Raffles İstanbul

Alper Tekbaş'tan Raffles İstanbul Otel'in yorumları

Alper TEKBAŞ alper@internethaber.com

Merhabalar,

Dünya otelcilik tarihinde 127 yıllık otelcilik deneyimiyle Raffles Hotels, duygusal lüksün otelcilikte yaşatılması konusunda ün yapmış, oldukça iddialı dünya markası bir otel ve bu marka İstanbul’da Zorlu Center’a da gelmiş hoş gelmiş…

İstanbul’un dünya üzerinde şehir olarak en çok ilgi gören, ziyaret edilmek istenilen şehirler arasında olması ve ülkemizdeki turizm potansiyeli ve otelcilik dünyasındaki gelişmeler oldukça önemli, özelliklede güçlü otel markalarının en iyi segmentte ki otellerini İstanbul’a taşımak istemesi ve yatırımcılarımızın bu önemli otel markalarıyla yapmış oldukları anlaşmalar, başarılar, her zaman takdir edilmeli, desteklenmeli ve ayakta alkışlanmalıdır.

  

Raffles Hotel ile ilgili deneyim ve gözlemleme, fikir sahibi olma duygum şehrin hareketli bir mekanın da yan masamda oturan ve kulak misafiri olmak durumunda kaldığım hanımefendilerin ve beyefendilerin “Raffles Hotel muhteşem, süpermişler” şeklinde keyifli sohbetleriydi. İşim gereği bu sohbet daha da çok dikkatimi çekti ve kendilerine bende fikir sahibi olmak adına deneyimlerini sordum, kendileri görmediklerini ama okuduklarından bu şekilde izlenim içerisinde olduklarını ifade ettiler ve bende soluğu ertesi sabah gözümü açtığım gibi heyecanla Raffles Hotel İstanbul’da aldım.

  

Oteli enine boyuna, içsel ve temiz bir enerjiyle incelemeye başladım. Servis aldım, odalarını gezdim, lobisine, SPA’sına, restoranına kısacası hemen her noktasına dokundum.  Gerçekten lobideki Dolmabahçe Sarayı fotoğrafı,  farklı yerlerdeki resim ve heykeller, otel odalarındaki hassas ayrıntılar, sanatsal çalışmalara yer verilmesi, hayalperest duygularla gerçek duyguların dokunulabilir devasa bir tablosu gibiydi.

  

SPA’sının gün ışığında pırıl pırıl parlayan bir yaşam alanı haline getirilmesi, mimari dokunuşlar, verilen emek gerçekten etkileyici.  Ancak gelgelelim Raffles Hotels’in otelcilik anlayışını, farkını hissettirecek duygularda sınıfta kaldılar.

Türkiye’de otel yatırımcılarını, otel çalışanlarını, otellerimizi sizlerle buluşturan isim olarak ben, özellikle otel yatırımcılarımıza, otel yöneticilerine vizyon ve misyonlarına bakış açılarına artı değerler katabilecek hizmet ve servis anlayışlarını, misafir memnuniyetlerini olumlu yönde etkileyebilecek birçok detay için mutlaka Raffles İstanbul’a uğramalı ve konaklama yapmalısınız, en azından bir kahve içmelisiniz demek isterdim.

  

Raffles İstanbul’a ilk ziyaretimde olumlu yönde takdire şayan gördüğüm ve tanıştığım genç mutfak şefi Ali Ronay, dünya vizyonunda örnek gösterilebilecek alçakgönüllülük, yetenek, istek, başarı ve sonuç odaklı mükemmeliyetçi bir isim. Kendisini tanımaktan gurur duydum.  Böylesine pırıl pırıl genç, dinamik bir o kadar olgun duruşuyla bir Türk mutfak şefinin İstanbul’da uluslararası anlamda güçlü bir otel markasının mutfağının başında olması ve Raffles İstanbul’un böyle bir tercih yapmasından dolayı kendilerini tebrik ediyorum ama makro ve mikro olarak en kör noktasında bile mazeretsiz hizmet standardı hangi noktasına giderseniz gidin aynı lüks ve konforda size açıklama yaptırmak yada hay Allah ya nasıl olur böyle bir şey böyle olmamalı, hayret ya dedirten, gözden kaçmaması gereken bakmak ve görmek arasında hayretlere düşüren duyguları da yaşamama ve gözlemlememe sebep oldu yaşadıklarım.

  

İkinci ziyaretimde oldukça lüks segmentte hizmet ve servis veren bir otelin genel müdürüyle birlikte gittik kahve içmeye. İlk ziyaretimde hissettiğim duygularda yanılmadığımı bir kez daha yaşadım. Özellikle kış aylarında konaklama ve günübirlik ziyaret için Raffles İstanbul’u tercih edecekseniz dış mekan kullanımları konusunda hava şartlarını düşündüğümüzde tercih etmek yerine Zorlu Center içerisindeki farklı mekanlara oturmanız çok daha iyi olacaktır. Teknik olarak ısınma, konforlu bir atmosferde uzun soluklu keyif alarak, ayrıcalıklı detaylarla servis ve hizmet alma konusunda umduğunuzu bulamayabilirsiniz.

  

Restoranda gördüğüm narlar beni hayretlere düşürdü parlaklığı, görünüşü güzel ama yapay. Konsept gereğimi yada göze hoş görünsün diye midir bilemem ama yüzyıllar boyunca bereketin ve doğurganlığın sembolü olan narın en güzelini plastik narların yerinde görmek isterdim.  Belki ufak bir ayrıntı fakat düşündürücü…

  

Evet lobide Dolmabahçe Sarayının fotoğrafının sizi büyüleyen görkeminde şık, zarafetli, hayranlık uyandıran bir atmosferde oturmak, servis ve hizmet almak oldukça keyifli olabilir ama ben isterdim ki aynı zarafet, şıklık ve görsellikte Raffles hizmet, servis ve konuksever ağırlama sanatını dış mekanda da yaşatabilecek donanım ve konforu sağlaması gerekirdi Raffles gibi iddialı bir markanın yöneticileri. Otelin Genel Müdürü Tarek Mourad ile tanışmadım ancak bende Raffles İstanbul ile ilgili oluşan hissiyat eğer duygusal lüks ise daha dikkatli, daha özenli, ayrıntıların gözden kaçırılmadığı bir otelcilik anlayışını yaşatmak için daha zamana ihtiyacı olduğu fikrini uyandırdı bende.

  

Umarım eleştirilere açıktır ve olumlu yönde de fayda sağlar yoksa marka algısında belki de kelime seslendirmesinde en çok akla gelen Ruffles misali markete gidip Ruffles alacağım derken panço alıp çıkmak gibi Raffles otele gideceğim diye yola çıkıp başka bir otelde kendini bulmak gibi bir sonuçla karşılaşabilirsiniz.  Bir seferliğine mi tercih edilmek istersiniz yoksa köklü maziniz gibi bir ömür boyu mu? Bunu tekrar gözden geçirmeniz gerektiğini düşünüyorum.

Bir sabah uyandığımızda harika bir oteldeyiz Raffles İstanbul’dayız diye bilmek umuduyla…

Önümüzdeki günlerde de yine otelcilikte bir dünya markası Shangrı-La Bosphorus İstanbul ile ilgili izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım.