Hayatının en önemli sınavına
hazırlanan Ali, ‘Hedefine ulaşan insanların nasıl ulaştığını’ merak
eder ve bu işin sırrını öğrenmek ister.
Bu işin sırrının çok
uzaklarda, bilge bir adamda olduğunu öğrenir. Uzun yolculuklardan
sonra o bilge adamı bulur ve “Efendim ben, insanlar nasıl hedefine
ulaşır, bu işin yolu, yöntemi, sırrı nedir, bunu öğrenmek
istiyorum” der.
Bilge adam, ‘Elbette” der.
“Büyük bir mutlulukla öğretirim, bununla birlikte, önce şu tepeye
çıkmamız gerekir” diye ekler.
Ali’nin elinden tutar ve bir
tepeye çıkarlar.
Manzara muhteşemdir. Tepeden
aşağıya doğru bakarlar. Aşağıda bir nehir akmaktadır ve her taraf
alabildiğine yemyeşil ormandır.
”Ali” der bilge adam; “Önce şu
ağacın altına otur ve bir gözlem yap, etrafını incele ve gözlemini
bana anlat....”
Ali bir ağacın altına,
çimenlerin üzerine oturur ve gözlem yapmaya ve etrafı incelemeye
başlar.
Ali, nice zaman sonra, bilge adama gözlemini
anlatmaya başlar:
“Çocuklar uçurtma uçuruyorlar.
Bazı çocukların uçurtmaları çok yüksekte uçuyor, bazılarının daha aşağıda uçuyor, bazılarının uçurtmaları uçmuyor. O çocuklar
uçurtmalarını uçuramıyor” der.
Bilge edam:
- Pekiyi uçurtmalar nasıl uçar?
Ali:
- Rüzgârın desteği ile
uçar.
Bilge adam:
- Hayır, uçurtmalar rüzgâra
karşı koydukları için uçar. Bir uçurtma rüzgâra ne kadar karşı
koyarsa o kadar yüksekte uçar, ne kadar az karşı koyarsa o kadar az
yüksekte uçar.
Uçamayan uçurtmalar ise
rüzgâra karşı koyamayan, rüzgâra kapılan uçurtmalardır. İşte hedefine ulaşan insanlar da
böyledir.
Bir insan ne kadar çok zorluğa
ve engele karşı koyarsa; o kadar çok hedefine ulaşır, ne kadar az
karşı koyarsa; o kadar az hedefine ulaşır.
Hedefine ulaşamayan insanlar
ise hiçbir zorluğa ve engele karşı koyamayan insanlardır. Onlar,
rüzgâra karşı koyamayan, rüzgâra kapılan uçurtmalar gibidir.
Oracıkta öylece kalakalırlar....Engelleri aşmanın ve yükseklere
ulaşmanın en iyi yolu hedefine odaklanmandır.
Ve bilge adam
ekler;
-
Bu nedenle, gözün
daima hedefinde olsun, gözünü hedefinden ayırdığın an engelleri
görmeye başlarsın ....
Hedefe giden yol
1- Günlük
tekrar
Günlük tekrar; öğrendiğiniz
bilgileri, uzun hafızaya atmak açısından yapabileceğiniz en etkili
çalışmadır.
Yeni öğrendiğiniz bilgileri, o
gün uyumadan önceki zamana kadar tekrar etmezseniz % 65’i silinir.
Bir hafta içerisinde tekrar etmezseniz %85’i silinir.
Böyle bir öğrencinin başarılı
olabileceğini düşünebilir misiniz?
2- Bol
soru
Son ÖSS sınavı da gösterdi ki;
çok soru çözebilen kişiler, yeni soru kalıpları da çıksa bilgiyi
soruda kullanabilme yetenekleri geliştiği için daha çok soru
yapabildiler.
Yeni sistemde çok soru çözme
çalışması ve çok farklı soru tarzına alışkın olma özelliği daha
fazla önem kazanacak.
Çünkü soru sayısı arttığı
için, bir konuyla ilgili soruların sorulma tekniği açısından
çeşitliliği de artacak. Buna hazırlıklı öğrenciler, daha çok net
yapabilecek.
3- Çıkmış
ÖSS sorusu
Bir konudaki yeterliliğinizi
objektif olarak görebileceğiniz en etkili yol; çıkmış ÖSS sorusu
çözmektir. Bu nedenle elinizin altında, mutlaka açıklamalı çıkmış
ÖSS kitabı olmalı.
Herhangi bir konuyu
çalıştıktan sonra, soru bankalarından o konu ile ilgili bol soru
çözün ve son olarak da o konunun çıkmış sorularını
çözün.
Soruları çözerken,
bilemediklerinizi işaretleyin ve çözümlerini öğrenin. Daha sonra o
konu ile ilgili soru çözerken bilemeyip işaretlediklerinize bir
defa daha bakın.
4- Denemeler
Denemeler, ÖSS’de başarının
olmazsa olmazıdır.
ÖSS; çalışarak hak edilir;
sınav teknikleri ile kazanılır.
Denemeler, daha çok etkili
sınav yönetimi açısından önemlidir. Sınavı yönetemeyen bilgisini
kullanamaz. Bu nedenle, denemelerde en çok bilip de yapamadığınız
sorulara odaklanın.
Bildiğiniz halde bir soruyu
neden yapamıyorsunuz? Bunun çeşitli
sebepleri var, ama başka bir yazının konusu.
5- 3 saat
çalış
Günlük ne kadar
çalışalım?
Akşamları, en az 3 saat çalışmalısınız. Tabii her 50
dakikada 10 dakika dinlenerek…
Hafta sonunda da dershane
dahil, 9 saat olmalı.
Haftada bir akşamı da
tekrarınızı yapmak şartıyla, dinlenmeye ayırabilirsiniz.
Bu üç saat size fazla
geliyorsa, o zaman başlangıç olarak 2 saatle başlayabilir; iki
hafta sonra, üç saate çıkabilirsiniz.
Bu da, size çok gelirse
oturup, bu işin sonunda yaşayacağınız pişmanlığı ve üzüntüyü
düşünün. Çünkü şimdiden, başarısızlığı seçmişiniz
demektir.
Böyle bir seçeneği kim
ister?
Aklı olan hiç kimse, değil
mi?
Peki, çok şey mi
istiyorum?
Evet, çok şey istiyorum,
farkındayım.
Ama sadece sizin başarılı olmanızı
istiyorum!