Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Sağ’lık çalışanları “sağ” kaldığı sürece sağ’lık hizmeti sağ’lamaya çalışan kahramanlar…
Her şeyin başı sağ’lık diyerek başlayalım…
Bu yazımda sağlık çalışanlarının en büyük dertlerinden biri olan
“şiddet”i ele alacağım…
*
Her şeyin başı sağlık ama tekmelenen sağlık çalışanları.
*
Her şeyin başı sağlık ama bıçaklanan sağlık çalışanları.
*
Her şeyin başı sağlık ama kurşunlanan sağlık çalışanları.
*
Sağlık çalışanları sıkıntılı, dertli, dinlenmeye ihtiyaçları var.
Dinlenmeye demişken istirahat algılamayalım çünkü yoğun bir tempoda
çalışmaya zaten alışkınız. Buradaki bahsedilen “dinlenme” kulak
verilme, elinden tutma, kaile alınma, çözü üretme
manalarındadır.
*
Yaklaşık 1 aydır izliyorum, günü canına can katıp yoğun bir mesai
ile geçiren sağlık çalışanları Salı akşamları istirahat etmek
yerine sosyal medyada seslerini duyurmaya çalışıyor.
Twitterda ilk olarak @SaglikCalisani adındaki profilin paylaştığı
hashtag ile Türkiye gündemi ‘ne girip dikkat çekmek istiyor. Asıl,
yetkililerin dikkatini çekerek bazı çözümler üretilmesini bekliyor.
Ben de düşündüm, bu insanların bağlı olduğu birimler, amirler,
bakanlıklar yok mu? Bu insanlara sahip çıkanlar yok mu? Bu
insanları duyanlar yok mu?
Hadi duymadınız görmediniz de mi? Hadi görmediniz bilmiyor musunuz
sanki? Hadi bilmiyorsunuz o yollardan da mı geçmediniz? Sağlık
çalışanlarına bir başkasının sahip çıkması mı bekleniyor? Mesela
rüyalarımıza giren ak sakallı dede mi bekleniyor?
*
Yeni bir Sağlık Bakanı, çiçeği burnunda, Mehmet Müezzinoğlu; öyle
bir umut, öyle bir ışık oldu ki sağlık sektörü camiasında adeta
önceden terkedilmiş sağlık çalışanlarının fiziksel ve ruhsal
defektlerini onaracak yaraları saracak adeta bir kocaman yara bandı
gibi, geçmişin izlerini temizleyecek bir batikon gibi…
*
İlk mesajları güzeldi, olumlu tepki aldı, darp edilen bir doktoru
hemen sabahında hastanesinde ziyaret etti. Şiddete taviz yok dedi,
“insan hayatına hizmet eden sağlık çalışanlarımıza şiddeti
insanlık dışı buluyorum” diye twitter hesabından mesajlar
yayınladı. Ne de güzel dedi, ağzına sağlık. İşin bir de
“ama”sı var ki sağlık çalışanlarının aklında hep
soru işareti; iyi güzel bakan değişti de peki politikalar ve sağlık
çalışanlarının sorunlarına yaklaşım değişecek mi?
Sahi değişecek mi?
Hani hep derler ya zaman her şeyin ilacıdır. Biz de bekleyip
göreceğiz lakin sağlık çalışanlarının beklemeye daha ne kadar
zamanları kaldı böyle de düşündüren bir nokta var!..
*
Sağlık çalışanlarında yeni bir fobi gelişti biliyor musunuz? Beyaz
önlük fobisi…
*
Beyaz önlük tansiyonunu belki bazılarımız biliyordur, doktor ya da
hemşire, önlüğüyle tansiyonumuzu ölçtüğünde evde gayet normal iken
hastanede yüksek çıkar, belki altta yatan bi stres, hastane
psikolojisi ya da işte o beyaz önlük biraz olsun fırlatmıştır
tansiyonu, endişe edecek bir şey yoktur, 1 haftalık tansiyon takibi
ile doktorunuz sizi evinize gönderir.
*
Peki sağlık çalışanlarının beyaz önlük tansiyonu nedir? Hastane
içinde önlüğümüzle işimizi yaparken acaba bugünün darp edilen,
bıçaklanan haberi ben mi olacağım? Acaba şimdi burada bana hangi
hasta yakınları saldıracak?
*
Bu beyaz önlük ki temizliğin simgesi beyazdan rengini alan
önlüğümüz yeni bir terimimiz olan hastane magandaları üzerinde
hayvanlık güdülerini harekete geçiren bir hormonun salgısını
artırıyor olabilir mi acaba?
*
Evet itiraf ediyorum artık gerçekten giymeye korkuyoruz…
*
Bir başka fobimiz daha gelişti. Haberleri izleyememe fobisi; bugün
hangi meslektaşımızın üzücü haberini alacağız, kimi darp etmişler,
bu sefer hastaneye hangi delici kesici alet girmiş…
Hemen hemen her gün bu haberleri okumuyor muyuz?
*
Bir sağlık çalışanını gerçek manada sağlık çalışanı anlar,
Ağrı’daki bir doktorumun burnu kanarsa İzmir’deki hemşiremin yüreği
sızlar. Sinop’taki acil tıp teknikerime saldırmışlarsa Hatay’daki
hasta bakıcım üzülür. Bizler artık bu birlik ve beraberliği sağlama
yolundayız. Çünkü görüyoruz ki bize bizden başka sahip çıkan
yok…
*
Geçen gün bir haber, bir haberden çok öte belki aynı anda iki
insanın canına kastetmek eylemi diyelim. 7 aylık hamile bir
doktorumuzun karnına tekme atan bir caninin bu toplumda bizimle
meğer şimdiye kadar aynı havayı soluduğunu öğrendik. Biz sağlık
çalışanları olarak sanmıyorum ki bu haberi duymayan okumayan
kalsın.
Asıl vahamet haberden sonraki yaşananlar; ben şahsen bu caninin
insanlığı elinden alınır, devletimiz kimliğini iptal eder, bu vahşi
de sokağa çıkacak yüz bulamaz zaten adaletimiz hak ettiği cezayı
verecek derken bir de okuduk ki “tutuksuz yargılanmak üzere
serbest bırakıldı”. Bunu benim beynim almadı, idrak
edemedim. Açıklaması için birkaç meslektaşıma başvurdum onlar ise
hiç anlam veremedi. Düşünebiliyor musunuz 7 aylık gebe bir doktorun
karnına tekme atılıyor (2 kişinin canına kasten öldürmekten
saldırı) ve işte bu cani tutuksuz yargılanıyor!
*
Kadına şiddetin de, çocuğa şiddetin de kısacası toplumdaki şiddet
cinnetinin failleri değil mi bunlar? Bu ödül niye?
*
Yüce adaletimiz sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanları değil de
sağlık çalışanlarını mı cezalandırıyor? Darp ve şiddet karşısında
daha dirayetli ve dik duramadığımız için uyarı mı alıyoruz
yoksa?
*
1-2 gün önce yaşanan başka bir olay; Başkent Üniversite
Hastanesi’nde. Yani Ankara’da. Türkiye’nin başkenti olan Ankara.
Bir doktor, çocuğun tüm muayenesini yapıp, annesine tahlil
sonuçlarının da iki gün sonra çıkacağını ve hastasını o zaman
değerlendireceğini belirtip evine gönderiyor göndermeye çalışıyor,
çocuk daha fazla hastane içinde kalıp bir de hastane enfeksiyonu
riski altında olmasın diye.
Peki sonra ne oluyor?
Bu güzel annemiz, bu güzel vatadaşımız, kocasına telefon açıp
“Bey, çocuğa iki gün sonra bakacaklarmış” diye
haber salınca, işte az önce bahsettiğim içindeki hayvanımsı
hormonları salgılanan eşi ve akrabaları hastaneyi basıp silahlı
bıçaklı bir şekilde doktora saldırıyorlar.
Sonuç kaçıp gidiyorlar, doktor aldığı şiddet ve psikolojik travma
ile kala kalıyor…
*
Sağlık çalışanlarının bir tek “gözünün üstünde kaş
var” gerekçesiyle darp edildiği kalmadı! Belki de
edilmiştir benim haberim yoktur bağışlayın…
*
Şiddet’in gerekçesi olamaz, bırakın insana hayvana dahi şiddet
toplumumuzca hoş görülmeyen bir davranış olmakla birlikte dinen de
uygun değil diye biliyorum. Yanlış mı biliyorum?
*
Bu şiddet konusunda o kadar uzun şeyler yazabiliriz ki, o kadar
dolduk ki sayfalar dolusu. Ama uzun bir yazı ile sizleri daha fazla
sıkmak istemiyorum.
*
Son olarak söyleyeceğim şey ise sağlık çalışanları birer
“kahraman”dır ama çizgi film kahramanı değil!
Duyguları, kalpleri var, bu toplumun birer ferdi, incinirler,
kırılırlar, sorunları olabilir.
*
Herşeyin başı sağ’lık ise sağ’lık çalışanlarının sağ kalması için
lütfen sizler de bir şeyler yapınız.