Üniversite sınavlarına hazırlanan fen lisesi öğrencisi Kadir Şeker, parkta şiddet gören bir kadının yardım çığlıklarını duyunca ona yardım etmek için koştu. Kadını döven Özgür Duran’a engel olmak isteyince onun şiddetine maruz kaldı. Boğuşma sırasında Kadir Şeker boğazını sıkmaya başlayan Özgür Duran'dan kurtulmak için cebindeki meyve bıçağını çıkardı. Yere düşerken Özgür Duran da onunla birlikte düştü ve bıçak onun kalbine denk geldi. Bir kadını kurtarmak isterken katil olan Kadir Şeker'e tüm ülkeden destek yağıyor. Olaya dair yeni detaylar ve yeni ifadeler ortaya çıktı. Kadir Şeker'in hayatını karartan olay bu parkta yaşandı. Evine giderken kadının çığlıklarına kayıtsız kalmayan Kadir Şeker, kazara katil oldu. İlk duruşmada tutuklanan Kadir Şeker cezaevinde adalet beklerken olay Türkiye'nin gündemine oturdu. Savcılık Kadir Şeker'i olayın yaşandığı yere götürüp tatbikat yaptıracak. Olaya ilişkin yeni tanık ifadeleri de Kadir Şeker'in anlattıklarını doğrular nitelikte çıktı. Parktaki olayı duyup ihbarda bulunan Meryem Ö. ile eşi gördüklerini anlattılar. Evde bulunduğu sırada bağırış, çığlık sesleri üzerine mutfağın penceresinden baktığını anlatan Meryem Ö., şunları anlattı:-“Pencereden parka baktım. Kameriye içindeki bir adam dışarıdaki zayıf, uzun boylu, sırt çantalı birine bağırıyor, çok ağır hakaret ve küfürler ediyordu. Sırt çantalı şahıs hiç cevap vermeden oradan uzaklaşmaya çalışıyordu. Kameriyedeki şahıs yine küfürler ederek dışarı çıktı. ‘Niye karışıyorsun’ diyerek sırt çantalı şahsın yanına geldi. Küfürlerine devam etti. Bir tekme ve yumruk attığını gördüm”.Gitmek istedi ama saldırdıMeryem Ö.’nün kocası Mustafa Ö. ise ifadesinde şunları anlattı:-“Saat 21.15 sıralarında park tarafından gürültüler gelmeye başladı. Eşimle camdan baktık. Zayıf, uzun boylu, sırt çantalı biri vardı. Karanlıkta yüzü görünmüyordu. Yürüyordu. Parktaki kameriyeden bir şahıs yürüyen adamın arkasından küfürler ederek çıktı. Çantalı şahsa doğru giderek tekme attı. Tekme atan şahıs yere düştü. Sırt çantalı şahsın elleri cebindeydi. Yerdeki şahısa birkaç tekme attı ve oradan uzaklaştı. Daha sonra bir kadın yere düşen adamın yanına geldi. Adam yerden kalktı ama sonra tekrar yere yığıldı. Kadın ‘ambulans’ diye bağırmaya başladı. Ben de 112’yi aradım. Çantalı şahsın yüzünü görmedim.”Tıp fakültesini gidecektiKadir Şeker’in ODTÜ’de kimya mühendisliği eğitimi alan ağabeyi Hidayet Şeker kardeşini şöyle anlattı:-“Kardeşim toydu. Kendi halinde biriydi. Kimseye zararı olmazdı. Ama bir kadının feryat ettiği bir yerde de sessiz kalacak kadar vicdansız değildi. İrtibat halindeydik. Takıldığı soruları bana sorardı. Hayali Ankara’da tıp kazanmak ve birlikte eve çıkmamızdı. O gün olaydan yarım saat önce annem ile konuşmuş. Annem her zamanki nasihatlerini yapmış. ‘Dikkatli ol, kendine mukayyet ol’ demiş. Hadiseyi öğrendiğimde dünyam başıma yıkıldı. Kardeşimin bilerek isteyerek birine zarar vermeye çalışacağına ihtimal bile vermiyorum.”Kadir’in babası Cengiz Şeker ise “Kadir üniversite sınavlarına hazırlanıyordu. Benim oğlum bir canı, insanı kurtarmaya çalıştı. Onun için kendini feda etti. Doktor olmak istiyordu, başımıza böyle talihsiz bir olay geldi” diye konuştu.Kadir Şeker'in verdiği ilk ifade:Tıp hayali olan Kadir Şeker olay sonrasında emniyette şu ifadeyi verdi:Yürüyüş yolumun üzerinde bir erkek şahsın kamelyanın tahta direklerini yumruklayarak bağırdığını duydum. Benim karnım açtı bu nedenle eve gitmek istedim, yine de tereddütte kalıp kadının ağlama sesine dayanamayıp yanlarına gittim. Adama ‘Abi ne yapıyorsun!’ dedim. Bana ‘S.. git başımdan ... veleti’ dedi. Ben ‘Ayıp değil mi, gücün kadına mı yetiyor’ dedim."Karım değil mi lan sana ne" Bunun üzerine ‘Senin belan olur seni bulurum, karım değil mi lan sana ne’ dedi. Bana bağırmaya ve küfürler etmeye devam etti. Bu hareketleri ve küfürlerine karşılık dayanamayıp şahsa doğru döndüm, iyice hırçınlaştı ve üstüme doğru koşmaya başladı, ilk önce sağ gözüme vurdu. Yüzüme sürekli vurduğunu hatırlıyorum. Yüzümü saklamak için ellerimi yüzüme doğru koydum. Ellerim dolandı."Adam benim boğazımdan tuttu" En son boğazıma yapıştı, ben geriye kaçmaya çalıştıkça boğazımı bırakmadı. Ciğerlerim acıdı, nefes alamadım. Cebimdeki bıçağa elim gitti. Bıçağı sağ elimle açtım. Geriye kaçmaya çalışırken, adam benim boğazımdan tutmaya devam etti. Geri giderken botumun topuğu takıldı. Yere sırt üstü düştüm, adam da yanıma doğru düştü. Tam olarak üstüme doğru düşmedi galiba öyle hatırlıyorum."Bıçakta kan gördüm" Adam düşünce elimde acı hissettim. Kendimi yan taraftan çıkarttım ayağa kalktım, elimde ve bıçakta kan gördüm. Bıçağı kapatıp cebime koydum, oradan yürüyerek eve gittim, elimi tutmaktaydım. Geri dönüp bakmadım. Adamın ne halde olduğunu görmedim. Ben eve girince elimi saklayarak eve girdim. Üstümü değiştirip yatmaya çalıştığım esnada polisler geldi."Kadının ifadesi yalan" Kadının benim elimde bıçakla yanlarına gittiğim konusundaki ifadesi yalandır. Bıçak cebimdeydi. Ben dershaneye yazıldıktan 2 ay sonra parkta tanımadığım şahıslar bir genci falçata ile kovaladılar bu nedenle kendimi koruma amaçlı bazı günlerde bıçağı yanıma alıyordum. Bu bıçağı masamda gördüğüm günlerde alırdım her zaman almazdım. Kadını ve adamı tanımıyordum. Kadının ağlama sesine ve adamın bağırmasına istinaden yardım amaçlı kadına karşı bir fiziksel eylem varsa aralamak için gitmiştim. Ben her ne kadar istemeyerek de olsa adamı yaralayıp ölümüne sebebiyet verdiğimden dolayı pişmanım.