Terör örgütü PKK kendisini feshettiğini duyurdu! 12 Mayıs 2025 itibariyle artık örgüt yok
Abone olTÜRKİYE için terörsüz günler başlıyor. Gelen son dakika gelen habere göre terör örgütü PKK, kongre sonrası silah bıraktığını ve kendisini feshettiğini açıkladı. PKK Terör örgütü 27 Kasım 1978 yılında Diyarbakır’ın Lice'de kuruldu. 47 yıl sonra bugün 12 Mayıs 2025 itibariyle PKK artık yok. Kongre kararını duyuran örgüt, silah bıraktığını da açıkladı.
TÜRKİYE yeni bir döneme giriyor. Bu dönem terörsüz Türkiye
olacak. Bunun için beklenen haber son dakika olarak düştü. Terör
örgütü PKK, 47 yıllık varlığını sonlandırdığını duyurdu. Abdullah
Öcalan'ın 27 Şubat 2025 tarihinde örgüte yönelik fesih çağrısı
yapmıştı. PKK 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği 12.
Kongresinde Öcalan'ın çağrısı yönünde karar aldı ve bugün kongrede
alınan karar duyuruldu.
PKK Terör örgütü fesih açıklamasını şu satırlarla ilan etti;
PKK’nin Olağanüstü 12. Kongresi PKK mücadelesinin, halkımız üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığını, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini, bu yönüyle PKK’nin tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi. Bu temelde PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder APO tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.
Terör örgütü PKK'nin "fesih" açıklamasının tam metni
şöyle:
"Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihi
açıklamasıyla başlayan süreç, yaptığı çok yönlü çalışmalar, değişik
tarzlarda sunduğu perspektifler ışığında 5-7 Mayıs tarihleri
arasında toplanan 12. Parti Kongremiz başarıyla tamamlandı.
Kongremiz çatışmaların devam ettiği, havadan karadan
saldırıların sürdüğü, alanlarımız üzerindeki kuşatma ve KDP
ambargosunun devam ettiği zorlu koşullara rağmen güvenlikli bir
şekilde gerçekleştirildi. Güvenlik nedeniyle iki farklı alanda eş
zamanlı bir biçimde yapıldı. Toplamda 232 delegenin katılımıyla
gerçekleşen PKK 12. Kongresi Önderlik, Şehitler, Gaziler, PKK’nin
Örgütsel Varlığı ve Silahlı Mücadele Yöntemi ile Demokratik Toplum
İnşası konularını tartışarak Özgürlük Hareketimiz için yeni bir
döneme girişi ifade eden tarihi kararlar aldı."
"PKK ADIYLA YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALARI
SONLANDIRDI"
"PKK’nin Olağanüstü 12. Kongresi PKK mücadelesinin, halkımız
üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığını, Kürt sorununu
demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini, bu yönüyle
PKK’nin tarihi misyonunu tamamladığını değerlendirdi. Bu temelde
PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder APO tarafından
yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının
feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması
kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları
sonlandırdı.
Partimiz PKK; kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı. Doğuşunda reel sosyalizmin etkilerini yaşadı ve ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesini benimseyerek, silahlı mücadele stratejisi temelinde meşru, haklı bir mücadele yürüttü. PKK katı Kürt inkarının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi. 1978’den başlayarak yürüttüğü özgürlük mücadelesiyle Kürt varlığını kabul ettirmeyi ve Kürt sorununun Türkiye’nin temel realitesi olarak görülmesini esas aldı. Bu temelde başarıyla yürüttüğü mücadele sonucunda halkımız adına diriliş devrimini gerçekleştirerek bölge halklarının özgürlük umudu ve onurlu yaşam arayışının sembolü haline geldi.
Diriliş devrimimizin halkımız açısından büyük gelişmelere yol açtığı 1990’lı yılların koşullarında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Kürt sorununu siyaset yoluyla çözme arayışı gelişti. Önder APO bu arayışa 17 Mart 1993 Ateşkesiyle cevap vererek yeni bir süreç başlattı. Ancak reel sosyalizmin ağır etkileri, savaş çizgimize dayatılan çeteci anlayışlar ve derin devletin Turgut Özal ve ekibini ortadan kaldırması, Kürt inkâr ve imha siyasetinde ısrar ederek savaşı tırmandırması neticesinde bu yeni süreç sabote oldu. Binlerce köy boşaltılıp yakıldı. Milyonlarca Kürt yerinden yurdundan edildi, on binlercesi işkencelerden geçirilerek zindanlara atıldı ve binlercesi ise faili meçhul biçimde katledildi. Buna karşılık Özgürlük Hareketi hem nicel hem nitel olarak büyüdü, gerilla savaşı Kürdistan ve Türkiye’ye yayıldı. Gerillanın yürüttüğü savaşın etkisiyle Kürt halkı serhildanlara kalktı. Böylece her iki taraf açısından savaş temel seçenek haline getirildi. Savaşın karşılıklı olarak tırmandırılmasının yarattığı tekrar aşılamadı. Böylelikle Önder APO’nun Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollardan çözme çabaları sonuçsuz kaldı."
"KÜRT-TÜRK İLİŞKİLERİNİN YENİDEN DÜZENLENMESİ
KAÇINILMAZDIR"
"Süreç 15 Şubat 1999 uluslararası komplosu ile farklı bir aşamaya
taşındı. Bu süreçte komplonun önemli bir hedefi olan Kürt-Türk
savaşı Önder APO’nun büyük fedakarlıkları ve çabaları sayesinde
engellendi. İmralı işkence ve soykırım sisteminde tutulmasına
karşın Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollardan çözme
yönündeki ısrarını sürdürdü. 27 yıldır mutlak tecrit altında
tutulan Önder APO İmralı soykırım sistemi ile mücadele ederek
uluslararası komployu boşa çıkardı. Uluslararası komployla
mücadelede erkek egemenlikli iktidarcı-devletçi sistemi
çözümleyerek demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum
paradigmasını geliştirdi. Böylelikle halkımız, kadınlar ve ezilen
insanlık için alternatif özgürlük sistemini somutlaştırdı.
Önder Apo Kürt-Türk ilişkilerinin sorunsallaştığı Lozan Antlaşmasının ve 1924 Anayasasının öncesini referans alarak, Ortak Vatan ve Kürt-Türk halklarının kurucu öğe olduğu Demokratik Türkiye Cumhuriyeti perspektifini ve Demokratik Ulus anlayışını Kürt sorununun çözüm çerçevesi olarak benimsedi. Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleşen Kürt isyanları, 1000 yıllık tarihi Kürt-Türk ilişki diyalektiği ve 52 yıllık Önderlik mücadelesi Kürt sorununun ancak Ortak Vatan ve Eşit Yurttaşlık temelinde çözülmesinin kazandıracağını göstermiştir. 3. Dünya Savaşı kapsamında Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler de Kürt-Türk ilişkilerini yeniden düzenlemeyi kaçınılmaz kılmaktadır.
52 yıldır Önderlik ve PKK yürüyüşüne büyük bedeller pahasına katılarak, inkâr ve imha siyasetine, soykırım ve asimilasyon politikalarına karşı direnen onurlu halkımız, barış ve demokratik toplum sürecini daha bilinçli ve örgütlü biçimde sahiplenecektir. PKK’yi feshetme ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararını, halkımızın herkesten daha iyi anlayacağına, demokratik toplum inşası temelinde demokratik mücadele döneminin görevlerine sahip çıkacağına inancımız tamdır. Halkımızın kadınlar ve gençler öncülüğünde, yaşamın her alanında öz örgütlerini oluşturması, dilleri, kimlikleri ve kültürleriyle kendine yeterli olma temelinde örgütlenmesi, saldırılar karşısında kendini savunur hale gelmesi ve seferberlik ruhuyla komünal demokratik toplumu inşa etmesi hayati önemdedir. Bu temelde Kürt siyasi partilerinin, demokratik örgütlerinin, kanaat önderlerinin Kürt demokrasisini geliştirme ve Kürt demokratik uluslaşmasını sağlama yönündeki sorumluluklarını yerine getireceklerine inanıyoruz.
Mücadele ve direniş ile geçen özgürlük tarihimizin mirası PKK 12. Kongresi kararlarıyla birlikte demokratik siyaset yöntemiyle daha güçlü gelişecek, halklarımızın geleceği özgürlük ve eşitlik temelinde gelişme gösterecektir. Yoksul ve emekçi halklarımız, tüm inanç grupları, kadınlar ve gençler, işçiler, köylüler ve iktidar dışında kalmış tüm kesimler barış ve demokratik toplum sürecinde haklarını savunarak demokratik adil bir ortamda ortak yaşamı geliştireceklerdir."
ABDULLAH ÖCALAN ŞARTI...
"Kongremizin aldığı PKK’nin fesih ve silahlı mücadele yöntemini
sonlandırma kararı kalıcı barışa ve demokratik çözüme güçlü bir
zemin sunmaktadır. Söz konusu kararların uygulanması Önder APO’nun
süreci yürütüp yönlendirmesini, demokratik siyaset hakkının
tanınmasını ve sağlam bütünlüklü bir hukuki güvenceyi gerektirir.
Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinin tarihi sorumlulukla
rolünü oynaması önemli olmaktadır. Aynı şekilde hükümet ve ana
muhalefet partisi başta olmak üzere mecliste temsili bulunan tüm
siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, din ve inanç
topluluklarını, demokratik basın kuruluşlarını, kanaat önderlerini,
aydınları, akademisyenleri, sanatçıları, işçi-emekçi sendikalarını,
kadın-gençlik örgütlerini, ekolojist hareketleri sorumluluk altına
girerek barış ve demokratik toplum sürecine katılmaya
çağırıyoruz.
Türkiye’nin sol-sosyalist güçleri, devrimci yapı, örgüt ve şahsiyetlerinin Barış ve Demokratik Toplum sürecini sahiplenmeleri ile halkların, kadınların ve ezilenlerin mücadelesi yeni bir düzey kazanacaktır. Bu, son sözleri ‘Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği ve Tam Bağımsız Türkiye!’ olan büyük devrimcilerin amaçlarını başarmak anlamına gelecektir.
Barış ve Demokratik Toplum süreci ve sosyalizm mücadelesinde yeni bir aşamayı temsil eden Demokratik Toplum Sosyalizmi ile küresel demokrasi hareketi gelişerek adil ve eşit bir dünya oluşacaktır. Bu temelde başta Küresel Özgürlük Hamlesine öncülük yapan dostlarımız olmak üzere demokratik kamuoyunu demokratik modernite kuramı çerçevesinde enternasyonal dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.
Uluslararası güçleri halkımıza yönelik yürütülen yüzyıllık soykırım politikalarındaki sorumluluklarını görerek demokratik çözüme engel olmamaya ve sürece yapıcı katkılarını sunmaya davet ediyoruz.
Önderliğimizin çağrısıyla topladığımız PKK 12. Kongremiz 3
Temmuz 2018 tarihinde şehit olan Partimizin önder kadrolarından
Fuat-ALİ HAYDAR KAYTAN ve 25 Eylül 2019 tarihinde şehit olan RIZA
ALTUN yoldaşların şehadetini ilan etmiştir. Bu temelde
PKK’nin kurucu önder kadrolarından Fuat-ALİ HAYDAR KAYTAN Yoldaşı
‘Önderliğe Bağlılık, Hakikat ve Kutsal Yaşam’ sembolü; Önder
APO’nun ilk yol arkadaşlarından olan RIZA ALTUN Yoldaşı ise
‘Özgürlük Yoldaşlığı’ sembolü olarak kabul etmiştir. Tarihi 12.
Parti Kongremizi, Özgürlük Hareketimizin başından itibaren yer
alarak bugüne kadar aralıksız mücadeleleriyle bizlere öncülük eden
bu iki büyük şehit yoldaşa atfediyor, onlar şahsında tüm mücadele
şehitlerimize başarı sözümüzü yineliyor, Barış ve Demokrasi Şehidi
Sırrı Süreyya Önder Yoldaşın hayallerini gerçekleştirme iddiamızı
belirtiyoruz."