Başarı, öz disiplinin çocuğudur.
Öz disiplin yoksa başarı da yoktur.
Bütün büyük başarılar, öz disiplini olan insanlar
tarafından gerçekleştirilmiştir.
Öz disiplin sahibi olmak, gerçek
özgürlüktür.
Öz disiplin, sizin kendi duygularınızı,
düşüncelerinizi ve davlaşışlarınızı kontrol
edebilme gücünüzdür.
Ya istemediğiniz duygu, düşünce ve davlaşışlarınız
sizi kontrol eder ya da siz onları kontrol ederek
dengelersiniz.
Öz disiplin olmadan, en küçük hedeflere ulaşmak bile
imkânsızlaşır ama öz disiplinle, her şey
mümkündür.
Çünkü taşı delen suyun gücü değil damlaların
sürekliliğidir.
Siz ne kadar zeki, ne kadar kapasiteli olursanız olun
ya da ne kadar çok imkâna ve fırsata sahip olursanız olun…
Bunların hiçbiri, siz yerinizden kalkıp, çalışmadıkça
size başarı getirmez.
Peki, nasıl öz disiplin sahibi oluruz?
Hedefini belirle
Eğer bir hedefiniz yoksa elbette bir başarınız da,
başarmak için bir motivasyonunuz da olamaz.
Her şey bir hedef belirlemekle başlar.
Hedef belirlemek, sizin düşüncelerinizin ve
enerjinizin; amacınıza odaklanmasını sağlar. Aksi halde,
düşünceleriniz ve enerjiniz dağınıktır.
Önce acıyı çek
Önce acı çekip, sonra hazzı yaşamayı beklemek
gerekir.
Bu, başarının birinci kuralıdır.
Onun için önce acı çekmeyi, çaba göstermeyi, emek
vermeyi, terlemeyi öğrenin. Bu konuda kendinizi
eğitin.
Bütün şampiyonlar, önce acı çekmesini, çaba
göstermesini, çalışmasını bildikleri için şampiyondur.
Hazzı yaşamayı ertele
Gerçek mutluluk, insanın elinden geleni
yapmasıdır.
Elinden geleni yapmak, insanın kendini
değerli hissetmesini, kendine
saygı duymasını sağlar.
Başarı, elinden geleni yapmaktan sonra gelen bir
sonuçtur.
“Önce zevki yaşayayım, keyfim gelince çalışmaya
başlayayım” diye düşünenler, daima yapacakları işleri
ertelerler.
Sonuçta, işler birikince de, “zaten
yetişmeyecek” düşüncesinin kısacına yakalanırlar.
Oysa her zaman ve her dakika, elinden geleni
yapmak, başarıdan daha büyüktür.
Sonuca odaklanın
Yapmak istemediğiniz her işin sonucuna odaklanın.
Düşünün; o işi tamamladığınızda, kendinizi ne kadar
mutlu, neşeli, coşkulu ve tatmin
hissedeceksiniz?
Önce çalış sonra iste!
Genellikle motivasyonu; çalışma isteğine sahip
olmayı, çalmaya başlamadan önce edinmemiz gerektiğini
düşünürüz.
Gündelik yaşamımızda, bu çoğu zaman mümkün
değildir.
Beklediğiniz ilham bir türlü
gelmez.
Harekete geçmek için yelkenlerinizi uçuracak sihirli
rüzgârı günlerce, haftalarca beklersiniz. Bu sırada, ertelemek için
kendinize “mantıklı (!) gibi gelen” yüzlerce
mazeret bulursunuz.
Beklediğiniz rüzgâr asla gelmez.
Öz disiplin sahibi insanlar, harekete geçmek için;
motive olmayı, isteklerinin gelmesini; rüzgârın esmesini, ilhamın
doğmasını beklemezler.
Onlar, rüzgâr yoksa küreklere
asılmasını bilirler.
Ve yine bilirler ki küreklere aslınca, rüzgâr
zaten gelecektir.
Beklenen rüzgâr da daima gelir.
Çünkü kendine yardım edene Allah da yardım eder.