Mazbata bilmecesi seçimden 17 gün sonra çözüldü, Ekrem İmamoğlu
İstanbul'un Belediye Başkanı olarak ilan edildi. Çeyrek asır
sonra İstanbul'u yeniden alan CHP tabanında haklı bir sevinç vardı
dün…
AK Parti tabanında ise keder ve hüzün...
Darbe gecesi, Fetö tarafından ele geçirilen belediyeyi kurtarmak
için belediyenin önündeki süs havuzundan abdest alıp şehadete
koşanların doldurduğu alanları, dün bira kutularını havaya kaldırıp
zafer narası atanlar doldurdu.
Bu tabloya bakıp üzülmemek elbette mümkün değildi. AK Partili
kardeşlerimi teselli eder mi bilmiyorum ama meseleye bu yönüyle
bakmamalarını tavsiye ediyorum.
Sıkça kullandığım sözü, yeri gelmişken bir kez daha
tekrarlayacağım.
Haklı bir dava yolunda yenilmek, haksız bir dava yolunda galip
gelmekten ve aşağılık insanların oyuncağı olmaktan çok daha
onurludur.
Ekrem İmamoğlu mazbata aldı diye Fetullah Gülen, Emre Uslu, Önder
Aytaç, Tuncay Opçin, Ekrem Dumanlı gibi vatansız hainler
seviniyorsa...
Ekrem İmamoğlu mazbata alıyor diye Murat Karayılan, Cemil Bayık,
Duran Kalkan gibiler ve onların HDP çatısı altında toplanmış
kravatlı temsilcileri bayram ediyorsa...
Ekrem İmamoğlu mazbata alıyor diye Savcı Selim Kiraz'ı makamında
şehit eden DHKP-C'li teröristler tepiniyorsa.
Ekrem İmamoğlu mazbata alıyor diye devletin mahrem bilgilerini
sızdıran ve daha sonra ülkesini terk edip kaçan Can Dündar gibi
vatan haini ajanlar mutluluk pozları veriyorsa...
Ekrem İmamoğlu mazbata alıyor diye darbe gecesi caddelerinden geçen
tankları alkışlayanlar ve sela okunan camileri basanlar
seviniyorsa...
"Devletiniz katildir" diyen Ahmet Şık gibiler,
"Hoca her sabah ezanı ağzımın içine içine okuyor
adeta" diyerek ezanı necasete benzeten Sera Kadıgil
gibiler mutluluk çığlıkları atıyorsa...
Onların arasında olmamak ve yaşananlara üzülmek şereflerin en
büyüğüdür!
Ve...
Eğer Ekrem İmamoğlu zafere giden yolda emeği geçen herkesi isim
vererek tek tek anıyor ve darbe gecesi belediyeyi kurtaran
şehitlerden bir tanesini bile anma gereği duymuyorsa. Fetö, PKK ve
DHKP-C terör örgütleri hakkında tek kelime etmiyorsa...
Zafere giden yolun taşlarını kimlerin döşediği kendiliğinden ortaya
çıkmış demektir.
Müsterih olun kardeşim!
Bugün İstanbul'u kaybetmek üzüntü verebilir lakin orta vadede
gelecek olan zaferin kapılarını size yine İstanbul açacak. Zira
kurdukları ittifak sayesinde İstanbul'un yönetimini ellerine
yüzlerine bulaştıracaklar.
Daha durun!
"İstanbul'u bizim sayemizde kazandınız" diyen
HDP'liler diyet isteyecek. "Biz olmasak
kazanamazdınız" diyen İYİ Partililere bedel ödenecek. Halk
TV'si, Sözcü'sü ve diğer muhalif yayın organları, "Hani
bana, hani bana" diyecek.
Milletvekilleri bir yandan, teşkilatlar diğer yandan, iş adamları
beri yandan İmamoğlu'nun başına çöreklenecek. Eline geçirdiği
bir telefon üzerinden devleti 2 milyon lira çarpan zihniyetin
belediye üzerinden neler yapabileceğini az çok tahmin edin
işte!
Ekrem İmamoğlu'na 1 buçuk yıl süre verin!
İstanbullu öyle şeyler yaşayacak ki "Biz belediyeyi böyle
bir zihniyete nasıl teslim ettik" diye illallah
edecek!
Bu süre içinde AK Parti toparlanır ve hatalarından sıyrılırsa,
İstanbul kendiliğinden geri gelecek.
Sabırlı olun ve izlemeye başlayın!