Yeni adıyla LYS’ye hazırlananlar için bu günler, kritik öneme
sahip…
Çünkü önümüzde, LGS için tas tamam üç, LYS için 5 ay gibi harika
bir zamanımız var. Şunun için harika diyorum; bu zaman çok şeyi
değiştirecek, eksiklerimizi tamamlamamaya yetecek bir zaman.
Artık, çalışma saatlerimizi bir kat daha fazla artırma, hızımıza
hız katma zamanı.
Lay lay lom dönemi, tam olarak
bitti.
Daha sistemli, daha verimli ve daha
konsantre çalışma dönemine girdik. Çünkü iş arttık daha ciddi bir
boyut kazandı.
Şu anda, kimse; sınavı “Kazandım” da
diyemez; “Kaybettim” de diyemez.
Kalan zamanı kazanan; sınavı
kazanır.
Umudunuzu, koruyun ve önünüze bakın.
Şu ana kadar ki çalışmanız ya da
denemeleriniz, ne olursa olsun; kalan şu beş ayınız harika
olsun.
Bu nedenle, bu beş ayda elinizden
gelenin en iyisini yapmak için kendi kendinize söz verin.
İsterseniz, bu sözü; annenize, babanıza, en çok sevdiğiniz
arkadaşınıza veya sevdiğiniz sizi motive eden bir öğretmeninize
verebilirsiniz. Hatta bana verebilirsiniz. Bu sizin karalarınızı
daha güçlü uygulamanızı sağlar.
Elbette, sonuç size bağlı.
Sizin bu işe yüreğinizi koymanıza
bağlı.
Sizin istediğiniz iyi şeyler için, iyi
fedakârlıklarda bulunma cesaretinize bağlı.
Sizin enerjinizi, zamanınızı, hedefinize
harcamanıza bağlı.
İnterneti, cep telefonu muhabbetlerini,
dizi zamanlarını, arkadaş geyiklerini bırakıp, netlerinizi
artırmaya, eksiklerinizi tamamlamaya, bol bol soru çözmeye,
işlendiğiniz ama çalışmadığınız konuları toparlamanıza bağlı.
Bunlar için, hâlâ geç değil…
Önümüzde, eksiklerinizi telafi
edebileceğiniz iyi bir zaman var.
Bununla birlikte, şimdi daha ciddi
çalışmaya başlamazsanız, ipin ucunun kaçacağı belli, bir-iki ay
sonrasına ertelediğinizde kesinlikle filmin son pişmanlık dönemine
girmiş olacaksınız. Ve filmi geri sarma imkânınız olmayacak.
İnanın; senaryo hep aynıdır.
Ben bu filimi defalarca seyrettim,
sadece oynayanlar değişti.
Başlangıçta, “Daha çok zaman var canım”
diye kendini avutma dönemi vardır.
Sonra, biraz vicdan yapılır ve “Eh işte,
yavaş yavaş başlayayım” moduna girilir ama bu yavaş yavaş da
kaplumbağa hızının yavaşlatılmış hali gibidir.
İş işten geçmeye başlandığında, yumurta
ve kapı hesabı yapılmaya başlanır.
Sonra, gelsin pişmanlıklar ve
üzüntüler…..
Belli bir dönem, depresif ve agresif
takılma süreçleri.
Ama bu sonuca, hep zaman varken yapılan
uyarılara kulak tıkayıp, uzatılmış bir “Amaaan sen de!” edasıyla
yapılan kaçışlar sebep olur.
Siz siz olun, bu işin sonunda; “İyi ki
yaptım!” diyeceğiniz yolu seçin.
Bunun için de, gününüzü dershane veya
okul dahil, 10 saat çalışmaya ayırın. Yani; okulda ya da dershanede
6 saat ders görüyorsanız üzerine siz de en az 4 saat çalışın.
Bunun altı; “İnan ki maliyetini
kurtarmaz abi!”
Hem ne kaybedersiniz ki?
Benim de bir blogum var
artık
Baktım herkeslerin bir blogu var.
“Madem herkesin var. Benim neden
olmasın?” dedim ve kendime, bir blog oluşturdum. Adresi;
Burada, motivasyon, konsantrasyon,
özgüven, sınav psikolojisi ve teknikleri, kişisel gelişim ile
ilgili yazılar, eğitici videolar ve sunular, motivasyon sözleri,
eğitici ve motive edici film önerilerini bulabilirsiniz. Amacım
özellikle öğrenci arkadaşlarıma daha etkili ve çok yönlü katkılar
sağlamak. Zaten kaydedenler facebook adresimden bu yönde
faydalanıyorlar.
Bloguma, bir çay içmeye bekliyorum,
dostlar.