Atatürk, Menderes ve Nazım...
(Yılmaz Karakoyun'lunun nefis
kitabı Yorgun Mayıs Kısrakları'ndan
alınmıştır.)
***
Yıkılan bir yurdun harabesinde
Öten baykuşları dinlemedin sen
Zafer günlerinin zevki var sende
Mâzinin yâdıyla inlemedin sen...
Nazım Hikmet
***
(Gazi'nin)Serbest Fırka'nın devamına müsaade
etmesi (İsmet Paşa tarafından)düşünülemezdi. Eğer belediye
seçimlerinde Serbest Fırka büyük başarılar elde
ederse, bu genel seçimlerde iktidar alternatifi olduğunu
gösterecekti…
...
İsmet Paşa, Gazi Hazretleri'ni ziyaret etmiş ve
dudaklarına pek de yakışmayan hafif bir ihtihsa tebessümüyle ne
yapması gerektiğin hatırlatmaya çalışmıştı:
“Çocuğum dediğiniz eserinize böyle bigane kalışınızı
anlamakta zorluk çekiyorum. Şefkat ve şiddet artık
tasniflerini karıştırmış gibi.”
Gazi Hazretleri durumu kavramış ve Serbest
Fırka'nın kapatılma kararı verilmişti.
***
Yanına genç bir polis yanaştı:
“Siz biraz uzakta durunuz efendim! Üzerinize bir şey
sıçratmasınlar…”
Adnan Bey sert dille sordu:
“Sıkıntın ne senin?”
“Bu akşam müdüriyette konuşuluyordu. Telgraf gelmiş Gazi
Hazretleri Serbest Fırka'yı kapatıyormuş. Size bir zarar gelmesin
diye beni gönderdiler.”
…
Türk siyaseti, yeniden tek parti disiplininde her şeyi kabule
mecbur edilecekti. Adnan Bey yüreğindeki
duyguların heyecanını bastırmakta zorlanmaktaydı.
***
Adnan Bey CHF(Cumhuriyet Halk Fırkası) il başkanı
olmuştu. Geçmişte yaptığı eleştirileri unutmuyor ama bunların bir
gün mutlaka siyaset sahnesinde tartışılması gerektiğini söylüyordu.
Gazi Hazretleri'nin
(Aydın’a) teşrifi bu görüşlerini kendine aktarılması için iyi bir
fırsat olacaktı.
Gazi Hazretleri (vilâyetteki)yemek davetini
reddedip kendisini parti merkezinde bekleyeceğini söyleyen gençten
etkilenip validen kendisi ile ilgili ayrıntılı bilgiler
almıştı.
Vali Adnan Bey için dikkat çekecek şeyler söylemiş
ve Gazi'nin mutlu olacağı bir sırrı
fısıldamıştı:
“Menemen (Kubilây'ın) katillerini Aydın’da ilk teşhir eden
kendisidir.”
***
“Cumhuriyeti bir tesadüf gibi mi görüyorsunuz ki böyle bir
tahlil zaafı hissetmektesiniz?”
Gazi Hazretleri'nin üç dört dakika için kahve
içmeye geleceğini belirttiği CHF il başkanlığında
Adnan Bey, istediği zamanı koparabileceğini
hissetti. Şimdi ölçüsü iyi ayarlanmış ikinci hamleyi yapması
gerekiyordu:
“Hiçbir başarı efsanevi değildir. Büyük hamleler daima
akılcı olmayı gerektirir…”
Gazi Hazretleri bu küçük cümleden istenen anlamı çıkarmıştı.
İstifini bozmadı. Aynı sakin tavrını sürdürdü:
“Bir kahve daha söyleyin ve hemen başlayınız.”
dedi.
…Adnan Bey daha da cesaretlenmişti:
“Siyasette her an başımıza büyük felaketler geleceği
korkusuyla kendimizi sınırlayamayız. O zaman cesaretimiz de kalmaz
niyetimiz de… Elimizde olmayan şeyleri elimizde olan imkanlarla
değiştirirsek her şeyin üstesinden gelebiliriz.”
…Gazi Hazretleri son bir kahve talebinde
bulundu:
“Yanında su da getirsinler.”
Adnan Bey, Nazım Hikmet’in 835 Satır adlı
kitabındaki yeni söyleyişin etkisini belirtmek istedi. Gazi
Hazretleri de böyle bir tartışmanın başlamasından
memnundu.
Görüşmeyi sonuçlandırmak istedi:
“Sendeki ihtirası görmekten mutluyum. İhtiras bir tohumdur
ama ona filiz verdiren güç, aşktır… Sende bu gücü de, bu aşkı da
görüyorum. Gençliğin beni cesaretlendirdi. Cumhuriyetimizin her
devirde emanetçileri gençlerimiz olacaktır.”
***
…
(Gazi)Elini uzattı; ayrılıyordu:
“Unutma delikanlı, ideolojik sebeplerin siyasi neticeler
ulaştırılması sadece malumat ve cesaretle olmaz. Siyaset bir kadro
işidir; sakın aklından çıkarma…”
Arabasına binerken tekrar Adnan Bey’e döndü:
“835 Satır’da aruz kadar sağlam bir yapı var… İnişler be
çıkışlar ne kadar sağlam yapılara bölünmüş. İhtirasın da, inkırazın
da basamaklarını bu mısralarda görebiliyorum.”
(Bu görüşmeden sonra Adnan Menderes, ilk seçimde
Kemal Atatürk tarafından milletvekili yapıldı.)