Şirketler neden batar? Ünlü patronlar anlattı

İnternethaber Yazarı Alper Tekbaş, Türkiye'nin köklü şirketlerinin yöneticileriyle görüştü. Peki köklü şirketler kriz dönemlerinde nasıl hareket etmeli? İşte ünlü patronların ağzından başarının sırrı;

Alper TEKBAŞ alper@internethaber.com

Zihniyet meselesi

Çok haklısınız

Harikayız

O iş bende patron

Hallederiz

Ağabeyciğim duydun mu?

Neyi kardeşim?

İflas mı etmişler?

Kapatıyorlar mı ?

Tasfiye mi var ?

Ne olmuş?

Senin haberin vardır?

Burası cafe değil miydi?

Kebapçı mı olmuş?

Burası en son balık restoranıydı.

Bu fabrika tekstil fabrikası değil miydi?

O otelin ismi mi değişmiş?

Acenta batık mı acaba?

Diye devam edip giden sorular bilinmezler

Ne yapsalar tutmadı

Sonunda tası tarağı toplayıp gittiler.

İşletmeler pamuk ipliğine mi bağlı?

Bu kapı kilit tutmaz usta sıkıntı içeride  .

Aile içi anlaşmazlıkların hukuki süreçlere varan sonuçları …

Yanlış kişilerin yanlış zamanda yanlış işte buluşması…

1 yanlışın 3 doğruyu götürmesi

Sürekli yeni ortakların büyük hayallerle ikna edilerek yanlış ortaklıkta bilmediği bir sektöre para yatırıp sonra da biz bu işten hiçbir şey anlamadık demesi…

Hepimize geçmiş olsun beyler bayanlar iflas ettik.

İşletmelerin yönetim şekilleri, işletme anlayışları doğru yapılamadığında yanlış hesaplar ve kurgulardan kaynaklı işletim sistemlerinden dolayı çöküşler ve hazin sonlar yaşayan,  büyük hayallerle açılışlarında ne ünlülerin gelip geçtiği, en çok okunan dikkat çeken ve merak edilen haberlerin konu başlıkları olmuş yazılı, görsel ve sosyal medyada ilgiyle takip edilen sonrası ise kaos, dedikodular, hukuki süreçler, anlaşmazlıklarla fiyaskoya dönüşen ne umduk ne bulduk dedirten hayal kırıklıklarından bir adım öteye gitmeyen işletmeler.

Şirket patronları ve yöneticilerinin üzerinde durduğu dikkat çektiği, kesinliği bilinmemekle beraber Charles Darwin’e ait olduğu ifade edilen “ Ne en zeki olan hayatta kalır, ne en güçlü olan; Hayatta kalan değişime adapte olabilen ve içinde bulunduğu çevredeki değişime en iyi uyum sağlayabilendir” diye hatırlatırsak günümüzde yapay zekanın, Mars’taki yaşamın, Uzay’a kurulması tasarlanan otellerin, iklim değişikliklerinin, dünyayı etkileyen salgınların yaşanıldığı konuşulduğu bir atmosferde teknolojiyi iyi doğru ve verimli kullanmaları, teknolojik yenilikleri takip edip dijital hayata uyumlu işletme alt yapılarını kuvvetlendirmeleri, satın alma alışkanlıklarını takip etmeleri, X,Y,Z ve Alfa diye isimlendirilen birbirinden farklı kuşakların ilgisini çekebilir olmak. Markaların olmazsa olmazı ilgi çekici bir hikayelerinin olması da günümüz gerçekleri arasında yer alıyor.

Genel olarak baktığımızda finans yönetimini iyi yapamadığınızda, kontrolü kaybettiğinizi anladığınızda ipini ucunu kaçırdığınızda vay halinize.

Diğer bir hususta patronların işi tecrübeli profesyonellere bırakmayıp ya da kendilerine rahat çalışma ortamı sağlamadıklarında, düşük nitelikli profesyoneller işlerini kaybetmeme korkusuyla patronlarıyla beraber tasarruf adı altında tek hedef ucuz maliyetler ile çok kötü hizmet üretirler. Para kazandıracak misafirlerde devamlılık sağlamak mümkün olamayacağından başlarda “bak ne güzel tasarruf ile kazandık” derken uzun vadede bir bakmışlar işletmeye para kazandıracak misafiri getiremiyorlar.

Şimdi gelin isterseniz yönümüzü ülkemizde uzun vadeli karlı ve başarılı etik değerleriyle dikkatleri çeken iki önemli işletmemizin patronlarına bırakalım.

Başarılı ve Kalıcı Şirketlerin Sırları Nelerdir ?

Yerelden globale uzanan yolculuklarında Made in Turkey imzası ile dünya şirketleri arasında hatırı sayılır başarıları ve kendilerine özgü tarzlarıyla geçmişten geleceğe yol alan şirketlerimiz nasıl oluyor da bu istikrarı ve devamlılığı sağlıyor.

       

İşte tam bu noktada Yüzyıllık Markalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer’in görüşlerini aldım. Eyüp Sabri Tuncer Yönetim Kurulu Üyesi Engin Tuncer,” İlahi adalet tecelli ediyor dersin” diyerek başladı. Krizlere karşı her döneme ait köklü şirket tecrübelerinin bulunduğunu ifade eden Tuncer,” Kul hakkının karşısında hiç bir şey duramaz. 1920 ‘li yılların başında Rahmetli Dedem tarafından Ankara’da Saman Pazarı'nda açtığı dükkan ile Eyüp Sabri Tuncer markasının 100 yıllık yolculuğu başlamış oldu. Hızlı büyüyen işletmelerin bir yerde kontrol dışı kalmaya başlıyor, kültür üç nesilde para ise iki nesilde hazmedilirmiş Anadolu insanının söylemiyle. İnsanlar Paraya boğulduğu zaman kökeninde de hazırlık olmadığı için farklı yollara sapan aileler olabiliyor. Aileler yaşam tarzlarında daha kontrollü olmalıdırlar para, mal, mülk her zaman insanların elinde olacak diye bir şey yok. Servet İkinci nesle üçüncü nesle geçmiyor, ilahi adalette tecelli ediyor. İnsanlar kazandıkları parayı sadece kendilerinin gibi görüyor ve o paylaşımcı ruhu kaybettiği noktada paraların belirli kişilerin ellerinde yoğunlaşmaya başladığı zaman isyanlar başlıyor. Dünyada da öyle değil mi? Dünyanın en büyük paraları birkaç kişinin elinde. Para piyasada hareket halinde olursa bir işe yarıyor. İşçiyi sigorta yapmazlardı, bunlar hep kaçakçılığa giriyordu hem çalıştırdığınız kişinin hakkına giriyorsunuz hem de vergisini ödemiyorsunuz peki bu sistem nasıl devam edecek. Maalesef Türk insanında şirketleşme, ortaklık kültürü henüz tam olarak oturmadı. Her şeyin kayıt içinde olması lazım, kayıt içerisinde olmayan güzel işlemeyen her işletme batmaya mahkumdur. İstedikleri kadar servet yapsınlar işletmeler bir anda kaybolup gidiyor. Yani ne servet ne para ne mal ne mülk kul hakkının karşısında hiçbir şey duramaz. Biz o kadar çok krizler gördük ki bu krizlerde nasıl ne yapılacağı ile alakalı tecrübelerimizde var. Bir kriz ortamı varsa şirket ne yapmalı:  orada öne çıkıp kendisi hakkında bilgi vermeli ve piyasayı soğutmalı. Nerede ne yapacağını iyi planlamak ve uygulamaya karar vermek çok önemli” dedi.

             

Farmasi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Tuna,” Girişimcilerimizden aldığımız güç ve enerjiyle yarınlar bizim diyor Bayrağımızı Dünya ülkelerinde dalgalandırıyoruz 400 milyon kişiye Farmasi  ve Dr.C.Tuna  ürünlerini kullandırmanın gururunu yaşıyor ve Milyarlara ulaşan bir Türk markası olmayı diliyorum. “Sizlerin gücü ve kuvvetiyle gözüm arkada kalmayacaktır. Tavsiyemdir buna gayret edin” diyen Farması Kozmetiğin Kurucusu ve Onursal Başkanı Babam Merhum Dr.Cevdet Tuna, öyle bir hayat ki yokluk, zorluk, savaş, fedakarlık, özveri, başarı hepsi bir arada böyle bir 93 yıl diyerek veda etmişti bizlere.

Üç kuşaktır devam eden bir aile şirketiyiz. Yüzde yüz Türk sermayeli, yerli, helal sertifikalı, 71 yıllık tecrübesiyle 125 ülkede insanların hayatlarına dokunmaya devam eden Global bir şirketiz. Firmamıza sadakat ile bağlanıp sahip çıkan dürüst, tutamayacağı sözleri vermeyen, gücünün farkında olup aynı zamanda mütevazı olan yenilikçi, kendini sürekli geliştiren, teknolojiyi takip eden, insan ayrımı yapmadan babamızın bize bıraktığı en değerli mirası olan altın kurallarının ışığında yolumuza hız kesmeden çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Sevgili Alper, bu işin özü Aileyi doğru bir şekilde evlendirmek, çoluk çocuk sahibi yapmak ve aile anayasasını onların bilemeyeceği şekilde ilk baştan hazırlayıp yürürlüğe koymaktır” diyerek sözlerini  noktaladı.

Sizlerle bu köşe yazımda önemli gördüğüm yaşanmışlıkları, genel değerlendirmeleri, gözlemlerimi neden ve sonuçlarıyla paylaştım.

Tatil tadında kalın