Ömer Dinçer'den cemaate mesaj!
Abone olTaraf'ın yayınladığı MGK belgeleriyle ilgili iddialar için Ömer Dinçer'den cemaate mesaj.
Ömer Dinçer, 2004 MGK kararlarının uygulamaya geçildiği
iddialarını yanıtladı: "Uygulama belgesi yok, rutin yazışma. İşlem
yapılmadı, sayemizde kimsenin burnu kanamadı"
MGK'nın 2004 yılında Fethullah Gülen cemaatine yönelik tavsiye kararının uygulamaya geçtiği iddialarına dönemin Başbakanlık Müsteşarı AK Parti İstanbul Milletvekili Ömer Dinçer'den sert bir yanıt geldi. Dinçer, "uygulama belgesi" diye ortaya konan şeylerin Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu'nun (BUTKK) rutin yazışmaları olduğuna dikkat çekti ve "Kurul 28 Şubat sürecinde oluşturuldu ve aynı dönemde hazırlanan strateji belgesine göre çalıştı. Ama kimse için işlem yapılmadı. Kimsenin burnu kanamadı, o dosyalar kapatıldı. Bu konunun MGK kararı ile alakası yok. Sapla saman birbirine karıştırılmasın" dedi.
28 ŞUBAT YÖNTEMİ
Hükümet, 2004'te MGK'nın Fethullah Gülen cemaatine yönelik aldığı
aldı tavsiye kararının "yok hükmünde sayılıp dosyasına
kaldırıldığını" açıkladı. Taraf Gazetesi ise bu kararın dönemin
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in imzası ile uygulandığını ileri
sürdü. SABAH'ın sorularını yanıtlayan Dinçer, "Taraf Gazetesi'nin
bugün bize yaptığı 28 Şubat'ta merkez medyanın bize yaptıklarına
benzer bir yöntem. Darbe hazırlıklarını göğüslemek için
yaptıklarımızı şimdi bize karşı suçlama malzemelerine
dönüştürmelerini ahlaki bulmuyorum" dedi. Dinçer, iddialara şu
yanıtı verdi:
SAPLA SAMAN KARIŞMASIN: İki konu var. Bunlardan birincisi MGK kararı ve uygulaması. İkincisi ise 28 Şubat darbesinden sonra İrtica ile Mücadele Stratejisi ve buna dayalı çalışmalardır. Bunları ayırt etmezsek sap ile saman birbirine karışır.
"İŞTE KARAR" DENİLEMEZ: MGK'da alınmış tavsiye
kararı, Bakanlar Kurulu'nda bir karara dönüştürülmemişse hiçbir
yerde işlem yapılmaz. MGK'da konuşulan konular ve atılan imzalar
karar imzası değildir. Tavsiye niteliği taşır. Orada toplantıya
katılanların imzalarını kamuoyuna göstererek 'işte karar alındı'
demek kamuoyunu yanıltmaktan ibarettir.
DOSYAYA KALDIRILDI: Gülen cemaatine ilişkin 2004'teki tavsiye niteliğindeki toplantı tutanağı Başbakanlık'a gönderildi, Bakanlar Kurulu gündemine dahi alınmadan dosyasına kaldırıldı.
RİSK ALDIK: 28 Şubat'ın etkilerinin çok ağır olduğu, Ergenekon'un ve Balyoz darbe planlarının yapıldığı bir dönemde bunun yapıldığı hatırlanırsa hükümetin nasıl büyük bir risk üstlendiği görülür. O gün üstlenilen riski, bugün ithama dönüştürüp gündeme getirmek ahlaken doğru olmaz.
BUTKK YILMAZ DÖNEMİNDE KURULDU: BUTKK, 28 Şubat darbesinden sonra Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı döneminde kuruldu. 'İrticai ile Mücadele Stratejini' takip ile görevlendirilmişti. Kurul, bu eylemler ile alakalı rutin yazışmalar yaptı. Kurul'un başkanı Başbakanlık Müsteşarı olduğu için imzayı da ben attım. O dönemde yapılan formalitelere bakılarak sonuca varmaya çalışmak öküzün altında buzağı aramaya benzer.
BAŞ AĞRITAN KARAR ALMADIK: Biz, BUTKK'ta hiçbir kişi ve kurumun başını ağrıtacak uygulama yapmadık. O dönemde hiçbir öğrenci veya öğretmenin Kurul kararı ile başını ağrıtmadık.
YAZIŞMALAR DOSYAYI KAPATMAK İÇİN
Bu tip yazışmalar dosyayı kapatmak için yapılan çalışmalardır. Aslında o dönemde bizim o insanları koruduğumuzu fark etmiş olmaları gerekirdi. Dosya açık kalsaydı başkalarının yeniden işlem yapması için fırsat verilirdi. Kimsenin burnunun kanamasına izin vermeksizin dosyalarına kaldırıp kapattık.
'Yalancının mumu yatsıya kadar yanar'
Yardımcısı Bekir Bozdağ: Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu'nun kararları bunlar. Milli Güvenlik Kurulu kararlarının hayata geçirilmesine dönük bir yazışmaymış gibi haberleştirmek, manşete çekmek, bunu Türkiye kamuoyunun gündemine getirmek haberci ahlakı ile de gazetecilik meslek ve ilkeleriyle de bağdaşmaz bir durumdur. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ama belli ki beş dakikalık yanma oldu, öyle anlıyorum ben. Fevkalade yanlış büyük bir çarpıtma, büyük bir karalamadır. MGK kararı ve 28 Şubat mukayese edilmeyecek şeyler. Kimse elma ile armudu birbirine karıştırması.
'MGK kararları değil'
Başbakanlık Başdanışmanı Yalçın Akdoğan: Öncelikle bu bahsi geçen haberlerin bu MGK kararıyla hiçbir ilgisi yok. Bunlar 2001 yılında yani AK Parti'den önce belirlenmiş olan irticai eylem planı veya mücadele planı gibi daha önceki dönemlerde yapılan çalışmalar ve Başbakanlık Takip Kurulu'nun kendi rutin işlemlerini sanki bu MGK kararları gibi takdim etme anlayışı var. Bu MGK kararı yok hükümüde olmuştur. AK Parti bununla ilgili hiçbir adım atmamıştır... Biz her zaman kardeşliği yüceltmek durumundayız. Kardeşlik hukukunu geliştirmek durumundayız.
'Erdoğan geri adım attırmaz'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin: Atina'da bulunduğum için kararın altında imzam yok. Orda bulunsaydım ben de imza atardım. O karar şu anlama gelir. MGK gündeminden bunu alıp bir tavsiye niteliğinde olan MGK kararını hükümete havale etmek. Hükümet de bunu aldı onunla ilgili hiçbir iş yapmadı. Ben başbakan yardımcısıydım ve bunların takibinden sorumluydum. Arşive kaldırdık. Haberler ile Recep Tayyip Erdoğan'ın dershaneler konusunda geri atım atmasını bekliyorsanız, onun 30 yıllık siyaset, 50 yıllık da arkadaşı olarak ifade ediyorum ki, asla geri adım attıramazsınız.
'Manşet fitne fesat amaçlı'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz: 2004 MGK
kararıyla ilgili atılan manşetin fitne fesat amaçlı olduğunu
söyledi. Kapusuz, Twitter üzerinden görüşlerini aktarırken
kararların uygulanmadığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Bırakın bu MGK kararlarının uygulanmasını, bunun tam tersine
uygulamaların yapıldığı gerekçesiyle AK Parti hakkında 'kapatma
davası' açılmıştır. Fitne ve fesat üretenlere itibar etmeyelim,
Gün; bir ve beraber olma günüdür" dedi.