Hadi Özışık’la çok uzun yıllara dayanan bir arkadaşlığımız
var.
Azimli,heyecanlı ve tuttuğunu koparan biri…
Bunlar övgü değil.
Örneği yaptığı iş…
Çok değil;
10 yıl kadar öncesini hatırlayalım.
İnternet haberciliği diye ciddi bir kavram var
mıydı?
Sadece gazetelerin göstermelik olarak internet sayaları
mevcuttu. Reklam amaçlı bu sayfalar gün boyunca hiç
güncellenmiyordu.
Taa ki birileri el atıncaya kadar.
Hadi Özışık da sayıları çok az olan bu birkaç isimden biri…
Geçici heves olarak nitelendirilip, ihtimal dahi verilmeyen ve
bugün basın dünyası içinde bir çok meslekdaşımız için onurlu bir iş
kapısı haline getirdiği “internet haberciliği”
serüveni artık sınır tanımıyor.
Açıkçası bugün için ücretsiz, kolay ulaşım ve dahası sınırsız
özgürlüğü sonucu yazılı basın için ciddi bir rakip durumunda.
Çünkü habere anında bir tıkla ulaşabiliyorsunuz. Bilgi
uzağınızda değil, çok yakınınızda.
Çok değil bu hızla giderse ki muhtemel önümüzdeki 10-15 yıl
sonra elimizdeki gazetelerin sayılarının azalacağı öngörüleri
şimdiden seslendirilmenin ötesinde ciddi bir tehdit olarak
algılanıyor.
Doğrusu bu mesleğin okulundan mezun olup 23 yılını da
yazılı basın içinde geçiren biri olarak internet haberciliğinin
yazılı basını tehdit noktası beni bile içten içe üzmüyor
değil…
Tabii ki neticede teknoloji ile barışık olmak zorundayız.
Bilgi ve beraberinde gelişen teknoloji kocaman dünyamızı
çağımızda küçük bir köy durumuna getirdi.
İnternet sınırları kaldırdı.
2000’li yıllarla beraber Türkiye de artık eski Türkiye
değil.
Dünya değişirken ülkemiz de değişiyor ve gelişiyor.
Bu değişime ayak uyduramazsak bir anda açık toplumdan kapalı
topluma gelebiliriz ki, ben artık bu geriye dönüşe pek ihtimal
vermiyorum.
Çünkü çocuklarımız, yeni nesil internetle büyüyor. Biz
10 yıl önce mektup arkadaşlı kurarken onlar dünyanın bir ucunda hiç
tanımadıkları ile internet üzerinden yazışabiliyor.
Bu neslin ufku bizden daha geniş. Onlar bizim ve bizden önceki 3
kuşağın yaşamış olduğu darbelere çok uzaklar.
Bizim son yıllarda içinde bulunduğumuz ve verdiğimiz
demokrasi mücadelesi ,darbe planları, tehditleri bile ilgi alanları
içinde değil…
O yüzden Türkiye’nin önü açık.
Bizler demokrasi adımlarını hızlandırdığımızda bu yeni
nesil ülkemizi Mustafa Kemal’in o işaret ettiği Çağdaş Medeniyete
taşıyacak nesil olacaktır.
Dedim ya, teknoloji ile barışık olmak gerek diye…
Meslekdaşım, arkadaşım Hadi Özışık uzun süredir “gel
bizde yaz” diyordu.
Yerelde yazarken, birden genele çıkmak , hele hele yazılı
basından sanal basına geçmek pek kolay olmasa gerek.
İçinde bulunduğum koşullar da pek elverişli olmayınca bu dilek
gerçekleşemedi
Kısmet bugüne imiş!..
Bundan böyle artık ben de İnternet Haber ailesinin bir
ferdiyim.
Elbette yazılarıma kızan da olacak, beğenen de…
Önemli olan yorumları saygı çerçevesinde değerlendirmek.
Bu okur kitlesinin de İnterhethaber. com’da bulabileceğime
inanıyorum.