'Korku filmi gibi' deyip Deniz Akkaya itiraf etti: Ölümsüz olmak için kendime...

Sosyal medyadan yaptığı cesur paylaşımlar ile sık sık magazin gündeminde yerini alan Deniz Akkaya, Hürriyet gazetesinden Savaş Özbey'e çarpıcı açıklamalarda ve itiraflarda bulundu.◊ Hangi gizli yanınızın duyulması sizi daha mahcup eder: Yaşlı hastalara kitap okumanız mı, İstiklâl Savaşı gazilerine elişi hediyeler göndermeniz mi?- Mahcup etmez. Mahcubiyet benim literatürümde yok. Madem bulup öğrendin, gurur duymak daha yoğundur bende. (Gülüyor)◊ Tescilli güzelsiniz. Sizce hangisi daha etkili: Çerkez genleri mi, estetik mucizesi mi?- Güzelliğimde hem Çerkez genlerim, hem spor hem de estetik dokunuşlarda bilinçli seçimlerim rol oynuyor. Yoksa kaş göz herkeste var.◊ 3 Ağustos, Aslan burcu... Hangi özelliğiniz daha fena: Otoriterlik mi, keyfe aşırı düşkünlük mü?- Aslanlar gururlarına sarılıp yatarlar geceleri.◊ Hayatınız film olsa macera mı olurdu, romantik-komedi mi?- Bilimkurgu tadında ama iki parçalık bir film. Hayatın “Truman Show” gibi simülasyon olduğunu anladığın an, hayat yeniden başlıyor. Sonrası “Black Mirror” tadında ilerliyor. Hele de koronadan sonra...◊ Anne olmak... İnsanı daha kaygılı ve titrek mi yapıyor, daha cesur ve gözü kara mı?- Anne olmak, daha gözü kara, cesur birine eviriyor kişiyi... Tabii gerçekten anneliği yaşıyorsanız. Şehirde annelik görevi dadılara bırakıldığı için birçok kadın anneliği hissetmeden, “çocuklar bir bakmışsın büyümüşler” diyerek durumdan bihaber yaşayıp gidiyor. Buna annelik değil, üreme deniyor doğada...◊ Bir dönem röportajlar da yaptınız. Hangisi daha keyifliydi: Brad Pitt mi, Colin Farrell mi?- İkisi de değil, Angelina Jolie. O zaman da bugün de en özel bulduğum dünya insanı.◊ Sosyal medyada girdiğiniz polemiklerden hangisi daha gereksizdi: Size “şaşı” diyen takipçinizi ifşa etmek mi, Selin Ciğerci ile annelik tartışmasına girmek mi?- Polemik dediğin mevzulara “cevap hakkı” olarak bakıyorum. Televizyon formatının getirisi ve götürüleri... Hiçbirinden geri adım atmadım, duruşum her zaman net oldu. N’apayım mizacım böyle.◊ Para... Saadet getirir mi, getirmez mi?- Para saadet getirmez. Farkındalık yükselmedikçe hiçbir şey saadet getirmez. Çünkü saadeti algılamak yerine hep eksik peşinde koşarsın.◊ 25 yaşınıza dönmek mi, Sait Halim Paşa Yalısı mı?- 25 yaşına dönmek. Maddiyat her zaman kazanılır. Hele 25’e bugünkü mantıkla dön...◊ Bugün aldığınız kararlarda anneniz mi, babanız mı etkilidir?- Babam. 40’tan sonra ben de tamamen mantığa döndüm.◊ Peki mantık mı, içgüdü mü?- Mantık ve içgüdü birlikte gidiyorsa epifiz beziniz çalışıyor demektir. En ideali de bu.◊ Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?- 24 saat. Ara vermeden... Kendi enerjimde birini arıyorum, yok öyle bir avatar! (Gülüyor)◊ Kedi mi, köpek mi?- E kedi... Onlar görevli varlıklar, mistik bir yanları var. Kedilerin gerçeğini bilseniz önlerinde düğme iliklersiniz.◊ Hangisiyle ev arkadaşı olmak daha şamatalı olurdu: Çatlak Şanzel mi, Yıldız Tilbe mi?- Ev arkadaşım mümkünse Ellen DeGeneres olsun ya... Artık hayata daha geniş vizyonla bakıyorum. Biraz dış kültürlere, yaşamlara kendimizi açma zamanımız. Dijital çağ kendi yağımızda kavrulalım diye değil, dünyaya açılalım diye var.◊ Tavla mı, satranç mı?- Satranç. Duruşu, katılımcısı, vizyonu, felsefesi yeter. Sorunu şöyle düzelteyim: Hayatı tavla gibi görmek mi, satranç tahtasında gibi hamle yapmak mı? (Gülüyor)◊ Hangisiyle komşu olmak isterdiniz: Hayranı olduğunuz Liv Tyler mı, Monroe mu?- Monroe tabii ki. Ne yaşanmışlıklar, inişli çıkışlı, dopdolu bir hayat... Riskler almış, yeri gelmiş üzülmüş, yeri gelmiş hayatına mâl olmuş... Yaşanmışlıklar ancak risk alanlar cephesinde var olabilir.◊ Hatır için çiğ tavuk... Yenir mi, yenmez mi?- Hatır için hiç böyle şeyler yapmam. Genel olarak sınanmaya karşıyım zaten. Kimseyi sınamam, kendimi sınatmam da.◊ Zaman makinesi icat ettiniz, nereye giderdiniz: Geçmişe mi, geleceğe mi?- Net ileriye. Zaten ölümsüz olmak için kendime bu kadar iyi bakıyorum. ◊ Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ve çirkin doğmak mı, fakir ve güzel doğmak mı? Neden?- Fakir ve güzel doğmak tabii. Tarih bunu ispatlayan örneklerle dolu.◊ Twitter mı, Instagram mı?- Aslında Twitter ama orada yokum. Instagram’da varım. Niye acaba? Gerçekten böyle ikilemde kalmış, araf hareketlerim var benim...◊ Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?- Aziz Nesin desem? Şiir hiç sevmedim, sevemedim.◊ Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?- Ya Gülşen Bubikoğlu! En global güzelimiz bence oydu.◊ Kıvanç Tatlıtuğ mu, Burak Özçivit mi?- Kıvanç forever! (Her daim) Eşinden torpilli benim gönlümde. Başak (Dizer) seni çok seviyorum.◊ Beren Saat mi, Serenay Sarıkaya mı?- “Alice” müzikalini izleyen herkes Serenay der. İzleyenler bilirsebebini...◊ Hangisine daha çok gülersiniz: Cem Yılmaz mı, Ata Demirer mi?- En çok Yılmaz Erdoğan’a gülerim. Çünkü güldürürken hep ağlatır beni.◊ Evinize yatılı misafir geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısınız, uykusuz mu kalırsınız?- Sarsarım. Kişilerin konforu, benim konfor alanımı tehdit ettiği yerde biter.◊ Evdeki halinizi hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu?- Pijama-terlik-televizyon en sevdiğim üçlü. Gelenekçiyim ben. (Gülüyor)◊ Ayaklarınıza kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?- Her zaman boş beleş eğlence tarzlarının yerine kitapları tercih ettim. Kitap eşsiz bir dosttur.◊ Gündoğumu mu, günbatımı mı?- Gündoğumu. En favori saatim. En ıssız, özel saatler...◊ Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?- Şehir-restoran-egzoz... Şehir tatiline bayılıyorum...◊ Biraz yoldan çıkmak istediniz: Mantı mı, iskender mi?- Mantı tabii ki. Kayseriliye sorulacak soru mu bu! Geçiniz.◊ Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi?- Sofradaki obur hep benim. Ama gevezelik etmeye de varım her zaman.◊ İstanbul’un... Kokuları mı, sesleri mi?- İstanbul’un her şeyi güzel bana ya... Dünyanın başkenti! Mistik tarafını bilmeyen, tarihini okumayan bilmez, bilemez bu özel şehri. Her haliyle kabulüm.◊ Kadıköylüsünüz. Anadolu yakası mı, Avrupa yakası mı?- Tartışmasız Avrupa yakası. İnsanı farklı, daha kozmopolit. Kadıköy daha sağlamcı. Monotonluk sevenlerin yakası.◊ Hangisinin manzarası daha güzel: Anadolu yakasından Avrupa’nın mı, Avrupa’dan karşının mı?- Avrupa yakasında kalayım da manzarası mühim değil. İnsana insan gerek.◊ En iyi tekne kiminkidir? Kendinizinki mi, arkadaşınızınki mi?- Tekne sevmem. Benim karaya, toprağa basmam şart.◊ Bodrum mu, Çeşme mi?- Mykonos! 25 senemi verdim bu güzel adaya...◊ Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydınız... Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi? Neden?- Vazgeçmek zorunda kalsam karbonhidrattan vazgeçerim. Güzel yaşadım, güzel öleyim. (Gülüyor)◊ Affetmek mi, unutmak mı?- Affetmeden unutamazsın. Yani affetmem de unutmam da...◊ Yılın hangi dönemi daha romantik? İlkbahar-yaz mı, sonbahar-kış mı?- Aşk mevsim tanımaz yahu... Âşık olmadan önce takvime mi bakacağız?◊ Hangisinden daha çok korkarsınız: Yalandan mı, yılandan mı?- Yılandan korkarım, yalanı yakalarım!◊ Beyaz yalan ne zaman hoş görülebilir? Sevdiğiniz zaman mı, sevildiğiniz zaman mı?- Beyaz yalan sadece hastalık zamanlarında maruz görülür. Bazen hastalıktan bihaber olmak, yaşama tutunmak için iyidir.◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi kayıtsızlık mı?- Aşkın karşıtı nefret tabii. Çok âşık olduğundan, çok da nefret edersin.◊ Eski bir hatıranın yâdına hangisi daha güzel eşlik eder: Sezen mi, Ajda mı?- Ajda Hanım’a taparım. Ama aşklarımı hep Sezen Aksu şarkılarıyla yaşadım.◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkın kötü bitmesi mi?- Kimseye âşık olmamak korku filmi gibi. Aşk zaten, her an bitebilir oluşuyla güzeldir.◊ Gece hayatında hangisi çok iç gıcıklar: Göz kırpmak mı, göz kaçırmak mı? Neden?- Göz kaçırmak bulunmaz tavır. Çünkü öküz gibi gözünü dikmeyi, özgüven sananların ülkesi burası.◊ Hangisini tercih edersiniz: Tek başınıza ağlamak mı, birinin yanında ağlamak mı? Neden?- Ağlamak yalnızken güzel. Susturmaya çalışan biri oldu mu keyfi kaçıyor.◊ Gurmelerden: Vedat Milor mu, Mehmet Yaşin mi?- Milor.◊ Hangi üçlü sizinki: Rakı-balık-Ayvalık mı, kebap-şalgam-Adana mı?- Tekila-Mykonos desem?◊ Cem Karaca mı, Barış Manço mu?- Barış. ◊ Zorla güzellik olur mu, olmaz mı?- Zorla hiçbir şey olmaz.◊ Laurel mi, Hardy mi?- Charlie Chaplin.◊ İmkân olsa hangisini seçerdiniz: Tüm müzik aletlerini çalabilmek mi, bütün sporları yapabilmek mi?- Spor.◊ Hangisi daha çok çekti: Külkedisi mi, Pamuk Prenses mi?- İkisi de değil, Malefiz.

Internet Haber Mobil Uygulama

'Korku filmi gibi' deyip Deniz Akkaya itiraf etti: Ölümsüz olmak için kendime...