İnsanoğlu bazen geldiği makamın, kişiliğine ve karakterine katkı
sağladığını düşünür! Oysa bilmek gerekir ki; kişilerin
meslekleri, buna bağlı olarak bulundukları makamlar, kimi
durumlarda ayırt edici özellik olarak görülebilir. Lakin, kişi
adam değilse, değildir işte. Adam kelimesini kullanırken
açıklama yapmadan kullandım. Çünkü Anadolu'da 'adam olmak'
tabirinden ne denmek istediği açıktır. Onu anlatmaya hacet yok
diye düşündüm.
Aslında her yazımda uzun ya da kısa bir hikaye yazayım diye özel
bir gayretim yok ama taşı gediğine koymak adına da harikulade
oluyor hikayeler... Kısa bir tane daha yazayım.
''Anadolu'nun güzel köylerinin birinde, baba ve oğlu birlikte
yaşarmış. Oğlunun haytalığı ve olmayacak işlere olan
merakından bıkmış olan babası, oğluna her kızdığında:
'Senden adam olmaz oğlum' dermiş.
Gel zaman git zaman, o hayta oğlu okumak için Ankara'ya gitmiş.
Babasının ona söyledikleri de her an kulağındaymış. Hırsla
çalışmış ve üniversiteyi bitirmiş.
Velhasılıkelam, yıllar sonra memleketlerine vali olarak atanmış.
Atandığı ilk gün, babasını makamına çağırtmış!
Babası makam odasından içeri girdiğinde, koltuğunda gururlu ve
aristokrat bir tavırla oturan değerli valimiz, ayağa kalkma
zahmetinde bulunarak, babasının elini kerhen öpmüş, sonra koltuğa
oturtmuş ve sormuş:
'Ne oldu babacığım hani benden adam olmazdı?'
Babası gülümsemiş ve cevap vermiş:
'Oğlum ben sana hiçbir zaman vali, kaymakam yada mühendis
olamazsın demedim. Adam olamazsın dedim! Bak, vali oldun ama
babanı ayağına çağırdın!' demiş ve odayı terk etmiş."
Hey gidi amcamız hey... Ne güzel söylemiş. Bizim sosyo-kültürel
yapımızda, binanın temelini; kişilikli olmak, onurlu olmak,
karakterli olmak, saygılı olmak... Özetle adam olmak oluşturur.
Allah aşkına, temelini iyi atmadığınız bir binanın üzerine göz
kamaştıran yirmi kat çıksanız ne yazar?
Temelinin çürük olduğunu bilen kimse o binada oturmaz.
Saygısızsanız; anne ve babanızı, Onurlu değilseniz;
dostlarınızı Kişilikli değilseniz de; sizin gölgenizde
dinlenmek isteyen (gölgenize sığınan değil) bir sevdiğiniz
varsa, onu kaybedersiniz...
Durumun türevlerine bakarsak daha çok şey kaybedebilirsiniz
aslında...
Neyse, demem o ki; söyleyeceklerimi söyledim sanırım. Sağlıcakla
kalın...