Genç bir çiftçi, hayatında ilk defa büyük
şehre gitmişti. Gökdelenlerin yüksekliği ve insanların çokluğundan
şaşkına dönmüştü.
Kalabalık bir caddede
yürürken, kulağına aşina bir cırcır böceği sesi geldiğini zannetti.
Durdu ve dikkatle dinledi.
Evet, bu bir
cırcır böceğiydi.
Ses büyük bir
mağazanın önündeki çalıların arasından geliyor gibiydi. Bunun
üzerine bu büyük çalı kümesine yönelip bakınmaya
başladı.
Bir mağaza görevlisi
dışarı çıkıp “Yardımcı olabilir miyim?” diye
sordu. “Hayır, teşekkür ederim” dedi genç adam. “Sadece şurada bir
cırcır böceğinin sesini duyduğumu sandım.”
“Hayır” dedi görevli,
“Şehirde cırcır böceği bulunmaz.”
Genç çiftçi,
cırcır böceğini buluncaya kadar sesi takip etti, onu buldu ve eline
aldı. “Tamam, işte burada” dedi.
Mağaza görevlisi bunca
zaman yakınındaki bahçedeki cırcır böceğini duyamadığına ve genç
çiftçinin çok uzaklardan bunu fark edebilmesine çok şaşırdı.
Ve bunu nasıl
yapabildiğini sordu.
Genç çiftçi;
“Aslında çok basit” dedi. Ve ekledi: “İnsanlar neye dikkat
ederlerse onu duyarlar ve görürler. İstersen küçük bir deneyle
göstereyim.”
Elini cebine atıp bir
madeni para çıkardı ve havaya attı. Paranın kaldırıma vurduğu anda,
düşen bozukluğu aramak için yürümekte olan 24 yaya
durdu!
Dikkat, aman dikkat! Goril
çıkabilir.
Sizce, bir basketbol sahasının
ortasından geçen gorili insanların ne kadarı görebilir?
“Elbette, koskoca gorili herkes
görebilir. Böyle saçma bir soru olur mu?”
Demeyin.
Konsantrasyon, beynimizin bir silme
faaliyetidir.
Bu, sizin için gerekli olan bilgileri
dikkate alarak kaydetme; gerekli olmayanları silme işlemidir.
Bakın, beynimiz istersek kendisine gelen
bilgilerin ne kadarını dikkate alıp kaydediyor ne kadarını
görmezden gelip silebiliyor.
Hertfordshire Üniversiresi Psikoloji
Bölümü profesörü Richard Wiseman ve London Tower Basketbol takımı
Harvard Üniversitesi tarafından tasarlanan bir deneyi
uyguladıklarında çok şaşırıcı bir sonuca vardılar.
Fikir çok basittir.
Basketbol takımı antrenman
esnasında ikiye ayrılır.
Üç kişi sarı forma, üç kişide mavi forma
giyer.
Farklı formadaki basketçiler, diğer
forma giyen kişilerin de arasından geçerek kendi formasındaki
arkadaşıyla paslaşır.
Takım, bu antrenmanı yaparken filme
alınır.
Bir grup insan da bu deneye katılmak
için bir bara davet edilir.
Ne için test edildiklerini
bildirmeksizin onlara, çekilmiş olan antrenman filmi
izlettirilir.
Ve sarı formalı takımın birbirlerine kaç
pas attıklarını saymaları istenir.
Aynı antrenmanda olan ve
sarı formalı takımın arasından geçerek paslaşan mavi
formalı takımın kaç kez pas attıklarını ise dikkate almamaları ve
görmezden gelmeleri söylenir.
Önemli olan gönüllülerin dikkatinin,
sarı formalı takımın kaç kez pas attıklarını tespit etmeye
yönlendirilmesidir.
Takımın antrenmanı sırasında,
basketbolcuların tam ortasından bir goril geçer.
Kaç pas atıldığını saymaya
odaklandıkları ilk izleyişlerinde, sahanın ortasından geçen gorili
görebildiler mi dersiniz?
30 kişiden sadece altısı gorili fark
eder.
Diğerleri gorili fark etmezler
bile. Onlar, tamamen kaç defa pas atıldığına dikkatlerini
verdikleri için beyinleri basketçilerin tam ortasından geçen gorili
kaydetmez.
Daha sonra, bir televizyon izleyicisi
gibi hiçbir sayma işlemi yapmadan film tekrar izlettirildiğinde,
gönüllülerin hepsi biraz önce sayma işlemi esnasında göremedikleri
gorili şaşkınlıkla fark eder.
Aslında, beynimizi istediğimiz konuya
diğer birçok gereksiz uyarıcıyı silerek odaklayabiliriz. Ve
sadece istediğimiz konuya dikkatimizi yoğunlaştırabiliriz.
Böyle yapabilseniz bu size neler
kazandırır, değil mi?
Her şeyden önce çok etkili bir öğrenme
yeteneğine sahip olusunuz.
Ve istemediğiniz her türlü gereksiz
uyarıcıyla uğraşmak zorunda kalmazsınız.
İyi de bunu nasıl yapacağız?
Şimdiden konsantre olun.
Haftaya…