Hiç düşündünüz mü; ‘acaba kaç tane
öğrenilmiş çaresizliğiniz var?’
Acaba, yapabileceğiniz halde;
yapamayacağınıza inandığınız ve bu nedenle kullanamadığınız ne
kadar yeteneğiniz var?
Oturup sakin bir kafayla, yaşamınızda size
sınırlar oluşturan bu sanal engellerin listesini çıkarmayı hiç
denediniz mi?
Evet, bunu yapmak; kendi gerçeklerimizle
yüzleşmek; gerçekten cesaret istiyor.
Ama bu cesareti göstermeyi daha nereye
kadar erteleyeceğiz?
Ben, bunu yapamam.
Buna yeteneğim yok.
Bunu beceremem.
Böyle düşündüğünüz işleri yapabilmiş
olsaydınız yaşamınızda neler farklı olurdu?
NLP alanında çalışmaya ilk olarak, bu
konuda kendi listemi hazırlayarak başlamıştım.
Uzun bir liste olmuştu.
Listede ilk sırayı; ‘ben toplum karşısında
konuşamam’ maddesi almıştı.
Listede neler yoktu ki?
Bazılarının gri beyin hücrelerinden “Yenge
de var mıydı o liste de?” diye bir soru geçiyordur.
“Benim
yaptığım listede olmaz” diyen babayiğit varsa bir adım ileri çıksın
da göreyim.
Peki, zihnimizdeki bu sınırları nasıl
kırabiliriz?
1- Zihinsel canlandırma
Zihinsel canlandırma, bir bilgiyi
öğrenmemizde ve o bilgiyi kullanabilecek yeteneği kazanmamamızda
çok etkilidir.
Yapabileceğimiz halde, yapamayacağımıza
inandığımız herhangi bir işi, zihnimizde görselleştirmek; yani o
işin başından sonuna kadar yapabildiğimizin görüntülerini görmek ya
da filmini izlemek; sınırlayıcı inancımızı etkisiz hale getirmede
ve olumlu; bizi güçlendiren, destekleyen inançlarımızı
güçlendirmede faydalı olur.
Zaten bunun tam tersini yapmıyor muyuz?
2- Pozitif telkin
Telkinler, kendi kapasitemizi kullanmamızda
çok etkilidir.
Çünkü insanlar, telkinlerle kendilerini
aşarlar ve açarlar, telkinlerle kendilerini kilitlerler ve
sınırlarlar.
Zihninizde yapmak istediğiniz işin filmini
oluştururken, işitsel olarak da kendinize, “Evet ben de bu işi
yapabilirim, ben de başarabilirim” gibi beyni olumluya yönlendiren
telkinlerde bulunun.
Öğrenilmiş çaresizliklerimizi oluştururken
bunun tam tersini yapmıyor muyuz?
3- Tekrar
Bir bilgiyi hafızaya en güçlü kaydetmek
için ne yapmalıyız?
“Tekrar etmek.” dediğinizi duyar
gibiyim.
Neyi tekrar ederseniz ona inanırsınız.
İyi şeyleri tekrar ederseniz iyi şeylere
inanırsınız.
Ve neyi tekrar ederseniz onu tazeler,
güçlendirir ve büyültürsünüz.
İnançlarımız gibi duygularımızda aynı
kuralla işler.
Yani hangi duyguyu tekrar ederseniz o
duyguyu pekiştirir, güçlendirir ve büyültürsünüz.
Bu noktada, önemli bir değişim daha
olur.
Güçlendirdiğiniz duygu ve inancın tam tersi
duygu ve inançlar çöker, zayıflar ve etkisiz hale gelir.
Zihninizde canlandırdığınız ve pozitif
telkinlerle desteklediğiniz çalışmayı ne kadar tekrar ederseniz, o
yönünüz o kadar gelişir, güçlenir ve etkili hale gelir.
Zaten bunun tam tersini de bıkmadan
usanmadan tekrar etmiyor muyuz?
Sözü, bu konuyu çok çarpıcı anlatan bir
reklam sözü ile sonlandırayım:
Impossible is nothing!
Ne anlama mı geliyor?