56
HABER /  GÜNCEL

Baykal muhaliflere dokundurdu

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Deniz Baykal, parti meselelerinin lokantalarda tartışılması döneminin azalmasına sevindi ve muhalifleri partiye çağırdı.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, iki aydan beri partinin tüm yetkili kurullarında bir iç tartışma yapıldığını belirterek, ''Bundan sonra resmi parti platformlarını bırakarak şu lokantada, bu bilmem nerede biraraya gelerek çalışma yapılmasını hiçbir şekilde mazur görme imkanı yoktur'' dedi. Deniz Baykal, partisinin TBMM Grup toplantısında, bir süreden beri gündemde olan parti içi tartışmalara değindi. CHP'nin demokratik, kurumlaşmış bir parti olduğunu belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''CHP tarihin içinden gelmiş bir siyasal kurumdur. Bu kurum içinde şu tartışmalar, bu tartışmalar olur. Bütün bunlar yapılır, değerlendirilir ve varması gereken noktaya gelir biter. Son zamanlarda, 2 aydan beri böyle bir tartışma CHP'nin içinden, dışından şekillendirilmek isteniyor. Bu tartışmaların geldiği aşamada pek çok değerli milletvekili arkadaşımızın yeni bir durum değerlendirmesi yapma noktasına gelmiş olduklarını görüyorum. Bunu memnuniyetle karşılıyorum.'' Baykal, yapılan tartışmaların artık CHP'ye zarar verecek noktaya geldiğini gören pek çok milletvekilinin değerlendirmesini yaparak tartışmaya nokta koyma eğilimi içine girdiklerini belirtti. Kendi özgür iradeleriyle, büyük bir parti severlik ve vatanseverlikle bu kararı alan milletvekillerini kutladığını kaydeden Baykal, ''Bundan sonra bu tartışmaların hiçbir anlamı ve değeri kalmamıştır. Çünkü seçimden sonra bütün yetkili kurullarda CHP bu konuları konuşmuştur. Yetkili kurullar da kendi kararlarıyla tutum ve tavırlarını ortaya koymuşlardır'' diye konuştu. CHP Grubu'nun geçtiğimiz hafta bir kez daha toplanarak değerlendirme yaptığını anımsatan Baykal, şunları söyledi: ''Bu ortamda bundan sonra CHP'nin resmi platformlarını bir tarafa bırakarak, şu lokantada, bu bilmem nerede biraraya gelerek çalışma yapmayı ve partinin resmi, hukuku, meşru çizgisine karşı çalışma yapmayı artık hiçbir şekilde mazur görme, anlama imkanı yoktur. Kamuoyu da bize (bırakın bu işleri kendi işinize bakın) deme noktasına gelmiştir. Zaten biz işimize bakıyoruz, bundan sonra da bakmaya devam edeceğiz.'' ORTADOĞU TERÖR BATAKLIĞINA DÖNDÜ Baykal, konuşmasında Irak'taki gelişmelere de değinerek, 1 Mart tezkeresi öncesinde Ortadoğu'nun bir büyük terör bataklığına dönüşebileceği uyarısında bulunduğunu, bu uyarılarında ne kadar haklı olduğunun zaman geçtikçe anlaşıldığını söyledi. Irak'taki vahim tablonun ardından Türkiye'nin konumunun giderek önem kazandığına dikkati çeken Baykal, ''Türkiye'ye yönelik yeni taleplerin Ortadoğu tablosu içinde şekillenerek, Türkiye'nin daha etkin bir askeri varlık göstermesini sağlamaya yönelik yeni projelerin konuşulmaya, tartışılmaya başlandığını görüyoruz'' diye konuştu. Türkiye'yi önümüzdeki dönem Ortadoğu'da bir çatışmanın içine sürükleyecek öneriler karşısında dikkatli bir tavır içinde olunması gerektiğini kaydeden Baykal, şunları söyledi: ''Türkiye'nin doğrudan doğruya bir çatışmanın parçası haline dönüşmesi tehlikesi dikkatle değerlendirilmelidir. Bu, doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çatışmada kullanılması şeklinde olabileceği gibi Türkiye coğrafyasının bu çatışmanın bir merkezi haline dönüştürülmesi şeklinde de olabilir. ABD bizim müttefikimizdir. ABD ile bizim her alanda işbirliğimiz vardır. Bunu korumak, sürdürmek ve geliştirmek Türkiye'nin yararınadır. Türkiye'nin ABD ile uluslararası hukuka, ülkelerin karşılıklı yararlarına, haklarına dayalı bir işbirliği vardır ama Türkiye'nin aynı zamanda Ortadoğu'da bulunan ülkelerle ve bu ülkelerin halklarıyla da çok sıcak, köklü dostane ilişkileri vardır. Biz Ortadoğu'da bütün Müslümanların barış güvenlik ve refah arayışına değer vermek, saygı göstermek durumundayız.'' BAŞBAKAN HAKKINDAKİ DOSYALAR Baykal, TBMM gündemindeki dokunulmazlık dosyalarıyla ilgili tutumu nedeniyle AK Parti'ye yönelik eleştirilerini yineleyerek, 140 civarındaki dosyanın örtbas edildiğini, rafa kaldırıldığını kaydetti. Kamuoyunun bu dosyaların içeriğini bilmek durumunda olduğunu belirten Baykal, Başbakan, bakanlar ile iktidar ve muhalefet milletvekilleri hakkında kaç dosya bulunduğunu, içeriğinin ne olduğunu araştırdıklarını ve halkın bilgisine sunmak istediklerini söyledi. Uluslararası mahkemelere ''eksik yargılama'' gerekçesiyle çok sayıda başvuru yapıldığına dikkati çeken Baykal, dokunulmazlık gerekçesiyle yargıya gidilememesi konusunun da uluslararası hukuk kuralları açısından irdelenmesi gerektiğini belirtti. Deniz Baykal, şöyle devam etti: ''(Dokunulmazlığın var sen yargılanamazsın) dayatmasının irdelenmesini ve bu konunun bir uluslararası mahkemeye götürülmesinin önünün açılması gerekiyor. Bunu da arkadaşlarımız inceliyorlar. Yani hükümetin dokunulmazlık konusundaki bu tavrını kaçabildiği yere kadar, Avrupa'ya, uluslararası mahkemelere kadar kovalayacağız.''