Rusya ve ABD arasında 1987 yılında imzalanan INF Anlaşması'nın artık rafa kaldırılması ile Rusya harekete geçti. Rusya uzun menzilli füze yapımına tekrar başladı.
Abone olABD'nin Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekildiğini duyurmasının ardından Rusya da çekildiğini açıklamıştı. Rusya’dan yeni açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu gelişmelere dair yazılı bir açıklama yaptı. Anlaşmanın 2 Şubattan itibaren askıya alındığına dikkat çeken Şoygu, anlaşma kısıtlaması dahilinde olan 500 kilometreden uzun menzilli füzeler için çalışmaya başladı.
Şovgu yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Rusya Devlet Başkanı, Savunma Bakanlığı’na benzer yanıtlar verme görevini verdi. Genelkurmay Başkanı, Başkomutana onayladığı önlemler listesini sundu. 2019-2020 yıllarında Suriye’de kendini kanıtlayan uzun menzilli deniz füze kompleksi ‘Kalibr’i oluşturmamız gerek. Aynı zamanda uzun menzilli hipersonik füze kompleksini oluşturmamız gerek.
Deniz ve hava konumlu füzelerin kullanımı, yeni füze silahının üretim sürelerini ve finansman hacmini ciddi anlamda azaltacak. Ayrıca, bugün oluşturulan kara füze komplekslerinin menzillerini artırmamız gerek. Savunma Bakan Yardımcısı Aleksey Krivoruçko’ya en kısa zamanda 2019 yılında belirlenen devlet savunma sipariş hacmi ve 2020-2021 yıllarındaki plan süreci çerçevesinde bütçenin bu talimatlara dağıtılması yoluyla ilgili araştırma çalışmalarını başlatma talimatı verildi.”
INF ANLAŞMASI NEDİR?
INF Anlaşması, 1987 yılında dönemin Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov ile ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından imzalandı. Anlaşma, menzili 500 ile 5 bin 500 kilometre arasında olan ve karadan havaya atılabilen orta menzilli tüm nükleer ve konvansiyonel balistik füzelerin yasaklanmasını öngörüyordu.
Denizden ateşlenen füzeleri ise kapsamıyordu. Nükleer savaş tehdidini ortadan kaldırmayı hedefleyen anlaşma kapsamında 4 yılda yaklaşık 2 bin 691 füze imha edilmişti. INF Anlaşması, nükleer başlık takılan füzelerin 30 yılı aşkın süredir Avrupa topraklarından uzak tutulmasını sağlamıştı. Anlaşma, Soğuk Savaş'ın son dönemlerinde iki süper gücün nükleer savaş tehdidini azaltmak amacıyla başlattığı üç ayaklı silahsızlanma sürecinin parçasıydı.
ÖNCEKİ HABERLER
