1 Şubat’ta uygulamaya konulan kredi kartı düzenlemeleri çok
tartışıldı. İş dünyası, bankalar kendi açılarından yorumlarken,
halk da taksite sınırlama gelince hatta cep telefonu ve altın
alışverişlerinde ortadan kalkınca itiraz ettiler. Kısıtlama gereği
nereden doğdu, bir bakalım.
Kredi kartı hayatımıza ne zaman girdi biliyor
musunuz?
Türkiye’de ilk defa 1968 senesinde kredi kartı kullanıldı. O
zaman birkaç bin kişide bulunan kredi kartları bugün neredeyse 57
milyon adede ulaştı. Halk olarak kart borcumuz yaklaşık 83 milyar
TL ve bu borcun %60’ı taksitli borç. Yani gelecekte de bugün
de borçlu bir toplumuz. Gelirimizin ise %12’lik kısmını tasarruf
için ayırıyoruz. Hal böyle olunca BDDK bize ‘kemerleri sıkma
zamanı’ dedi ve yeni düzenlemeler hayata geçti.
Kredi kartsız bir hayat düşünemiyorsunuz ve borcuna da söylenip
duruyorsunuz. Üzgünüm, söylenmekle hiçbir şeyi değiştirmeniz mümkün
değil. O halde ne yapmalı? Kural çok basit: gelirden fazla
harcamamak…
Kredi kartı ehliyetiniz var mı?
Yanlış duymadınız. Araba kullanmak için ehliyet alır gibi kredi
kartı kullanmak için de ehliyet alın. Nerden mi? Sorularıma
vereceğiniz cevaplarla ehliyet alıp alamayacağınıza kendiniz karar
verin.
· Kart limitin ne
kadar?
Gelirinizle limitiniz arasında dağlar kadar fark varsa o farkı
düşürün. Kredi kartı limitiniz kanun değil. Ödeyebileceğiniz kadar
kredi kartı limitiniz olsun.
· Kaç tane kredi
kartın var?
Cüzdanınızda renk renk, çeşit çeşit bir sürü kredi kartı mı var?
O halde ehliyet almanız zor. İkiden fazla kredi kartına gerek yok.
Biri yedek diğeri ise asıl kullanacağınız kart olsun.
· Taksitçi misin tek
çekimci mi?
Çoğunluk taksitçi. Artık sınırlarınız belli. 9’dan
fazla taksit yaptıramazsınız kredi kartınıza. Siz yine de tek çekim
alışverişi tercih edin.
· Son ödeme tarihini
biliyor musun?
Doğduğunuz günü unutun ama kredi kartınızın son ödeme
tarihini unutmayın. Ve son ödeme tarihinde borcunuzun tamamını
ödeyin. Hem faizden kurtulun hem de kredi siciliniz etkilenmesin.
İçinizden ‘nasıl ödeyeceğiz Özlem Hanım’ dediğinizi duyuyorum.
Ödeyemeyeceğiniz kadar harcamayın. Bazı kişiler gelirleri
yetişmediği için kredi kartı kullanıyor, biliyorum. Ek gelir
yaratma yollarını deneyin. Geliri arttırmadan, borçla borç
kapatılamaz.
· Asgari ödeme mi
yapıyorsun?
Kredi kartı borcu asgari ödeme ile öde öde bitmez. Bir de
üzerine faiz eklenir. Borcunuzun artmasına sebep olur. Asgari
ödemeden kaçının. Tamamını ödeyemiyorsanız bile asgariden fazla
ödemeye gayret edin.
Harcamalarınızı biliyor musunuz?
· Kendinize bir
alışveriş listesi yapın. Neyiniz var neyiniz yok, listeleyin.
· İhtiyaçlarınızı
bilin. Şayet kışlık bir manto almanız gerekiyorsa vitrinde görüp
çok beğendiğiniz yeşil botları almayı düşünme bile.
· Mutfak alışverişine
çıkmadan buzdolabınızın, giysi alışverişine çıkmadan da
gardrobunuzun fotoğrafını çekin.
· Alışveriş öncesi
internette piyasa araştırması yapın. Daha ucuzunu bulmanız
mümkün.
· Alışveriş merkezleri
yokken hafta sonu gezmek için nerelere giderdiniz, bir düşünün.
AVM’ler gezme yeriniz olmasın. Vitrinlere bakıp alışveriş yapmadan
çıkmanız zor. Gezmek için başka yerlere gidin.
· Tutumlu bir
arkadaşınız olsun. Siz kendinizi durduramazsanız arkadaşınız sizi
durdursun.
· E ticaret sitelerini
sık sık ziyaret edip bol bol alışveriş yapmayın.
· Ayda 1 günü
HARCAMAMA günü ilan edin.
· Bir zaafınız varsa
(herkesin oluyor ayakkabı, elektronik…) bunu bütçede ayrıca kalem
yapın.
Çok harcama yapan kişilerin duygusal hayatlarında bir
tatminsizlik olduğu çeşitli araştırmalarla kanıtlanmış. Para
harcayarak edinilen mutluluk geçici. Dans ederek, şarkı söyleyerek,
düzenli yürüyüş yaparak, sevdiklerinizle daha fazla vakit geçirerek
harcamalardan uzak durabilirsiniz. Neden çok harcadığınızı en iyi
siz bilirsiniz. İhtiyaç dışı harcamalarınız için kendinizi analiz
edin. İç sesiniz size mutlaka doğru yolu gösterecektir.
Sorularınız ve görüşleriniz için bana yazmayı ihmal etmeyin.
Sağlık, sevgi ve para ile kalın.