Genç güvercin, devamlı yuva
değiştiriyormuş.
Çünkü yeni taşındığı yuva, belli bir zaman
sonra çok kötü kokuyor ve dayanılmaz duruma gelince; genç güvercin
hemen başka bir yuva arıyormuş.
Bu durum, günlerce, haftalarca ve aylarca
devam etmiş.
Genç güvercin, artık hem bu dayanılmaz
kokudan hem de yuva değiştirmekten bıkmış ve bu durumun başka bir
çözüm yolunu aramaya karar vermiş.
Ve sonuçta; bu işin çözümünün bilge bir
güvercinde olduğunu öğrenmiş.
Uzun uzun uçup dağlar, nehirler geçip o
bilge güvercini bulmuş.
Bilge güvercin, genç güvercinin
anlattıklarını dikkatlice dinlemiş.
Ve sonuçta; düşünmüş, taşınmış kanatlarını
çırpmış ve genç güvercine şunları söylemiş:
“Aslında, sen yuvanı değiştirerek bir şey
değiştirmiş olmuyorsun.
Çünkü sorun yuvada değil; sende.
Sen, önce kendini değiştir”
Değişim şart
Sakin bir insan olmak istiyor, ama bir
türlü öfkenize gem vuramıyor musunuz?
İyi bir eş olmak istiyor, ama eşinizle
iletişiminizi bir türlü düzeltemiyor musunuz?
Mutlu ve neşeli bir insan olmak
istiyorsunuz, ama depresif takılmaktan kurtulamıyor musunuz?
Başarılı bir öğrenci olmak istiyorsunuz,
ama sınavlar hep hüsranla mı sonuçlanıyor?
İyi bir baba olmak istiyorsunuz, ama
çocuklarınızla ilişkileriniz dibe vurmuş durumda mı?
Bütün bu olumsuz durumun bize söylediği tek
bir gerçek var, o da; evet, iyi bir hedefiniz var, ama yaptığınız
şeyler işe yaramıyor.
Sizi hedefinize doğru değil; ters yöne
doğru götürüyor.
Ve yaşadığınız bu olumsuz durum size şöyle
sesleniyordur:
“Lütfen yaptığın şeylerin işe yaramadığını
fark et.
Yarın, geç olmadan; gör beni, duy beni.
Aynı şeyleri yapmaya devam edersen sonuç,
senin için ve sevdiklerin için hiç de iyi olmayacak.”
Ama çoğumuzun kulağı ya da dili;
“Ben böyle
bilir, böyle yaparım. Ne yapayım benim yapım bu. Elimde değil”
sözlerine aşinadır.
Bu düşünce tarzı, ‘ben aynı hataları
yapmaya devam edeceğimin’ düşüncesine mantıksal kılıf bulma
girişimidir ve gerçeklerden kaçıştır.
Aynı zamanda, ciddi olumsuz bir
etiketlemenin de işaretidir: Ben bunu başaramam.
Bu bakış açısı; kişiyi yaptığı olumsuz
davranışa daha fazla sarılmasına ve onu daha faza yapmasına neden
olur.
Ne de olsa kendi çapında bir mantığı
var.
Ta ki bu insanlar, sert bir kayaya
toslayıncaya kadar devam eder.
Bu, aynen farklı manzara görmek isteyip hep
aynı yoldan gitmekte ısrar etmek gibidir.
Hayat, böyle insanlara asla yeni manzaralar
göstermez.
Aynı yoldan giderseniz; aynı manzaraları
görmeye mahkûmsunuzdur.
Çünkü aynı şeyleri yaparsanız aynı
sonuçları alırsınız, farklı sonuçlar için farklı şeyler
yapmalısınız.
Bunun için de önce beyninizde yeni yollar
oluşturmanız gerekir.
Yaşadığınız olumsuz bir olay karşısında her
zamanki gibi duygusal davranıp sonunda yanlış mı yapacaksınız;
yoksa biraz sakinleşip mantıklı davranıp çözecek misiniz?
Pes edip vaz mı geçeceksiniz; yoksa öyle
olmuyorsa yolunu değiştirip başarmak için cesaretini mi
kuşanacaksın.
Kendini değiştirmek cesaret ister.