Motivasyon, kazananların
sihirli değneği; şampiyonların bitmez tükenmez enerji kaynağı.
Motivasyon, sizi harekete
geçiren güçtür.
Kendinizi tükenmiş, dibe
vurmuş, kopmuş durumda hissettiğinizde, motivasyon
damarlarınıza kan verir; size can verir.
Peki, motivasyon gerçekten
bu kadar önemli midir?
Evet önemli. Motivasyon,
size güç veren duygudur.
Savaşta askerin barutu, kuru
toprağın suyu, yolda arabanızın yakıtıdir.
Motivasyon, beynimizin
Limbik sisteminin harekete geçmesidir.
Beynimizin Limbik sistemini
kullanmadan etkili bir öğrenmeden, ya da öğretmeden bahsetmek
mümkün değildir.
Bizim eğitim sistemimizin de
en çok sınıfta kaldığı konu; motivasyondur.
Eğitim sistemimiz, duygusuz
bir sistem.
Bu nedenle, okullarımızda
öğretmenlerimiz motive değil ki öğrencilerimizi motive
etsinler.
Okullarda, sıralarımızdan
bıkkınlık, tahtalarımızdan yılgınlık akıyor.
Sınıfların öğrenme
merakı, heyecanı ve coşkusu kaybolmuş.
Çocuklarımız o sınavdan bu
sınava, o dershaneden bu dershaneye koşuşturup duruyor.
Hayatları
eleme denilen eleklerden
geçmekten, elene elene elek olmaktan ibaret.
İşte tam da bu noktada,
motive olmak zorunlu hale geliyor.
Sistem, sizi elemeye
kararlıyken hiç değilse siz baştan kendinizi elemeyin.
Madem, sınavlar bizim için
önemli.
Madem, bunu şu an değiştirme
şansımız yok.
Madem, çalışmaktan
başka çare yok.
O zaman motive olmaktan
başka da yol yok.
Motive
olanlar
- Rahat olur.
- Esnektir.
- Gerçekçidir.
- Kafası rahat olduğu için kolay alternatif üretir.
- Enerjisini ölçülü kullanır.
- Rahatlıkla uzun süre çalışabilir.
- Tatlı bir heyecan vardır.
- Çalıştığı kadar üretir.
Motive
olmayanlar
- Gergin olur.
- Hırslarının ve inadının etkisiyle karar alır.
- Sabit fikirlidir.
- Gerçeklerden kaçar.
- Çok enerji tüketir.
- Çabuk yorulur.
- Kafası gergin olduğu için üretkenliği azalır.
- Kendini zorlayarak çalışır.
- Çok çalışır az üretir.
Yüreğini koymadığın hiçbir
işten, yürekli bir sonuç çıkmaz.