BIST 10.644
DOLAR 32,26
EURO 35,12
ALTIN 2.501,11
HABER /  DÜNYA

BAĞIŞ: BU KADAR RAHATSIZ OLMALARINI ANLAMIYORUM

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış çözüm sürecine destek vermeyen muhalefete yüklendi. Bağış, “Bu ülkenin sözde sosyal demokratlarıyla sözde...

Abone ol

Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış çözüm sürecine destek vermeyen muhalefete yüklendi. Bağış, “Bu ülkenin sözde sosyal demokratlarıyla sözde milliyetçilerinin terörün bitmesinden bu kadar rahatsız olmalarını anlamıyorum” diyerek muhalefete tepki gösterdi.
AB Eğitim Programı çerçevesinde Rixos Otel’te gerçekleştirilen “Genç Adamlar AB Yolunda” konulu programa katılan Bakan Bağış, muhalefetin çözüm sürecinde farklı bir çarpıtma çabası olduğunu söyledi. Programın açılışında konuşan Bağış, “Vatandaşlarıyla kucaklaşmak ve herkese eşit vatandaşlık hakkını vermek sosyal demokrasinin bir şartı değil midir? Milletini sevmek ve milletinin bu ülkenin bayrağı altında tek yüz olmasını sağlamak milliyetçilik demek değil midir?” diyerek muhalefeti eleştirdi. Bağış, “Bu ülkenin sözde sosyal demokratlarıyla, sözde milliyetçilerinin terörün bitmesinden bu kadar rahatsız olmalarını anlamıyorum” dedi.
Bağış, “Çözüm süreci hiçbir şekilde bir pazarlık süreci değildir. Çözüm sürecinin amacı, bu ülkenin vatandaşlarının anayasanın da belirttiği gibi kendilerini eşit vatandaş hissedebilmesini sağlamaktır. Bu ülkede mağdur olan tek kesim Kürt kardeşlerimiz değildir. Bu ülkede gün geldi Alevi kardeşlerimiz de, Kürt kardeşlerimiz de, Ermeni kardeşlerimiz de mağdur oldu” diye konuştu.
Bundan 20 yıl önce insanların bu ülkede ’Kürt kökenliyim’ demeye korktuklarını belirten Bağış, şunları kaydetti:
"Çözüm süreci demek 112 yıl sonra Ermeni vatandaşlarımızın Akdamar da, 88 yıl sonra Ortodoks vatandaşlarımızın Sümela’da ve başörtülü kızlarımızın üniversitelerde kendilerini bu ülkenin eşit vatandaşı saymasını sağlama sürecidir. Cumhurbaşkanlarının bile Kürt kökenli olduklarını söylemeye korktukları dönemden devletin televizyonunun günde 24 saat Kürtçe yayın yaptığı döneme geçtik."
Avrupa Birliği sürecine de değinen Bağış, “Avrupa Birliği süreci Türkiye için çok önemli ve geri dönüşü mümkün olmayan bir süreç. Çünkü demokratikleşmenin geri dönüşü olmaz” diye konuştu. Bağış, “Türkiye’de Avrupa Birliği sürecinin ne olduğunu iyi algılayabilirsek o zaman ne olacağı ile ilgili net fikirlere sahip olabiliriz. Bu süreç bizim için çok yararlı bir süreç olmuştur. Rahmetli Adnan Menderes bu süreci başlattığında Türkiye’de kişi başına düşen gelir 400 dolardı. Bugün 11 bin dolar ama bizim hedefimiz 25 bin dolar” şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği’nin işsizlik rakamlarına da dikkat çeken Bağış, “Avrupa Birliği işsizlik ortalaması yüzde 26’ya yükselmiş durumda. Türkiye’de ise bu oran tek haneli rakamlarda. Avrupa Birliği’nde bu oranın yüksek olması kendi kurallarını uygulayamadıklarından kaynaklanıyor. Türkiye bu kuralları çok doğru uyguladı” dedi.
Bağış, “Bugün Mısır’da, Libya’da, Tunus’ta kendi ülkelerinde hayatlarını riske atarak devrimler gerçekleştiren insanların ilham kaynağı da Türkiye’nin son 10 yılda elde ettiği başarılardır. Türkiye’nin de başarılarının ardında Avrupa Birliği kurallarını uygulama kararlılığıdır” diye konuştu.
Çözüm süreci içerisinde Türkiye’de farklı inançlara ve etnik kökenlere sahip vatandaşlara eşit vatandaş muamelesi yapma iradelerinin aslında Kopenhag kriterlerinin bir parçası olduğunu dile getiren Bağış, şunları kaydetti:
“Türkiye Avrupa Birliği yolunda çok önemli adımlar atıyor ve bu sürecin kendisi sonuçtan çok daha önemlidir. Sonuçta üye olup olmamaya milletçe karar vereceğiz ama süreç hepimizin hep birlikte ter dökeceği bir süreç. Önemli olan İngiltere’deki eğitim standartlarını, İsveç’teki ifade özgürlüğü ve demokrasi standartlarını yakalayabilmek, Almanya’daki otoban standartlarını yakalayabilmek. İtalya’daki moda ve marka standartlarını yakalayabilmek."
Türkiye’nin bugün çok farklı noktaya doğru ilerlediğine değinen Bağış, “Eğer bugün Rusya, Ukrayna, Japonya, Meksika ve Brezilya, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vizesiz kapılarını açıyorsa buna son 10 yılda elde ettiğimiz başarılar etken oldu. Bu ülkeler Türk işadamının yatırım potansiyelini, Türk öğrencisinin eğitime katkı potansiyelini ve Türk turistin satın alma gücünü bildiği için bunu gerçekleştiriyor” diye konuştu.